Zahmet Buyurmasın, Reha Çamuroğlu'nun Sivas Katliamını Önceden Bildiğini Biliyorduk

Hüseyin DEMİRTAŞ

CNN Türk'te önceki gece yayımlanan (15 Haziran) ve “Alevi Açılımı”nın konu edildiği programa CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay ve Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız'la birlikte katılan AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu, Sivas katliamını önceden bildiğini söylemiş.

Çamuroğlu'nun bunu söylemesi çok mu önemli? Önemlidir tabii ki, zira söz konusu olan 33+4 insanın cayır cayır yanması ve yakılmasıdır. Sivas'ta bazı acı olayların meydana geleceğini bile bile söylememek ve gereken önlemlerin alınmasını sağlatmamak ise neresinden bakarsanız bakın tarihi önemde bir ihanet, vurdumduymazlık, yol kardeşlerini satmak ve onları bile bile ölüme göndermek olsa gerek... Çamuroğlu şimdi çıkmış marifetmiş gibi bunu kamuoyuna açıklıyor. Ama zahmet etmesin, biraz öngörülü düşünen herkes Çamuroğlu benzeri bazı Alevi yazar ve aydınların neden 1993 Temmuz'unda Sivas'taki etkinliklere katılmadığını tahmin ediyordu, biliyordu.

İşte bunlardan biri de naçizane biziz. Almanya'da AABK'nin çıkardığı aylık Alevilerin Sesi dergisinin Nisan 2007 tarihli sayısında "ALEVİLERİN ÜNLÜ KINALI KEKLİK YAZARLARINI DEŞİFRE EDİYORUZ..." başlıklı yazımızda bakınız ne demişiz:

"Yine çok enteresandır, bu isimlerden hiçbiri 1993’te Aleviler arasında en çok tanınan ve onlara görüşleriyle önemli ölçüde yön veren kişiler olduğu halde, Sivas’taki etkinliklere de katılmamıştır. Yoksa kulaklarına, “Orada çok vahim olaylar meydana gelecek. Aman katılmayın. Ne olur ne olmaz siz de arada ölebilirsiniz. Daha bize çok lazımsınız!” diye fısıldanmış mıdır? Hiçte akla uzak bir ihtimal değil! Zira ben ne Cemal Şener, ne Rıza Zelyut, ne de Reha Çamuroğlu’nun Sivas’a katliamdan sonra bir kez olsun bile gittiklerini duymadığım gibi, bu konuyla ilgili sorular sordukları ve sorumluların ortaya çıkarılmasını istedikleri bir yazılarına da rastlamadım. Onları Sivas Davası duruşmaları sırasında da ortalıkta hiç görmedim. Gören varsa bildirsin, hepsinden özür dilemeye hazırım."
 
Böyle vahim durumlarda "biz haklı çıktık" demek istemeyiz ama görüldüğü gibi Çamuroğlu bırakın milletvekili, AKP'ye bile henüz katılmamışken daha 2007 Nisan'ında biz tahminin de ötesinde bazı Alevi önde gelenlerinin Sivas'ta vahim olayların olabileceğini bildiklerini yazmışız... Hem de Çamuroğlu'nun bu bilgiyi o zaman Nefes dergisinde birlikte çalıştığı Cemal Şener ve Rıza Zelyut'a da aktardığını belirttiğine göre, yazımızda geçtiği üzere tam isabet her üç ismi de tahmin etmişiz...

Şimdi benim merak ettiğim Çamuroğlu dışında başka birilerinin, örneğin Cemal Şener, Rıza Zelyut ve Prof. Dr. İzzettin Doğan benzeri ne 1993'te ne de sonraki yakılanları anma törenlerinde hiç yer almayan Alevi önde gelenlerinin ve yazarlarının aynen Çamuroğlu gibi bazı duyumlar alıp almadıklarını kamuoyuna açıklayıp açıklamayacaklarıdır... Bence Reha Çamuroğlu önceden Sivas'ta bir şeyler olacağı yolunda tüyo alanların arasında yalnız değildi. Başkaları da mutlaka olmalı... Dahası Aleviler dışında da 2 Temmuz 1993'ün kanlı ve cehennem ateşli geçeceğini bilen birileri mutlaka vardır. Bunlar da artık çıkıp bu gerçeği itiraf etmeliler...

Bir de 2 Temmuz 1993 Madımak Pir Sultan Abdal etkinliklerini düzenleyen ve hazırlıkları yapan komiteye burada bir çağrıda bulunuyorum: Bu etkinliğe kimler davet edildi de gelmedi, kimler davet edildiği halde son anda gelmekten vazgeçti? Ya da davet yapılıpta türlü çeşit bahanelerle gelemeyeceğini ve gelmeyeceğini söyleyenler kimlerdi? Bu liste açığa çıktığında eminim ki, davet edilipte gelmeyenler büyük bir töhmet ve zan altında kalacaktır. Ve de davete neden icabet etmediklerini inanılır gerekçeleriyle açıklamak zorundadırlar. Yeter artık, ak koyun kara koyun seçilsin!

Reha Çamuroğlu'nun yanına Sivas katliamını önceden bilen, haber alan diğerleri de katılsın! İşte meydan; açıklayın ki, Sivas Katliamı iyice aydınlansın... Açıklayın ki 17 yıldır belki azap içinde yüzen vicdanlarınız rahat etsin! 

Ne dersiniz? 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta yakılmaktan nasıl olsa kurtuldunuz. Şimdi işin ucunda ölüm de yok. Bakınız Çamuroğlu, "ötersen sonrasına karışmayız" gibisinden derin mahfillerden gelen tehditleri artık aşmışa benziyor. Çıktı açıkladı. Yoksa sizlerin "Bu konuda ağzını mezara kadar açmayacaksın!" yasağı hala devam mı ediyor?  

Butzbach, Alevihaber.com - 18 Haziran 2009