Yaşar Seyman : Cumhurbaşkanı'nın gülü soldu...

Yaşar Seyman : Cumhurbaşkanı'nın gülü soldu...

Cumhurbaşkanı'nın gülü soldu...Yaşar Seyman     Yazma eylemi eylemlerin en güzelidir. Birde bedel ödetir. Köşe...

A+A-

Yaşar Seyman : Cumhurbaşkanı'nın gülü soldu...Cumhurbaşkanı'nın gülü soldu...

Yaşar Seyman    

Yazma eylemi eylemlerin en güzelidir. Birde bedel ödetir. Köşe yazısı kısa ve öz olmalı desem de... Yazma eylemi alır başını gider. PEN Başkanı Tarık Günersel'e imrenirim Gün olur bir dörtlük, gün gelir tek tümce yazar. Tek tümceyle gezerim, uzun bir zaman... Ve büyük usta Çetin Altan'ın herkesçe bilinen "Bugün canım yazmak istemiyor." Tümcesini unutamam. Ülkeyi yönetenlerin konuşmalarını duydukça yazmayı seçerim. Bakın, Türkiye Cumhuriyet'i Başbakanı'nın bir hafta içinde söylediği iki tümceye:

"Sen Ruanda'da mı olmak istiyorsun? Buyur Ruanda ol" Bravo, işte bu! Erkek hükümetin erkek başbakanına yakışır, yorum... İkinci tümcesi ise; "Türban sorununu çözmek en büyük aşkınıdır." Varlık nedenini İslam olarak sunan Başbakanın bu sözlerini nasıl değerlendirmeliyiz;

"Ilımlı İslam ilerliyor." "Varsın ilerlesin." "İslam'ın ılımlı olmasını kim istiyor?" "Hıristiyanlar." "Hıristiyanlara ne bizim İslam'dan?" "Onlar da kendince bir İslam öneriyorlar?" "Ne var bunda mı demeliyiz, böyle mi değerlendirmeliyiz? " Ayrıca, kendince yeni bir Alevilik yapılandıranların anlayışı Strasbourg'da kendini bir kez daha gösterdi...

Cumhurbaşkanı'nın gözü önünde Alevi yöneticilere sözle saldırdılar. Şiddet uyguladılar. Nedeni? Fransa Alevi Federasyonu Başkanı Durak Arslan konuşmaya başlar başlamaz, Cumhurbaşkanı'nın gülü soldu...

Gülümsemesi gölgelendi... Durak Başkan, konuşmasına Edip Cansever'in dizeleriyle başladı: "İnsan yaşadığı yere benzer/ O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer/ Suyunda yüzen balığa/ Toprağını iten çiçeğe/ Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğilimine."

Ve sürdürdü konuşmasını:

"35 aydının yakıldığı Madımak Oteli, hâlâ et lokantası olarak hizmet veriyor. Buranın müzeye dönüştürülmesini istiyoruz" diyen başkana sa-londakiler, özlerine yakışan sözler söylediler...

Avrupa'nın en güzel kentinde yaşamak, göçmen ya da yeni yerli olmak, aynı özlemi duymak, aynı sıkıntılara göğüs germek, aynı türküyle ağlayıp, aynı takımın galibiyetine sevinmek demek ki yetmiyor... Konu farklı inançta olanların istemlerine gelince bir anda düşmanlık duyguları egemen oluyor...

Avrupa'da yaşamak bile öfkelerini terbiye etmelerine katkıda bulunmuyor... Her an Madımak yangınının dumanlarının yükseleceğini sergiliyorlar... Alevi öğretisine sevgisizlikleri 'S' harfinde buluşuyor, sanki... Sivas demeye dilimiz varmasa da 'S' ile başlayan şehirlerde saygı yerini saygısızlığa bırakıyor. Sabır sözcüğü saldırganlığa savruluyor. Sevgi, sevgisizlikle yer değiştiriyor.

Selam bile kutsal saydıkları günde selamsızlığa uzanıyor. Gizli tahammülsüzlükler ortaya çıkıyor... Cumhurbaşkanı'nın gözü önünde Avrupa'nın Strasbourg kentinde Alevilere saldırı ve saygısızlık MHP milletvekili Tuğrul Türkeş'in hareketleri ile sözlü saldırılara dönüşüyor...

MHP'nin Erciyes Kurultayı'nda dönen semahlar neydi? Anadolu'da söylenen "huylu huyundan vazgeçer mi?" Sözü sizleri ne de güzel anlatıyor... Alevi öğretisi ile biçimlenenler, dünya kardeşliğine inanarak yaşamayı inatla sürdürecekler... Ses sese değmeden sorun çözülmez. Artık farklı seslere kulak vermenin erdem olduğunu anlamanın günü gelmedi mi?
 
06/10/07 - BİRGÜN
Yaşar Seyman   

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy81948 = 'yasarseyman' + '@';

addy81948 = addy81948 + 'birgun' + '.' + 'net';

var addy_text81948 = 'yasarseyman' + '@' + 'birgun' + '.' + 'net';

( '' );

81948 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->

 

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.