Türkiye İran olmak üzeredir göreceksiniz
Şeriatı en iyi bilen İranlı konuştu... Türkiye İran olmak üzeredir göreceksiniz... Ruhi Tuna; İran'daki Humeyni devriminden...
Şeriatı en iyi bilen İranlı konuştu...
Türkiye İran olmak üzeredir göreceksiniz...
Ruhi Tuna; İran'daki Humeyni devriminden sonra İran'ın kuzey kesimindeki sol direnişi örgütleyen, bu nedenle 1981 - 1989 yılları arasında 8 yıl İran hapishanelerinde hapis yattı. Heykeltraş sanatçısı Ruhi Tuna hapisten çıktıktan sonra 34 yıl yaşadığı İran'dan kaçtı ve Türkiye'ye sığındı.
7 yıl Türkiye'de yaşadıktan sonra 2006 Aralık ayında eşiyle birlikte siyasi mülteci olarak Kanada'ya yerleşti.
İran'da Hümeyni devrimi sonrasında yaşananları çok iyi bilen, İran'daki mücadelesi nedeniyle yıllarca hapis yatan Ruhi Tuna, İran ve Türkiye'nin yaşadığı sürecin benzerliklerini Odatv.com'a anlattı.
Türban serbestliği nedeniyle Türkiye'nin İran olacağı iddia edilirken, Ruhi Tuna İran ve Türkiye arasındaki benzerlikleri, farkları açıkladı...
" Türbanla ilgili benimle sanıyorum 2003’te Cumhuriyet Gazetesi benimle bir röportaj yapmıştı.
O röportajımda Türk Sosyalistlerine bir çağrıda bulundum.
Dedim ki; Türkiye de bir İran olmak üzeredir. O zaman ben bunu söylemiştim.
Türkiye’ye geldiğim günler, yani, 1999’un kasım ayında, 7 Kasım'dan itibaren Türkiye’de bulunmaktaydım ve Türkiye’deki gidişi rahatça hissediyordum.
Türkiye’de bir çıkar arayan belli güçlerin sayesinde bu Ak Parti geliştirildi ve iktidara geldi. İran’daki meseleyle benzerlikleri çoktur.
İran’daki meselede, halk Şah’ın gitmesini istiyordu. Türban meselesi tabanda çalışılmamıştı.
Aynı şekildedir; türban bugün Türkiye’de siyasi bir silah olarak kullanılmaktadır ve bunun gelecekteki aşamalarını siz göreceksiniz. Tamamıyla Atatürk’ün ilkeleri ortadan kaldırılacaktır.
Türban meselesi üniversite’de sınırlı kalmayacak, yarın türbanlı belediye başkanları olacaktır, türbanlı milletvekilleri olacaktır.
Yani bu sonuç çok kötü olacaktır.
İran’da biz binlerce şehit verdik. Sadece 1981’de 40.000 insan şehit oldu ve bunların çoğu reformcu Müslümanlardı, bunları idam ettiler.
Yani aynı şekilde Türkiye’de de yarın asma kesmeleri görebilirsiniz. Bunun Avrupa standartlarıyla hiçbir alakası yoktur.
Türk milletli bunu unutmamalıdır ki bunlar, Çanakkale Savaşı’nı yarattılar, Kurtuluş Savaşı’nda mücadele verdiler, yüz binlerce şehitler verdiler.
Böyle güçlü bir devleti milleti yıkmak için bu planları ortaya atıyorlar. Türkiye’nin İran’a benzerliği çoktur, ben bunu açıkça söylüyorum.
Ben bunu belli nedenlerden dolayı Türkiye’de çok açıkça anlatamadım, Türkiye’de öyle evlere gittim ki orda Farsça konuşuluyor.
Bugün güvendiğim bir Türk devlet adamı benimle konuşursa, bunların adreslerine kadar verebilirim.
O evlerde Humeyni’nin fotoğrafları, kitapları Ayetullah’ın tüm kitapları bulunuyor, Farsça konuşuluyor, Farsça müzik dinleniyor.
Bunu Türk yapıyor. Türkiye’ye gelmeden önce de İran’da belli şeyler görmüştüm ve şaşırmıştım.
Bir şehirde benim sergim vardı, orda Talibanlar’a rastladım.
Ben Türkiye’ye gelmeden bir yıl önce, Ankara’dan Humeyni’nin mezarını ziyaret için insanlar akın akın otobüslerle gelmişler.
O Humeyni ki, bizim insanlarımızı kesti, bakire kızlarımızı idam etti, İslam Devrim Muhafızları kızlarımıza tecavüz ettiler. Böyle İslam kim ister ki? Türkiye’de de bunu yaptılar.
Belli bir kesimi solun karşısına dizerek sol kesimleri asarak keserek ve Türkiye gündemini bu hale getirdiler. Aynı şekilde de İran’da hiçbir zaman halk türban istemedi.
Türkiye’de ama farklı bir şey. Türkiye’de tamamıyla tabanda bunun hazırlığını yapıyorlar.
Hala ben Kanada’da bile bu hazırlığı görebiliyorum. Kanada’da da bir sürü, Amerika’da oturan efendinin adamlarını görüyorum ve nasıl çalışıyorlar.
Sadece Türkiyeliler üzerinde değil, Özbekler, Azeriler gibi başka Türk toplulukları üzerinde de çalışmalarına devam ediyorlar.
Bunu İslam ile rahat bir şekilde ortaya koyabiliyorlar.
Biz bakıyoruz İran’daki hareketlerde rahatlıkla Mollaları ortaya soktular ve gerçekten Şah’ın devrilmesini isteyen kesim soldaydılar.
Yani ister Mahoist gruplar olsun ve ister Leninist gruplar olsun, bunlar gerçek şekilde Şah ile mücadele ediyorlardı.
Ama Emperyalizm gördü ki Şah devrilirse bunun yerine Marksis bir sol bir iktidar gelecekti, onun için Mollaları yetiştirdiler ve yeşil kuşak projesini güçlendirdiler.
Aynı şekilde, Irak’ta, Suriye’de ve Afganistan’da görüyorsunuz bugün gündem nedir. Afganistan’da bir çocuk kadın haklarını savunan bir programı bilgisayarına indirdiği için idama mahkum oldu.
Yani aynı Taliban’ın devamıdır, hiçbir şey değişmemiştir.
Cumartesi günü Anıtkabir’de toplanan aydın Türk Kadınları’na teşekkür ediyorum. Yani Türk kadını böyle olmalıdır. Türk kadını sokaklara dökülüp kendi haklarını korumalıdır.
Türk kadını bayrağına ve Türkiye Cumhuriyeti’ne ye sahip çıkmalıdır."
VATAN - 6 Şubat 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.