YÖK Başkanının Küçük Amerika Olma Hayali Üniversitelerimizi Bitirecek!
YÖK Başkanı’nın “Küçük Amerika” Olma Hayali Üniversitelerimizi Bitirecek!YÖK’ün yeni Başkanı Prof....
YÖK Başkanı’nın “Küçük Amerika” Olma Hayali Üniversitelerimizi Bitirecek!
YÖK’ün yeni Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversiteleri paralı hale getirmek istediğine yönelik sözleri bugün basına yansımıştır. Prof. Özcan açıklamasında şöyle demektedir;
“Okullar bedava. Hiçbir yerde görülmemiştir. Şunu yapmak istiyoruz: Üniversiteleri paralı yapalım, ihtiyacı olana burs verelim. Hiç olmazsa üniversiteler ayağının üzerinde dursun. Sonra, insanlar çalışınca bu parayı geri ödesin. Aynı Kredi ve Yurtlar Kurumundan alınan kredi gibi. İsteyene 8 - 10 bin YTL kredi versek, sonra bunu bize geri ödese. Neyse borcu... ABD de olduğu gibi, mezuniyetten sonra ödesin. Bunun ideali, hiç kimseyi üniversiteye taşımamak. Sadece belli sayıda insanı taşımak. Diğerlerini, yüksek teknik okullara ve yüksek meslek yüksekokullarına yönlendirmek. Ara elemana ihtiyaç var. İstihdam sorunu çözülür.”
Öncelikle yükseköğretimden sorumlu olan bir kurumun başkanının, AKP’nin eğitim politikalarıyla bu kadar uyumlu bir açıklama yapmış olması bizim açımızdan şaşırtıcı olmamıştır. Bu açıklama eğitimin tüm alanlarında benimsenmek istenen temel politikanın özünü açıklamakta, en temel insan hakkı olan herkese eşit eğitim hakkını ortadan kaldırmayı hedefleyen bir uygulamadır. YÖK Başkanı bu açıklamasıyla, Hükümetin bu konudaki hedeflerinin yanı sıra, YÖK Strateji Raporunun ve Dünya Bankası’nın isteklerini hayata geçireceğini açıklamıştır. Prof. Özcan’ın açıklamaları Dünya Bankası’nın geçtiğimiz yıl yayınladığı raporda belirttiği, “yükseköğretim sistemi paralı hale getirilmelidir” ifadesi ile bire bir örtüşmektedir.
YÖK Başkanının bu açıklamasını “Küçük Amerika” hayalinin bir parçası olarak değerlendiriyoruz. Çünkü Prof Özcan’ın söylediği sistem Amerika’da “kupon planı” (voucer plan) olarak uygulanmaktadır. Bu uygulamaya göre öğrencilerin eğitim masrafları, devlet okullarında ya da özel okullarda karşılamak üzere, velilere belirli bir miktara denk gelen kuponların (kredilerin) verilmesi şeklinde uygulanmaktadır. İlk olarak Latin Amerika da uygulanan ve üniversite sisteminde özel sektörün payını arttıran bu sistem, yoksulların yükseköğretimin dışına itilmesi ve üniversitelerin sadece zenginlerin yararlanabileceği kurumlar haline gelmesi ile sonuçlanmıştır. Bu uygulama, yüksek gelirli üst ve orta sınıflara hitap ettiği için, başta Şili olmak üzere, uygulandığı ülkelerde yükseköğretim sistemlerini piyasalaştırarak çökertmiştir. Bu uygulama, eğitimde varolan eşitsizliklerin daha da derinleşmesine neden olacaktır.
Bu açıklama, AKP nin özel öğretim kurumlarına yönelik teşvik ve destek politikaları ile birlikte değerlendirildiğinde tüm eğitim sisteminin önümüzdeki dönem ciddi bir saldırı dalgası ile karşı karşıya olacağını göstermektedir.
YÖK Başkanı’nın bu ifadeleri, eğitimin herkes için bir hak olduğu ve kimsenin eğitim hakkından mahrum bırakılamayacağı anlayışı ile temelden çelişmektedir. Eğitim Sen, herkese eşit parasız eğitim hakkını savunan bir sendika olarak, eğitimin tüm alanlarında gerçekleşen ırkçı-gerici ve piyasacı uygulamalara tüm gücüyle karşı durmayı sürdürecektir. Tüm eğitim ve bilim emekçilerini, öğrencilerimizi ve velilerimizi eğitim sistemimizi kuşatmayı ve tamamen piyasaya açmayı hedefleyen bu zihniyete ve uygulamalarına karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.
EĞİTİM SEN - 07 Ocak 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.