Teşekkürler Size Ruhican, Nelycan, Dorincan..

Teşekkürler Size Ruhican, Nelycan, Dorincan..

BİR TEŞEKKÜR MEKTUBU:Teşekkürler Size Ruhican, Nelycan, Dorincan…2003 yılında, 2 Temmuz Anma Etkinliklerinin Sivas- Madımak Anmasına, Pir...

A+A-

Teşekkürler Size Ruhican, Nelycan, Dorincan..BİR TEŞEKKÜR MEKTUBU:

Teşekkürler Size Ruhican, Nelycan, Dorincan…

2003 yılında, 2 Temmuz Anma Etkinliklerinin Sivas- Madımak Anmasına, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Sekreteri olarak Anma Komitesi Başkanı olarak katılmış ve Kurumlarımız adına ortak basın açıklamasını okumuştum. Katılımcılar arasında bir konuğumuz vardı. O’nu farklı kılan geniş, siyah fötörü ve sarı saçlarının yanında, 2 Temmuz Madımak Katliamını protesto etmek için otelin önüne gelmiş olması ve o güne özgü olarak yaptırıp giydiği tişörtü idi. Tişörtünün arkasına “bakmayın sarı saçlı olduğuma ben Aleviyim” diye yazıyordu. O gün bizlerin acısını paylaşarak erdemli bir davranışı gösteren bu kişi Rudolf KLEMENT’in adlı bir Alman vatandaşıydı. Bir yıl sonra kız kardeşim Fatma, Rudolf’un kardeşim dediği,  Alevi bir işyeri arkadaşının vesilesi ile onunla tanışmıştı ve daha sonra evlenerekten ailemizden biri olmuştu. Annem Rudolf  ismini telafuz etmekte zorlanınca kısaltarak Ruhi demeye başladı, bizde Alevi felsefesine uygun olarak ismine “Can” ilave ederekten RUHİCAN demeye başladık. Aleviliğin en önemli yanı “can” olmaktı ve Ruhican bunu fazlasıyla hak ediyordu. Alevilik ile ilgili yeteri kadar bilgiye sahipti ve daha da araştırıyordu. Sivrialan, Hacıbektaş ve bir çok yeri ziyaret etmişti.

Bu yazın kardeşimle beraber tatile gelmişlerdi. Tunceli’den sonra, tatillerinin son haftasında İstanbul’a  geldiler.  Onları konuk etmeye çalıştık. Onlara bir bayan arkadaşları daha katılmıştı, adı NELY’di ve bir eğitimciydi. Biz ona da NELY CAN adını koyduk. Tabii bunun önemini ve anlamını da anlattık. Alevilik ve Alevi inancının farklılığını, İslamiyet ve diğer inançlarla olan ilişkisini anlattık, onun sorularına cevaplar verdik. Aramızdaki tercümanımız Ruhican idi, ama Ruhican öyle bir inançla anlatıyordu ki, eminiz ki bizim eksik bıraktıklarımızı da o tamamlamıştı. O dönemde Pir Sultan Abdal Derneğimizin Taksimde “zorunlu din derslerine karşı oturma eylemi”  vardı. Birlikte Kadıköy Şubemize gidip, oradan şapkalarımızı, önlüklerimizi ve dövizlerimizi alıp hep birlikte Taksimde oturma eylemine katıldık. Nelycan devamlı fotoğraflar çekiyordu. Ruhican elindeki “Cem Evleri Yasallaşsın” dövizinin altına el yazısı ile “hemen şimdi” diye yazmıştı. Ogün bu eylemin amacını ve Alevilerin inançlarından dolayı uğradıkları haksızlıkları ve ayrımcılığı uzun uzun anlatmıştık. Bir hafta sonra bizler, yeni bir insanı tanımış olmanın mutluluğu ile onları uğurlamıştık.

Teşekkürler Size Ruhican, Nelycan, Dorincan..

Şubat ayı içerisinde kız kardeşim telefonda bir olayı anlattığında çok duygulandık.

NELYCAN,  Protestan inancına mensup bir aile ve kızı DORİN okulda din eğitimi olarak Protestan inancını alıyor. Dersinin boş olmasından dolayı Katoliklerin din dersine katılmış. Derste anlatılan konu İslamiyet imiş.  Öğretmen İslamiyet ile ilgili bilgileri anlatırken DORİN  sürekli olarak el kaldırıp soru sormak istiyor. Öğretmen söz verince “öğretmenim hangi İslam, sunni İslam mı, Alevi İslam mı” diye itiraz etmiş. Öğretmen, tek bir İslam var, deyince, DORİN annesinin İstanbul’da Alevi bir aileye misafir olduğunu,  Alevilerin İslamiyet’ten farklı olduğunu, namaz kılmadıklarını, camiye gitmediklerini, cem evlerine gittiklerini,  farklı bir ibadetlerinin olduğunu,  Alevilere yapılan ayrımcılıktan ve annesinin  katıldığı eylemden bahsetmiş, bildiklerini anlatmaya çalışmış. Öğretmen şaşırmış, inanmak istememiş. Sonunda öğrencilerini alıp Stutgart yakınlarında ki bir Alevi Kültür Merkezine gitmişler. İki saati aşkın bir süre Kültür Merkezinde kalıp, yöneticilerden Alevilik ile ilgili bilgi alıp, sohbet etmişler. DORİN’in sayesinde öğretmen ile birlikte birçok öğrenci de Alevilik ile ilgili bilgi sahibi olmuşlar. Öyle inanıyorum ki ve de eminim ki o küçük yüreklerin hepside ailelerine ve çevresindekilere Aleviliği anlatacaklardır.

Sevgili DORİN, Bu davranışın karşısında saygıyla eğilmek gerekiyor. Sana bizim için çok değerli olan, kalbimizin bir yarısını ifade eden  “CAN” demek istiyoruz. Ruhican, Nelycan ‘dan sonra sende bizim DORİNCAN’ımızsın.

Teşekkürler size RUHİCAN, NELYCAN, DORİNCAN.

İbrahim KARAKAYA
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği 
7- 8 Dönem Genel Sekreteri

KAYNAK : Alevihaber.com - 19.03.2009

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.