Zaman Gazetesi ve Alevi Talepleri...

Zaman Gazetesi ve Alevi Talepleri...

Zaman Gazetesi ve Alevi Talepleri...ORAL ÇALIŞLARZaman gazetesinin son günlerde yayınlanan bir reklamı var. Kimseyi damgalamamak gerektiğini, “öteki”ni...

A+A-

Zaman Gazetesi ve Alevi Talepleri...Zaman Gazetesi ve Alevi Talepleri...

ORAL ÇALIŞLAR

Zaman gazetesinin son günlerde yayınlanan bir reklamı var. Kimseyi damgalamamak gerektiğini, “öteki”ni anlamak gerektiğini dile getiriyor. Etkili bir reklam, günümüzün ihtiyaçlarına uygun bir reklam.

Zaman gazetesinin dünkü manşeti ise şöyle: “Sivas ve Gazi’yi planlayan eller yeni oyun peşinde.” Manşetin altına Gazi olaylarını konu edinen bir fotoğraf konmuş ve altına da şunlar yazılmış: “Önce Kürtler şimdi Aleviler tahrik ediliyor.”

Alevi sivil toplum kuruluşlarının uzun zamandan beri hazırladıkları ve “Eşit Yurttaşlık İçin” adını verdikleri mitingi işte Zaman gazetesi böyle sunuyor. Miting, Alevilerin taleplerini dile getirmek için yapılıyor. Bu taleplerin neler olduğuna Zaman gazetesi iyi niyetle yaklaşsa son derece doğal, çağımızın gereklerine uygun talepler olduğunu görebilir.

Ne istiyor Aleviler? 12 Eylül askeri darbesinin ürünü olan “Zorunlu din dersleri”ne son verilmesini. Üstelik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi geçen sene Türkiye’de okutulan din
derslerinin içeriği itibariyle insan haklarına aykırı olduğu yönünde bir karar verdi. AKP hükümeti de bugüne kadar bu mahkeme kararına uygun bir adım atmadı.

Zaman gazetesi “zorunlu din dersleri”ni mi savunuyor? Alevilerin, yani reklamdaki “öteki”nin zorunlu din derslerine karşı çıkmasını anlamak istemiyor mu?

Alevilerin taleplerinden birisi de kendi ibadet ve sosyal toplanma yerleri olan cem evlerinin yasal statüye kavuşturulmasını istiyorlar. Eğer bir ülkenin milyonlarca yurttaşı, kendi inancı doğrultusunda ibadet ettiği mekanların yasal olarak da kabul edilmesini istiyorsa bunun
tartışılmadan kabul edilmesi gerekmiyor mu? Bunun çağdaş dünyada başka türlü yorumlanması mümkün mü?

Alevilerin bir talebi de Diyanet İşleri Başkanlığının “laik” bir devlete yakışmadığı için ya kaldırılması, ya da yeniden düzenlenerek laikliğe uygun hale getirilmesi. Diyaneti İşlerinin Başbakanlığın emrinde olması ve tamamen Sünni-Hanefi anlayışına göre örgütlenmesini Zaman laikliğe uygun mu buluyor? Bunun neresi kargaşalık istemek oluyor?

Her askeri darbe döneminde Alevi köylerine yaygın bir şekilde cami yapılmaya başlanır. Aleviler kendi talepleri olmadan yapılan bir faaliyeti bir baskı olarak kabul ediyorlar. Zaman gazetesi acaba bu talebin neresini “terör”le ilişkilendiriyor? İstemeseler de Alevilerin köylerine cami yapılması mı gerekiyor?

***

Sivas ve Gazi’yi planlayan eller yeni oyun peşinde” diyerek, yasal haklarını kullanan binlerce Alevi’yi Zaman gazetesi neyle suçladığının farkında mı? Gazi katliamını “Ergenekon”cuların tezgahladığına Zaman gazetesi inanmıyor mu? Özel Harekât Timlerinin önce Alevi kahvelerini tarayıp, sonra Alevilerin sokağa dökülmesi üzerine onların üzerine kurşun yağdırdığı bilinen bir gerçek olduğu halde Zaman bu başlıkla ne demek istiyor?

Sivas’ı kim tezgahladı? Aleviler mi? Aleviler ve oradaki solcular mı kendi kendilerini yaktılar? “Allah-u Ekber” diye bağırarak insanların Madımak otelinde cayır cayır yakılmasını sağlayanlar Aleviler miydi? Sivas’ta devlet içinden kurulmuş bir tezgah olduğu kesin. Saatlerce içerideki insanların yardım beklediği koşullarda hiç bir devlet gücünün, Sivas’taki alayın olaylara seyirci kalması nasıl açıklanabilir? Devlet tezgahı vardı ama, o tezgahın aletleler de İslamcı bazı kesimler değil miydi?

Alevilerin bir kesimi Ankara’daki mitinge katılmadı. Katılmadıklarını da söylediler. Bu da onların hakkı. Bunların açıklamalarını gazetenin en tepesine taşıyıp, miting yapan insanları töhmet altında bırakacak şekilde manşet atmak acaba ne anlama geliyor?

Zaman gazetesini çıkaranlar, bugünlerde yayınlanan kendi reklamlarına yeniden baksınlar.

Kendilerinden farklı inançlara sahip Alevilere neden bu kadar düşmanca yaklaştıklarını bir kez daha değerlendirsinler.

Özgürlükçü tutum bir bütündür. Kürt’ün hakkını da, Alevi’nin hakkını da, Ermeni’nin hakkını da, başörtülü kızın hakkını da “ama”sız ve “ön koşulsuz” savunacaksınız.

O zaman, o reklamların bir anlamı olur.

ORAL ÇALIŞLAR

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy81485 = 'oralcalislar' + '@';

addy81485 = addy81485 + 'gmail' + '.' + 'com';

var addy_text81485 = 'oralcalislar' + '@' + 'gmail' + '.' + 'com';

( '' );

81485 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


RADİKAL - 10 Kasım 2008

Etiketler : , , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.