Yağmur Duası (Bir Anekdot)
Bizim orada (Karadeniz/Ordu/Gürgentepe) Güvenç Abdal Ocak Dedelerimizden Fırgili Dede vardı. Tam bir dervişti. Yaklaşık 10 yıl önce göçtü.
Malum Karadeniz genelde çok yağmur alır. Ancak bir iki hafta yağmur yağmazsa da hemen kuraklık alametleri baş gösterir.
Yine uzun süre yağmurun yağmadığı bir yaz gününde Fırgili Dede bastonuna yaslanarak evinin üst tarafındaki yolda gezinirken çarşı tarafından bir büyük kalabalık geldiğini görür.
En önde cübbesini giymiş İlçe müftüsü yanında cami hocaları esnaftan ve eşraftan oldukça büyük bir kalabalık biraz ilerideki tepeye yağmur duası yapmaya gidiyorlar.
Fırgili Dede ye sende Dedesin belki senin duan geçer sende gel derler.
Fırgili Dede ben yaşlıyım yürüyemiyorum falan dese de biçare koluna girerler tepeye çıkarırlar.
Dualar okunur. Uzun uzun ayetler okunur.
En son herkes ellerini havaya açar Allahım yağmur ver her yer su olsun. Dereler dolsun taşsın falan diye diye bağırırken Fırgili Dede elini göğsüne koyar ya Hak sen bunların ağzına bakma.
Ben yağmurda çamurda yürüyemiyorum diye dua eder. Bunu duyan imamlar olayı müftüye aktarırlar.
Müftü Fırgili Dedeyi iki kişiyle evine gönderir. Duayı yeniden yaparlar.
Geri dönüşte Fırgıli Dede evinin önünde oturuyordur fakat hiç kimse selam vermeden yanından geçer.
Uzunca bir süre yağmur yağmayınca herkes Fırgili Dededen bilir.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.