Türkan DOĞAN : AKP Hükümeti Değerlerimizin Üzerinden Elini Çeksin !
     
Şu anki hükümetin değil değişen her hükümetin Alevilere yönelik asimile proje çalışmaları bilinmeyen bir gerçeklik değildir.. Aleviler yüzyıllarca yaşadıkları her toplumda sisteme muhalif yaşamışlardır. Bu nedenle defalarca katliamlarla yüzyüze gelmişlerdir.
    
Kendi kültürlerini kendi inançlarını özünde yaşamanın türlü sıkıntısını yaşamışlardır. Ve değişen her hükümet Alevililerin üzerinden politika yürütmeye inançlarını İslami bir potada eritmeye kararlı çıkışlar yapmışlardır. Yaşadığımız süreçte de tarikatların, gericiliğin temsilcisi AKP hükümeti de  Alevilerin inancına  ve kültürüne türlü manevralarla müdahale etme çıkışları yapmaktadır.  

Cem evleri cümbüş evleri diyen zihniyet, Çorum, Maraş, Sivas gibi toplu katliamları gerçekleştirenlerin yargılanmadığı bir ülkede Muharrem ayında Kerbele katliamına yas tutulan halkımızla birlikte olamaz. Onurlu aleviler muharrem ayında Hüseyin'in kerbela'da şehit edilmesine tuttuğu yası matemde  R.T.Erdoğan'ın yanlarında olmasına  izin vermez. Vermemeli de.  Muharrem şova asla dönüştürülemez
     
Bizim cem evlerimiz ibadet evlerimizidir. En başta alevi kültürünü inkar eden AKP hükümetinin tekelinde bu kültür evlerimizin içi boşaltılmak istenmektedir. Tamamen diyanetin tekeline sokulmakta yozlaştırılmakta ve yapay alevi örgütlenmeler,  AKP güdümlü kurumlar oluşturulmaktadır. AKP’nin Alevi  kurumlarına yaklaşımı bilinçsiz halk tarafından bugün nimet gibi gözükemez.. Bu politika tamamen Aleviliğin ve Alevilerin geleceğinin asimile edilmesine hizmet etmektedir. 
     
Geçmişi kimse unutmamalıdır. Anadolu’da Alevi dedeleri yürüttükleri cem törenlerinde ( halk meclisi ) önder sıfatıyla bulundukları için türlü eziyetler yaşadılar. Dövüldüler tutuklandılar. Osmanlı döneminden bu güne Alevilik kültüründe önder olmanın bedeli ağır olmuştur. Kazanılmış haklar vardır. AKP Hükümeti şimdi bu hakları yanlış amaç için kullanan dedeler bulmaya, diyanete memur dedeler yaratmaya çalışmaktadır.
       
Alevilere ve Aleviliğe yonelik bu saldırı politikalarının karşısında tüm Alevi kişi ve kurumlara olarak, Pir Sultan Abdal geleneğinin temsilcisi gibi davranmaya devam etmeliyiz. Alevilik ve alevi kurumları kolay açılmadı. Bedeller ödendi. Aleviler ve Demokratik Alevi hareketi güçlüdür, bu asimilasyon politikalarıyla başa çıkabiliriz.
       
Devletin oluşturacağı Alevi Diyaneti düşüncesi, Alevilerin talebi üzerine kurulmayacaktır ve Alevileri temsil etmeyecektir. AKP Hükümetinin inkarcı, asimiliasyoncu, imha etmeye yönelik bir kurgusudur. Bu proje Alevilerin asimilesine yönelik bir projedir.
      
Elbette Aleviler ve Alevi toplumunu temsil eden aydın, yazar, araştırmacılar, dedeler, Alevi kurumları bu amaca asla hizmet etmeyecekler ve bu projede yer almayacaklardır.
      
Bu ülkede biz Aleviler vergimizi verip, vatandaşlık görevimizi yerine getiriyoruz. Diyanete, cemaatlara aktarılan ödeneklerin eğitime, sağlığa aktarılmasını talep ediyoruz. Toplumlar kendi finansmanlarını bizzat sağlayarak, istedikleri mekanlarda ve inandıkları şekilde ibadetlerini gerçekleştirmelidirler.
      
Biz Alevilerin ve alevi kurumlarının yıllardır haklı taleplerini görmezden gelen hükümet, üstelik icracı Enerji, Bayındırlık, Ulaştırma, Kültür ve Turizm bakanlıklarının bütçesinden daha fazla bütçe ayırdığı Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla Aleviliğin asimilasyon çalışmalarını hızlandırmaktadır.
       
Reha Çamuroğlu ve birkaç tane isminin başında dede, araştırmacı, yazar vb sıfatlar bulunan yol düşkünlerini taşeron olarak kullanan AKP ve onun belediyeleri Madımak Katliamının sanıklarını belediyelerinde çalıştırmaya, kollamaya ve desteklemeye devam etmektedirler.  Yüzyılların en vahşi katliamının yaşandığı Madımak Otelinin  ‘Utanç Müzesi’ olması taleplerimizi  reddeden bir anlayışın temsilcileri ile kolkola giren Çamuroğlu ve diğerleri tarihin önünde hesap vermekten asla kurtulamayacaklardır.
       
AİHM’nin Türkiye’yi zorunlu din dersleri konusunda mahkum etmesine rağmen, halen zorunlu din dersleri uygulamalarına devam eden AKP’nin "Abdal Musa Enstitüsü" kurması riyakarlıktan başka bir şey değildir.
         
Alevilerin ve Alevi kurumlarının  AKP’nin bu politikaları karşısında onurlu bir cevap vereceklerine onurlu bir duruş sergileyeceklerine inanıyorum.. Alevilere ve Alevi kurumları, Alevi gibi duruşlarını sürdüreceklerdir. AKP’nin inkarcı ve asimilasyoncu politikaları her platformda  teşhir edilmelidir. Günümüzde rol alanların, tarihte bildiğimiz Hızır Paşadan tek farklarının sadece isim ve biçim değiştirdiklerini halkmıza anlatmaya devam edeceğiz.
       
Maraş'ın, Çorum'un, Sivas’ın, Madımak’ın, Gazi'nin katilleri ve sorumluları ortaya çıkartılıp yargılanmadıkça, hak ettikleri cezalara çarpıtılmadıkça atılacak her adımın, söylenecek her sözün sadece ve sadece asimilasyona yönelik olduğunu her dakika haykırmaya devam edeceğiz.

Aleviler, cellatlarını unutmazlar. Cellatlarımızı unutmamaya devam edeceğiz. Unutturmamaya devam edeceğiz.

Türkan DOĞAN
PSAKD Çiğli Şube Başkanı
30.11.2007