Tartışmalar alevlenecek 
 
Sünni öğrenciye camide, Alevi’ye cemevinde ders

Alevi açılımıyla ilgili raporunu Başbakan’a sunan Devlet Bakanı Çelik, “Sünni bir çocuğun ailesi din eğitimi verilmesini istiyorsa mesela Kocatepe Camii’ne gidip öğrenecek. Alevi çocuk cemevine gidip onu öğrenecek. Eğitim sistemine bu uyarlanmalı” dedi.

Alevi açılımı raporu tamamlandı ancak tartışmalar bitmedi. Devlet Bakanı Faruk Çelik, açılımı “Sırat köprüsü”ne benzetirken “Din eğitimi dersi” mesajı verdi. VATAN’ın sorularını yanıtlayan Çelik, “Alevilerin taleplerini dikkate almak zorundayız. Ama bir tarafın taleplerini yüzde 100 yerine getirelim derken, diğer tarafın hassasiyetlerini zedelemek yanlış. Sünniler için de geçerli, Aleviler için de geçerli. Yeni bir sorun alanı ortaya çıkmaması lazım. Bu olay sırat köprüsü gibi” diye konuştu.

Zorunlu din derslerinin kaldırılmasıyla ilgili soruyu ise Bakan Faruk Çelik, “Aleviler zorunlu din dersi olmaz diyor. Ama diyoruz ki ’Zorunlu din dersi yok, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi var” dedi.

Kitapları kendileri yazsın

Din Kültürü Ahlak Bilgisi’nin müfredatta olduğunu belirten Çelik, “Bu derste işlenecek bölümlerde Aleviler nasıl istiyorlarsa, kendilerine ayrılacak o bölümü kendileri yazsınlar. Şafi, Hanefi mezhebi var mesela. Farz-ı mahal; 20 sayfa Hanefi mezhebini okutuyorsunuz. O zaman Aleviliği de 20 sayfa yazacaksınız, Aleviliği de tanıyacaksınız. Bu şekilde 20, 30 sayfa Alevi bilgisini okuyacak” diye konuştu.

Bakan Çelik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin dışında bir de “Din eğitimi”nin olduğunu söyledi. Raporda önerilen ikinci bir görüş olarak yer aldığını anlatan Bakan Çelik şöyle konuştu:

“Din Eğitimi nedir? İsteğe bağlı eğitimdir. Mesela Sünni kesimden bir vatandaş, çocuğuna din eğitimi verilmesini istiyorsa haftanın bir günü mü olur, saati mi olur, hafta sonu mu olur çocuğu gidecek, diyelim ki Ankara Kocatepe Camii’nde, okulunda din eğitimini alacak. Bu din nedir? Nasıl yaşanır? Duası nedir? İbadeti nasıl yapılır? Abdesti nasıl alınır, öğrenecek. Aynı şekilde Alevi genç de, ebeveynin talebi üzerine Alevilik nedir, nasıl yaşanır, gelenekleri nedir onları cemevinde öğrenecek.”

“Bu dersler müfredat içerisinde mi olacak?” sorusunu ise Çelik, şöyle yanıtladı: “Tabii, Anayasa’da var zaten bu. Din eğitimi ebeveynlerin, kanuni temsilcilerinin talebi üzerine veya yetişkinlerin kendi arzuları doğrultusunda zorunlu değil, isteğe bağlı. Din eğitimiyle ve Din Kültürüyle ilgili iki tane görüş çıktı.”

“Müfredat önümüzdeki döneme değişir mi?” sorusunu ise Çelik, “Olabilir. Teknik heyet çalışıyor. Ama önce Madımak, sonra peyderbey gideceğiz” diye yanıtladı.

Sıkıntı ‘statü’ ile aşılacak

Cemevlerinin ibadethane olmasıyla ilgili ise Çelik, “Cemevlerinin statüsü konusunda mutabakat sağlandı. Yani cemevlerine bir statü verilmeli, hukuki bir statü verilmeli. Ama bu statünün ne olması gerektiği konusunda Aleviler, ’Biz orada ibadet yapıyoruz’ diyor. Sünni kesimin alimleri ise ’Din madem İslam’dır. Onun bir tane ibadet yeri vardır’ diyor. Yani ibadet yeri değil ama sen ibadet yapmak istiyorsan yapabilirsin orada. Ona bir engel yok. Statü verilsin, kaynak verilsin ama buradaki genel çatıyı bozucu bir iş yapmayalım görüşündeler” dedi. Her iki kesiminde bir “Statü” konusunda anlaştığını belirten Çelik, “Bu hukuki statüsü olsun, kaynak tahsisi yapılacaksa yapılsın konusunda bir ihtilaf yok” ifadesini kullandı.
 
Deniz GÜÇER / VATAN - 10.02.2010 Çarşamba