Yazar Korkmaz: Hasan Saltık İslami törenle uğurlandı, çok yazık utandım
Yazar Esat Korkmaz, Alevi inancının, insandan ve doğadan uzaklaşmış, tek-tanrıcı dinlerin inanç havuzuna aktığına ve Hasan Saltık için yapılan uğurlama erkânının bunun açık kanıtı olduğuna vurgu yaparak, “Yeter artık, örgütlü tavır alalım ve bu yabancıla
Sünni ve Şia geleneğin hakim olduğu cemevlerinde yürütülen Hakk’a uğurlama erkanları konusunda tartışma sürüyor.
Yazar Esat Korkmaz, Kartal Cemevinde Hasan Saltık için yapılan Hakk’a yürüme erkanını eleştirerek, “Sünnilik kaynaklı olumsuz etkilenme özellikle açık törenleri yabancılaştırmış ve Alevi inanç uygulamasının özgün içeriğini tersine dönüşüme uğratmıştır. Uğurlama erkânı, tersine dönüşüme uğrayan törenlerin başında yer alır” dedi.
“YABANCILAŞMIŞ OCAKLAR, İMAM KILIKLI OCAKZADELER TARAFINDAN EGEMENE ALTIN TEPSİDE SUNULUYOR”
Korkmaz, sözel geleneğin üç taşınma yolu olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Birincisi, dededen-toruna ya da babadan-oğula anlatmadır. Dedede ya da babada toruna-oğula aktaracak bilgi bulunmadığından, bu taşınma yolu kesintiye uğramış durumdadır. İkincisi, söylenceye ve söylence kahramanlarına yükleyerek bilgi-değer aktarımı yapmadır. Alevi-Bektaşi topluluğunun romanı diyebileceğimiz söylencelerin çağdaş karşılıklarını üretemediğimiz için bugün bu yol da tıkanmış durumdadır. Üçüncüsü ise erkânlardır. Üç taşınma yolundan her şeye karşın işlevli kalabilen yalnızca bu yoldur.
Erkânları özgün özüne uygun biçimde yaşama geçirebilirsek, neredeyse tümüyle tıkanmış gibi gözüken diğer taşınma yollarını da işlevli duruma getirebilir; doğrudan demokrasinin canlanmasına, doğrudan demokrasi zemininde ve çağdaş toplumun karnında yol örgütlenmesinin yeşermesine; doğrudan demokrasi ile temsili demokrasinin terbiye edilmesine olanak sağlarız, diye düşünüyorduk ama yanılmışız. Hasan Saltık’a yapılan uğurlama töreni, yabancılaşmış kimi ocakların, bu ocakların yabancılaşmış inancını taşıyan kimi imam kılıklı Ocakzadeler tarafından egemene altın tepside sunulduğuna tanıklık etti.”
“HASAN SALTIK’A YAPILAN UĞURLAMA TÖRENİ, ÜNİTER İNANCIN BAŞARILI OLDUĞUNU GÖSTERİYOR”
Korkmaz, Hasan Saltık’ın uğurlama törenine ilişkin şu ifadelere yer verdi:
“Üniter devlet, toprağımda seküler yaşamı, yatırım yaptığı Türk-İslam sentezinde tek-tipleştirmeye çalışırken, üniter inanç, inanç uygulamalarını Sünnilik temelinde tek-tipleştirme yoluna gitti. Hasan Saltık’a yapılan uğurlama töreni, üniter devletin ve üniter inancın, başarılı olduğunu gösteriyor. Başına 12 dilimli taç geçirmiş imam kılıklı bir dede, camideki töreni, Kartal Cemevi’ne taşıyor.”
“ALEVİLİK AŞKIN BİR MİTOLOJİ DEĞİLDİR”
Alevilerin bugün kendi felsefelerine-inançlarına ve yaşama anlayışlarına özgü biçimde kendi Hakk’a uğurlama erkanlarını yürütemediklerini söyleyen Korkmaz, “Açık söylemek gerekirse cemevlerinde yapılan cenaze törenleri kimi kez camilerde yapılan cenaze törenlerinden içerik olarak daha gerici. Çünkü Sünniliğin aşkın inanç uygulamasından ödünç alınan ritüeller, Alevilerce kendi geçmiş yapısının bir parçası olarak algılanıyor artık. Bu nedenle iyi niyetle de yapılsa camilerdeki cenaze töreni, taklit edilmek durumunda kalınıyor” dedi.
“ALEVİLİĞİ, YAŞAMA OLANAĞI VERMEDEN BOĞACAĞIZ”
“Alevilikte, bilincin-inancın taşınması belirleyici anlamda, törenlerle gerçekleştirilir; törenlerle Alevilik içselleştirilir, içselleştirilerek toplumsallaştırılır” diye konuşan Korkmaz, şunları dile getirdi:
“Yakın zamana değin törenlerin bir kısmı gizli, bir kısmı da açık olarak yapılıyordu. Sünnilik kaynaklı olumsuz etkilenme özellikle açık törenleri yabancılaştırmış ve Alevi inanç uygulamasının özgün içeriğini tersine dönüşüme uğratmıştır. Uğurlama erkânı, tersine dönüşüme uğrayan törenlerin başında yer alır. Bu törenleri özgün içeriğine kavuşturamazsak çok değil yakın gelecekte Ortodoks İslamiyet karşısında Alevi felsefesini/inancını-öğretisini ve yaşama biçimini yalnız bırakmış olacağız. Köktendincilik lehine Aleviliği kurban edeceğiz. Ölmeden evvel ölmek ya da yaşarken dirilmek temel diyalektiğiyle yaşama geçecek olan Aleviliği, yaşama olanağı vermeden boğacağız.
Böylesi bir duruma taşındığımızda, Aleviliğin anayasası olarak tanımlayabileceğimiz varoluş devriyesi, ortodoks inancın yaradılış tasarımına ve öldükten sonra dirilmek biçiminde kemikleştirilen mahşer tasarımına dönüşmüş olacaktır.”
“ÖRGÜTLÜ TAVIR ALALIM VE BU YABANCILAŞMAYA DUR DİYELİM”
Korkmaz, son olarak, “Günümüzde yaşanmakta olan Alevilik, bizi hakikate taşıyan teolojinin dışındaki inancı tümüyle silmiş, insani/doğasal olmayan, insan aklına/ doğanın aklına yer vermeyen, nesnesiz bir inanca kapılanmıştır: İnsandan ve doğadan uzaklaşmış, tek-tanrıcı dinlerin inanç havuzuna akmıştır. Hasan Saltık için yapılan uğurlama erkânı bunun açık kanıtıdır: Yeter artık, örgütlü tavır alalım ve bu yabancılaşmaya dur diyelim” çağrısında bulundu.
(HABER MERKEZİ)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.