"TRT Haber" kanalına STV'den transfer
"TRT Haber" kanalına STV'den transferBöken, geçen yıl "saat krizi" ile de anılmıştı. TRT'nin yayına hazırladığı...
"TRT Haber" kanalına STV'den transfer
Böken, geçen yıl "saat krizi" ile de anılmıştı.
TRT'nin yayına hazırladığı haber kanalı için Samanyolu Haber TV Genel Yayın Yönetmeni'ni transfer ettiği belirtiliyor. “TRT’nin BBC World formatında hazırlanan yeni uluslararası kanalı" diye ifade edilen "TRT Haber" ile ilgili olarak, TRT'nin henüz resmi açıklaması bulunmuyor.
soL (HABER MERKEZİ) Vatan gazetesinin internet sitesinde çıkan bir habere göre, Samanyolu Haber TV Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Böken, TRT’ye transfer oldu. Haberde Böken’in “BBC World formatında haber yayınına hazırlanan TRT’nin yeni uluslararası kanalı"nın başına geleceği belirtildi.
Böken’in sözleşmeli olarak işe başladığı da belirtilen haberde, TRT yönetmeliğine göre sözleşmeli personellerin yönetici olarak atanması mümkün olmadığından Böken’in yöneticilik görevine gelmesinin tartışmalı olduğuna işaret edildi. Buna karşın, Böken’in gelişiyle Haber Dairesi Başkan Yardımcısı’nın görevden alındığı öne sürüldü.
Uzun yıllar STV’de çalışan Böken, 2007 kurulan Samanyolu Haber TV’nin de başından beri genel yayın yönetmenliğini yürütüyordu. Kanalda haber ve program sunuculuğu da yapan Böken’in yazıları da samanyoluhaber.com isimli sitede yayımlanıyordu.
Saat krizinde "ülke çıkarlarını" savunmuştu
Böken’in ismi en çok, geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı Gül’ün Katar ziyareti sonrasında yaşanan “saat krizi”nde gündeme gelmişti. Katar Emiri Türk heyetine ve Türk gazetecilere 5 bin dolarlık saatler hediye etmiş, gazetecilerin önemli bir kısmı etik olarak hediyeleri kabul etmek istememişti. Saatlerin ziyaret sırasında iade edilmesine engel olmak isteyen Böken, dönüşte yazdığı yazısında meslektaşlarının tutumu için şu ifadeleri kullanmıştı: “Etik bir refleksle ortaya çıkmış, doğal bir tavırdan çok uzaktı. Bir ülkenin devlet başkanının hediyesini kafasına fırlatır gibi ‘ben senin hediyeni kabul etmem, beni satın alamazsın’ gibi çocukça bir tavır, akıl eksikliğinden kaynaklanmıyorsa ancak belli bir amaca yönelik, bir protesto eylemi olarak tanımlanabilir. Cumhurbaşkanımızın heyetinde olduğumuza göre ülkemizi temsil konumundayız, memleketimizi zor durumda bırakacak bir tavır içine giremeyiz.” Saati Türkiye’ye döndüğünde Cumhurbaşkanlığı yetkililerine teslim ettirdiğini söyleyen Böken, “Sessiz sedasız yapılacak erdemli bir hareketi, ‘ulusalcı’ bir eyleme çevirerek, Türkiye’nin geleceği için çok önemli bir geziyi gölgede bırakma çabasını, hiç de iyi niyetli bulmadığımı belirtmek istiyorum” demişti.
“BBC World fromatında haber kanalı”
Öte yandan, Böken’in yöneticisi olarak transfer edildiği belirtilen ve “BBC World formatında haber yayınına hazırlanan TRT’nin yeni uluslararası kanalı” şeklinde ifade edilen kanal hakkında TRT’nin resmi bir açıklaması bulunmuyor.
TRT, devlet kanalı olması nedeniyle sık sık BBC ile karşılaştırılıyor. Özellikle 2007 sonunda Genel Müdürlüğe atanan İbrahim Şahin döneminde tartışmalı kararlara imza atan TRT yönetimi de son dönemde BBC’nin adını sıkça telaffuz ediyor.
