Yanlış Nerde Yapılıyor?

Ali KAİM / Hacıbektaş

(...) Alevi Bektaşi örgütlerinin istekleri, Öğretinin Dünyaya açılan penceresi olarak gördükleri etkinliklerin hazırlanmasında, örgütlenmesinde ve uygulanmasında sürece dahil olmaktır. Katkı sunmaktır. Yurt içi yurt dışı Alevi Bektaşi örgütlerinin organize çalışmaları olmadan törenlerde kitleselliği ve içerik kalitesini yakalamamız mümkün değildir...

47. Ulusal, 21. Uluslar arası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri 15-18 Ağustos 2010 günlerinde gerçekleştirilecek.

Etkinlik programı internet  sitelerinde, yerel gazetelerde bir ay öncesinde yayımlandı. Bir çok etkinlik programı hazırlamış bir kişi olarak, en basit bir etkinliğin hazırlanmasında bile emek yoğun bir çaba olduğunu belirtmek istiyorum.

Ama sözünü ettiğimiz ekinlik, bırakın Türkiye yi beş bin nüfuslu bir ilçenin düzenlediği dünyanın sayılı etkinliklerinden birisidir.

Kesintisiz kırk yedi yıl, darbe dönemleri dahil düzenlenen bir etkinliktir.

Peki, bu kırk yedi yıllık, enerji, bu güç, bu irade, nereden geliyor?

Sorunun yanıtı basit.

Önce Hacıbektaş insanının bu işe olan yatkınlığı, tecrübesi, daha sonra dünyada yaşayan on beş – yirmi milyon Alevi Bektaşi’nin maddi manevi gücü ile birlikte devrimci demokrat sivil toplum örgütlerinin katkıları, bu sürekliliği ve başarıyı sağlayan unsurlardır.

Ne zamanki Hacıbektaş’ın yetişmiş insan varlığı, sivil toplumu ve Dünya Alevi Bektaşileri ve onların örgütleri ile ülkemizin sivil toplum örgütleri bu etkinliklerin hazırlanmasında ve uygulanmasında devre dışı bırakıldıysa, bu yıl ki ve benzeri programlar ortaya çıkmıştır. Bu nedenle  katılımcı sayısı ve içerik  dibe vurmuştur.

İşte yanlış burada yapılıyor.

Hacıbektaş Halkı, sivil toplumuyla, deneyimli insanlarıyla, gençliyle, mahalle temsilcisiyle bir bütün olmadığı sürece kimse içten bir katılım ve başarı beklemesin.

Tersinden bir başarı diyalektiğe aykırıdır.

Son yıllarda törenleri, “Hacı Bektaş Veli Anma Kurulu” adında bir oluşum düzenliyor.

Peki bu kurul nasıl oluşturuluyor?

Bu Kurulun içerisinde 1964 Yılında Kurulan ve bu törenleri 16 yıl düzenleyen Hacıbektaş Veli Kültür Derneği’nin temsilcileri var mı?

Tüm Bel Sen’in, Genel İş’in, Eğitim Sen’in, Esnafların, Şoförlerin, mahalle muhtarlarının, köy muhtarlarının, mahallenin, gençlerin, temsilcileri var mı?

Anma Kurulu ne zaman hangi geniş katılımlı toplantı sonucunda oluşturuldu?

Törenlerde görev alacak gençlerle (hiç bir ayrım gözetmeden) ne zaman bir toplantı yapıldı o gençler motive edildiler?

Ozan derneklerinden, yazarlar sendikasından, gazeteci örgütlerinden, meslek odalarından, sinemacılardan, tiyatroculardan, sendikalardan, üniversitelerden, bilim insanlarından bir danışmanlık hizmeti alındı mı? Onlarla bir iletişime geçildi mi?

Bu soruların yanıtlarını bilenler lütfen açıklama yapsınlar.

“Hacı Bektaş Veli ve O’nun Öğretisi sadece Hacıbektaş'ta yaşayan insanların değil, aynı zamanda on beş, yirmi milyon Alevi-Bektaşi'nin de gönül bahçesidir. Serçeşmesidir.”

Her Hacıbektaşlı bu sözü rahatlıkla söyleyebilmelidir ve her alanda dikkate almalıdır.

Hacı Bektaş Veli ve öğretisini yok saydığınızda yirmi milyon Alevi toplumu boşlukta kalır. Yirmi milyon Alevi-Bektaşi olmadan da Hacı Bektaş Veli ve öğretisinin bir anlamı kalmaz.

Alevi Bektaşileri ve (hiçbir ayrım yapmadan) onların örgütlerini dikkate almadan yapılacak bir programdan başarı beklenemez.

Hacıbektaş halkı, ”Dernekler, federasyonlar bu törenleri elimizden alacaklar” gibi bir düşünceye kapılmamalıdır. Böyle bir şey olmaz, olamaz.

Ben yıllardır bu işlerle uğraşmış bir kişi olarak, geçmişte zaman zaman bu türden isteklerde bulunulduğuna tanık oldum. Bu anlamda girişimlerde yaşanmış olabilir ama görüldü ki böyle bir şey olanaklı değil.

Alevi Bektaşi örgütlerinin istekleri, Öğretinin Dünyaya açılan penceresi olarak gördükleri etkinliklerin hazırlanmasında, örgütlenmesinde ve uygulanmasında sürece dahil olmaktır. Katkı sunmaktır.

Yurt içi yurt dışı Alevi Bektaşi örgütlerinin organize çalışmaları olmadan törenlerde kitleselliği ve içerik kalitesini yakalamamız mümkün değildir.

Ben bir Hacıbektaşlı olarak hiçbir örgütün savunucusu değilim. Sadece gerçekleri söylüyorum.

Son Sivas mitingine elli binleri, Kadıköy, Sıhhıye Meydanlarına Yüz binleri toplayan örgütler her koşulda Hacıbektaş Törenlerine de yüz binleri taşırlar.

Yeter ki onları sürece dahil edelim ve kendi insanımızdan korkmayalım, onları bir takım akıl dışı, hayal ürünü kurgularla suçlamayalım.

* * *

Hacıbektaş’ımızın dünyaya açılan penceresi olan Anma Törenlerini hiç kimse hafife almaz, geçiştiremez, içeriğini boşaltıp panayıra ve gece konserlerine indirgeyemez, ben yaptım oldu diyemez.

Böyle düşünenler ve yapanlar tarih önünde sorumluluklarından kurtulamazlar.

Başarı ancak bir araya gelip kenetlenmekle, Anma Törenlerini tüm Türkiye’ye ve dünyaya açmakla sağlanabilir.

Bu durum böyle gitmez, gidemez, gitmememledir.

Gitmeyecektir.

Er geç su yolunu bulacaktır.

* * *

Uğraşmamız gereken binlerce ortak sorunumuz varken lütfen içimize dönmeyelim.

Baltanın sapı biz olmayalım.

KAYNAK : Alevihaber.com - 13 Ağustos 2010