Uçta Olan, Arka Üstü Gidip Aşağılara Düşee...

ALİ RIZA ÇARKÇI

Devle Bakanı sayın Mustafa Sait Yazıcıoğlu, Alevi Bektaşi Federasyonu'nun düzenlediği mitingte dile getirilen taleplerin "uç düşünceler" olduğunu ve dikkate alınmasının mümkün olmadığını beyan etmişler. Ne demesi  beklenir ki ? Ellete on yıllardır elde avuçta tutulan birtakım imtiyazların başkalarınca talep edilmesini hoş karşılamak her babayiğitin katlanabileceği şeyler değildir. Bu imtiyazları tek başına tepe tepe kullanmak varken neden yok olmasına göz yumulsun? Neden başkalarıyla paylaşılsın?

Ne uçtur? Kime göre uçtur?

Mitingte dillendirilen ve uç taleplerdir diye nitelendirilen sloganlara bir bakalım.

1.  “ Zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi kaldırılsın.” :

Farklı inançtaki vatandaşın körpecik çocuklarını yakalayıp beyinlerine kendi inancını aşılayacaksın. Bu uç uygulama olmuyor ve insanlık suçu sayılmıyor da; bunun kaldırılması mı oluyor? Olsun canları sağ olsun. Ne diyelim. Ama sakın öyle değil, öyle yapmıyoruz denilmesin. Çünkü otuz sene bu dersi okuttum.

2. “ Alevi köylerine camii yapılmasın.” :

Alevi köylerine ne amaçla cami yapılır? Aleviler namaz kılmazlar. İnanmıyorsanız alevi toplumunun genelini inceleyin. Hacı Bektaş Veli’nin, Yunus Emre’nin ve diğer alevi ulularının ibadet şekillerine bakınız.

Devletin kullanılmayan bir bina yapması oraya tayin edeceği imama maaş ödemesi israf değil mi?

12 Eylül’den sonra Kenan Evren takımı bizim köye bir cami yaptırdılar. Köyümüz halkı tamamen alevi olduğu için cami cemaatsiz kaldı. Dolayısıyla imamım köyde kalmasına gerek kalmadı. İlçede ikamet edip aldığı maaşla çoluk çocuğunu geçindirdi.( Benden taraf helal olsun.)

Alevi köyüne cami yapmanın amacı asimilasyon ise, bu bir insanlık suçudur. Bu nedenle Alevi köylerine cami yapılmasına karşı çıkmak uç talep değildir, normal bir taleptir. Esasında Alevi köylerine cami yaptıranlar uçta değiller; ucun ucundadırlar.

3. “Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılsın.” :

Doğal olarak ülkenin tüm vatandaşlarından vergi toplayacaksın. Sonra topladığın bu vergilerle yalnız bir inanca grubuna mensup insanlara hizmet vereceksin. Onlar için seksen bin ibadethane yapacaksın ve yüz bin kişilik kadro tahsis edeceksin. Diğerlerine de dönüp   “Ben sizin ibadethanenizi tanımıyorum.”  Peki bunu yapan, yaptıranlar ve savunanlar hangi noktada durmaktadırlar. Ayrıca lâik bir devlette, bir devlet kurumunun Dini yönetmesine yer var mıdır?

4. “ Türk ve Kürt kardeştir. Yetmiş milyon kardeştir. Altı milyar insan kardeştir.” :

Biz aleviler, ülkemizi ve ulusumuzu çok severiz. Onlar için her türlü fedakarlığa  katlanırız. Aynı şekilde yetmiş iki millete bir gözle bakarız. Hak insanda deriz. Kendimize istemediğimiz bir şeyi başkaları için de istemeyiz. Haksızlığa ve her tür ayırımcılığı karşıyız. Ülkemin güzel insanları ı niçin ayrıma tabi tutulsun ki?

Ülkemizin her çiçeği rengince açsın. Her çiçeğin kokusunu özgürce yayabilsin bu gökkubede. Yeter ki birlikte oluşturduğumuz ahenk, dirlik düzen bozulmasın. İnsanlarımızın gerçek kardeşliğini isteyen mi uçtadır? Irk, mezhep vs. ayrımcılığını yapan mı uçtadır? Biz böyle bir ayrımcılık yapmıyoruz deniliyorsa; kimseyi kimseye benzetmeden şunu söyleyebiliriz: Tüm ırkçılar ve din bağnazları sadece kendi ırkdaşlarına ve inançdaşlarına hak tanırlar. Diğerleri için bazı okşayıcı laflar ederler; ama onların lehine bir icraat yapmazlar.

5. “ Cemevleri ibadethanemizdir.” :

Alevi inancına mensup yirmi- yirmi beş milyon insan diyor ki: “Benim ibadethanem cemevleridir. “ Dışardan gazel okuyanlar ise, “ Yok, hayır.  Senin ibadethanen benim camimdir. Oraya gel.” Diyorlar.

Sevgili kardeşim yanlış yoldasın,  uç noktadasın. Dünyanın hiçbir yerinde sizin yaptığınız  gibi yapmazlar. Milyonlarca insanın ibadethanesinin neresi olacağını o inanca ait insanlar belirler. Başkalarının belirlemesi hadlerine değildir. Bana göre: “Madem Müslümansın öğleyse camiye gel.” Demek, Usame bin Lâden’in,” madem Müslümansın cihada gel" demesi kadar yanlıştır. Bununla şunu demek istiyorum: Müslüman toplumlarında birbirinden farklı hatta zıt birçok yorumlar vardır. Bunlar artık normal karşılanıyor.

Hangisi mi daha doğrudur? İşte onu sadece Tanrı bilir.

Hangisi mi daha aklidir? Bana göre, Aleviliğin inanç ve uygulamaları daha aklidir. Size göre, Sünniliğin inanç ve uygulamaları daha akli görülebilir. Saygı duyarım. Ama ne olur? Siz de başkasına saygı duyun…

Bunda kim mi haklı? Kim mi uçta? Onu da dışımızdakiler karar versin. Olmaz mı? Yalnız insan bazı şeylerin ucuna doğru giderse farkına varmadan aşağı düşer. Kaşı gözü yarılır.

Her kim uçtaysa kendine mukait olsun. Saygılarımla

ALİ RIZA ÇARKÇI
KAYNAK : Alevihaber.com - 17 Kasım 2008