Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Onursal Başkanı Turgut Öker’e verilen yurt dışı yasağını meclis gündemine taşındı. HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen, söz konusu kararın hukuki ilkelerden ziyade, siyasi amaçlarla alınıp alınmadığını sordu. 

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Onursal Başkanı Turgut Öker’in geçtiğimiz günlerde İstanbul Kartal’da bulunan Anadolu Adliyesi’nde ifade verdi. Çifte vatandaşlık hakkına sahip olan Öker’e yurt dışına çıkma yasağı verildi. Henüz iddianamesi hazır olmayan Öker’in dosyasında AABK’nin 2012, 2013, 2014 yıllarındaki etkinliklerinde yaptığı konuşmalar, Gezi direnişi ve İstanbul’da yapılan 3’üncü köprüye Alevi katliamcısı olarak bilinen Yavuz Sultan Selim’in adının verilmesi konusundaki sosyal medya paylaşımları suç unsuru olarak yer alıyor.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Zeynel Özen, konuyu meclise taşıdı. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Özen, Öker’in uzun yıllardır Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nun başkanlığını yaptığını hatırlattı.

2018 yılında yapılan milletvekili seçimlerinde HDP’den milletvekili adayı olan Öker’in adaylığının düşünce ve ifade özgürlüğünü ihlal eden bir kararla engellendiğini ifade eden Özen, Öker’in hem Alman hem de Türk vatandaşı olduğunu da hatırlatarak şunları kaydetti:

“Öker’in uzun yıllardır Avrupa’da yaşamasından ötürü, akrabaları, sosyal ilişkileri, ticari ilişkileri yoğun bir şekilde her iki ülkede de devam etmektedir. Kendisi halen Türkiye’de daha çok bulunmasına rağmen babası ve kardeşleri Almanya’da yaşamaktadır. Kendisi de hastalığından dolayı Almanya’da düzenli olarak fizik tedavisi görmektedir.
Bu karar; Türkiye Cumhuriyeti olarak imza attığımız İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 13/2 maddesinde belirtilen seyahat hakkına, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 6. Maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkına, Anayasa’nın 23. Maddesinde düzenlenen ‘yerleşme ve seyahat hürriyetini’ hakkına, Anayasa’nın 23. Maddesinde düzenlenen ‘ailenin korunması’ ilkesine, AİHS’nin 8. maddesinde düzenlenen ‘özel yaşama ve aile yaşamına saygı hakkı’na aykırı nitelikte bir karardır. Kamuoyunda büyük tepkilere neden olan, böylesi hukuk dışı bir kararda ısrarcı olmak insan hayatını hiçe saymakla eşdeğerdir.”

“ÖKER’İN ALEVİ SİYASETİNDE AKTÖR OLMASI KARARDA ETKİLİ MİDİR?”

Verilen kararın hukuk dışı olduğunun altını çizen Özen, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e şu sorular yöneltti:

• Türkiye’nin de imzası bulunan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sına aykırı olan böylesi hukuk dışı bir karara neden ihtiyaç duyulmuştur?
• Söz konusu karar hukuki ilkelerden ziyade, siyasi amaçlarla mı alınmıştır?
• Turgut Öker’in Alevi siyasetinde önemli bir aktör olması bu kararda etkili midir?
• Turgut Öker gibi daha kaç tane Alevi kurum yöneticisi hakkında soruşturma yürütülmüş-yürütülmekte, kaç kişi hakkında dava açılmış, kaç kişi tutuklanmış ya da ceza almıştır?

Kaynak: Pirha