“TRT’nin dünya haberlerine ağırlık veren bir haber kanalı açacağını” söylemek yerine “BBC World fromatında haber kanalı” açacağının söylenmesi, bu durumla bağlantılı. Geçtiğimiz Kasım ayında, 30 dilde yayın yapan TRT'nin yeni web sitesini tanıtan Genel Müdür İbrahim Şahin, yeni web sitesini BBC'nin web sitesi ile karşılaştırıp “BBC World, 32 dilde yayın yapıyor. Biz şimdilik 30 dildeyiz” demişti. Haber, Bugün gazetesinde “TRT BBC'nin Ensesinde” şeklinde yorumlanmıştı.
“Dostlar internette görsün”
TRT’nin bu iddialı açılımının altyapısının ne kadar sağlam olduğu ise tartışma konusu oldu. Haber-Sen yönetimi, site hazırlıklarının her yönüyle aceleye getirildiğini ve göstermelik bir icraat olduğunu savunarak TRT yönetimini eleştirdi. Sitede 30 yabancı dildeki içeriği hazırlamak üzere yapılan personel alımlarında büyük ciddiyetsizlikler yaşandığını vurgulayan Haber-Sen, seçici kurullarda yer alan kişilerin yabancı dile hakim olmadığını, istihdam edilen kişilerden bazılarının sınava bile girmediğini, bu kişilerin önemli bir kısmının yayın yapılacak dile, Türkçe’ye ve haber diline hakim olmadıklarını öne sürdü. TRT’nin göstermelik de olsa hizmet öncesi eğitim vermeden TRT’nin web yayını ve yabancı dil radyo yayınlarının bir bölümünü bu kişilere emanet etmesini eleştiren haber-Sen, bu durumun TRT’nin yayın politikasına aykırı yayınlar ve maddi hatalar yapılmasına yol açtığını da belirtti. Sendika buna örnek olarak “KKTC Cumhurbaşkanı” yerine “Kıbrısın kuzeyinin Türk Cumhurbaşkanı” ya da “Nobel ödüllü Dalay Lama” yerine “Nobel ödülünü ele geçiren Dalay Lama” gibi ifadeler, Arapça ya da Çince sayfalarda karşılaşılan Türkçe harita ve tabloları örnek gösterdi.
Sendika, sadece yeterli elemanı olan 10 dilde yayınların düzenli güncellenebildiğini de belirterek “Sonuç olarak TRT’nin 30 dilde yayın yapan bir internet sitesi var mı? Var. İstemeden, baştan savma, sırf ele güne karşı ayıp olmasın diye yapılan işler için kullanılan deyimimizi İbrahim Şahin’in 30 dilde internet yayınına şöyle uyarlayabiliriz: ‘Dostlar internette görsün’” ifadelerini kullanmıştı.
TRT’nin örnek aldığı ve rekabet etme iddiasında olduğu, 32 dilde yayın yapan BBC web sitesinin “World Service” kısmı ise her bir dilde düzenli aralıklarla güncelleniyor. Bu en başta BBC’nin uluslar arası alanda yıllardır televiyon yayıncılığı yapan köklü bir kurum olmasına ve yeterli sayı ve nitelikte personel istihdam edilmesine dayanıyor.
TRT Haber merak konusu
Şimdi TRT’nin “BBC World formatında haber yayınına hazırlanan uluslararası kanalı” merak ediliyor. İnternet sitesi sadece haberlerin tercüme edilmesini gerektirirken, uluslar arası bir haber kanalının olmazsa olmazı olan dış temsilcilikler ve hem kurumun yayın politikasına hem de çalıştıkları bölgeye yetkin muhabirler konusunda TRT’nin hazırlıklarının ne durumda olduğu bilinmiyor. İngiltere’nin emperyal geçmişine ve İngilizce’nin yaygınlığına da dayanarak 1991’den beri çok sayıda dış temsilcilikle yayın yapan BBC’nin karşısına konulacak TRT Haber’in, son dönem Türk dış politikasındaki “Osmanlı mirası” vurgusuna referansta bulunup bulunmayacağı ise ayrı bir soru işareti.
SOL HABER - 3 Nisan 2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.