Acı baskı zulmün binlerce çeşidine maruz kalan, Alevi toplumu Cumhuriyet'in kuruluşu ve akabinde soykırım uygulamalarının muhatabı mağduru olmuştur.
Yüzyılın başında esen, Ulusal milliyetçi temelde, Halkların şekillenmesi boğazlaşmasını, esas alan politikalar neticesinde, Anadolu halkları etnik, dinsel kimlik farklılıkları, katledilmelerine gerekçe olmuştur.
Yeni rejimin, kendi felsefe ve doktrini ılımlı İslam, Katı Türk milliyetçiliği üzerine şekillenmiş, aykırı görülen düşman unsur olarak kabul görmüştür.
Aleviliğin en önemli ocak sisteminin yerleşik olduğu, onlarca Alevi Ocağının kümelendiği DERSİM, Günümüzde küçültülmüş Coğrafyası ile TUNCELİ adı verilerek, 1935 te çıkartılan, özel kanun ile 1936 - 1942 yılları arasında en ağır şekilde zulüm, kırım, sürgüne tabi tutulmuştur.
2. DÜNYA Emperyalist paylaşım savaşında, HİTLER Faşizminin dorukta olduğu dönemde, DERSİM SOYKIRIMA TABİ TUTULMUŞTUR..!!
"7.den 70 şe Dersimli Kürtleri zehirli gazlarla fare gibi mağaralarda yok ettik " Dönemin Elazığ Emniyet müdürü İhsan Sabri Çağlayangil, in verdiği mülakatta dile getirmiştir.
"Mermi pahalı dediler, odunlarla başlarına vura vura öldürdük " gibi bölgede görev yapan askerin anlatımına kadar bir çok görsel resmi belge bilgi anlatım canlı şahitler zulmü anlatmaktadır.
Dersim kırımı için 4 Mayıs 1937'de Bakanlar Kurulu olarak toplandılar ve "1937 Yılında Yapılan Tunceli Tenkil Harekatına Dair Bakanlar Kurulu Kararı"nı aldılar. "Gayet Gizlidir" ibareli yarım sayfadan oluşan kısacık karar ile bir halkın geleceğini belirlediler. Kararın en önemli cümlesi şu idi:

"Sadece taarruz hareketiyle ilerlemekle iktifa ettikçe isyan ocakları daimi olarak yerinde bırakılmış olur. Bunun içindir ki, silah kullanmış olanları ve kullananları yerinde ve sonuna kadar zarar vermeyecek hale getirmek, köyleri kamilen tahrip etmek ve aileleri uzaklaştırmak lüzumlu görülmüştür." diyen tarihsel anlattılar, gerçekleri dile getirmektedir.
Bütün bunlar olmasına rağmen, Devlet erkinin baskın, asimilasyoncu politikalarına karşı, yalanlarına, uydurdukları saçma sapan gerekçelere, DERSİM, den sağ kurtulanların önemli bir kısmının çocuklarınında içinde bulunduğu, Ülkenin her yerinden Aleviler, Devlet rejiminin hikayelerini baz alarak, DERSİM diyenleri Kürtçülük, asi, vb, karalamalar ile kendinden ayrı görmektedir.
Bu ne, Alevilik, nede, insani, vicdani olarak açıklanabilir değildir.
Tam bir trajedi, zulmü, zalimi, Faşizmi aklamadır.
Alevi Örgütlenmesini içinde, Kendine Dede diyen, bazı kimselerde bu duruma eşlik etmektedir.
Devletin bu ayrımcı, kinci, ırkçı politikaları iliklerine kadar işlemiş, Aleviler gerçeğe kör vicdanlar, bu rejimin çarklarına entegre edilmiş, değerlerine uzak insanları maalesef çoğaltmıştır.
Devletin aklı o gün ne ise, bugün aynen devam etmekte, Aleviler belirlenen kalıpların içinde eritilerek bitirilmesi, Rejime karşı Aleviler potansiyel suçlu muamelesi görmeye devam etmektedir.
Devletin resmi ideolojisinin Alevileri bile çok çeşitli ayrımcılığa uğramaktan kurtulamamıştır.
Asimilasyon politikalarına, hız verilmesi, resmi ideolojinin Alevilerince, bunun Aleviler eli ile yaygınlaştırılması bu politikanın tezahürüdür.
Alevi Toplumunun, etnik aidiyetlerinin, kendi içinde soruna dönüştürücü politikalar, resmi ideolojinin uygulamalarının uzantısıdır.
Dünya insanlığına, evrensel insani hümanizma ile bakan Aleviler Ülkede bölgelere göre, Siyasal yapıların hesaplarına göre, etnik kimliklere göre, konuştukları dile göre kendi içlerinde bölünerek düşmanlaşıyor ise, bu sadice bilgisizlik ile açıklanamaz...!!!
Aksine bu trajedi içinde olduğumuz durumu yansıtmaktadır.
Kendine Aleviyim diyebilen her Can, aynayı yüzünü tutmalı, bu politikaların neresine düştüğünü görmelidir.
Özünü dara çekebilen, her Can, net şunu görecektir.
Alevilik hiç bir etnik kimliğin tekelinde, yada üretimi değildir.
Alevilik Can olmaktır.!!
Bütün insani kimlikler, iyi güzel haklı ve doğrudan adalet vicdandan yana, gerçeğin takipçisi herkes CANDIR...!!
Yapılan zulümleri, katledilen insanları, etnik kimliğine bakarak, ayran, oh çeken, ne kadar insan olabilir.
Çıkar menfaatleri için, tezgahlar açan zülme zalime sesiz, işbirlikçilik içinde olan hesabını her türlü kirliliğe çirkin davranışı yaslanarak yapanlar ne kadar Alevi olabilirler.
DERSİM zulümünde, kırımında kefensiz toprağa düşen, cümle Canlara saygı ile..
Gerçekler peşinde, Mazlumların yanında Adalete talip, insanlığa barış ve kardeşlik için mücadele eden cümle Canlara gerçekler demine...
Aşk ile...

03.05.2020
Binali İpek