Taha AKYOL : Erdoğan ve Aleviler
Taha AKYOL : Erdoğan ve AlevilerBAŞBAKAN Erdoğan'ın Alevilerle ilgili açılımı samimi olabilir, siyaseten hesabı olabilir. Ama önemli olan,...
Taha AKYOL : Erdoğan ve Aleviler
BAŞBAKAN Erdoğan'ın Alevilerle ilgili açılımı samimi olabilir, siyaseten hesabı olabilir. Ama önemli olan, Sünni kimliği belirgin ve çoğunlukla bu tür kitlelerden oy alan bir Başbakan'ın bu açılımı yapması değil midir?
Diyanet'in Alevi klasiklerini yayımlamasına da "Samimi değil" diyenler var! Ama önemli olan, bu klasiklerin yayımlanması değil mi? Bu eleştiriyi yapanlar bugüne kadar Alevi klasiklerini kendileri yayımlamadılar mı?!
Erdoğan, "Anayasa ve yasalar içinde gerekli adımları atarız" diyerek açılımı sürdüreceğini ifade etmiştir, bu tavrı deskteklenmeli ve teşvik edilmelidir.
Meselenin en önemli tarafı 'psikolojik'tir: Uzun tarihten gelen karşılıklı ve karşıt psikolojileri gidererek daha anlayışlı ve saygılı bir zeminin oluşturulmasında Erdoğan gibi dindar-Sünni bir kişiliğin ve AKP'nin inisiyatif alması son derece önemlidir.
'Kurumsal' çözümler böyle iyileştirilmiş bir psikolojik zemin üzerinde daha kolay ve sağlıklı olacaktır.
Alevilerdeki eğilimler
"Alevilerin talepleri" diyoruz ama bunu somut bir programa bağlamada bazı zorluklar var. Çünkü 'Aleviler' dediğimizde, tıpkı 'Sünniler' dediğimizde olduğu gibi, homojen bir kitleyi anlatmış olmuyoruz. Duyguları, inanç algıları aynı olan standart bir Alevi ve standart bir Sünni 'cemaat' yoktur.
"Cemevlerine veya Hacı Bektaş Veli Vakfı'na devam eden Alevilerin yüzde 70'i Aleviliği 'gerçek İslam' olarak görüyor. Hiçbir Alevi kurumuna mensup olmayanlar ve politize derneklere üye olanlar ise, yüzde 60 oranında, Aleviliği bir 'İslam' referansı yapmadan, 'yaşam tarzı' diye tanımlıyorlar. Kentli Alevilerin yüzde 15'i ateizmi benimsiyor."
Bu tespiti yapan, Kamil Fırat'ın araştırması Milliyet gazetesinde yayımlanmıştır. (4-8 Temmuz 2005)
'Politize dernekler'in eğilimlerinden farklı olarak, mesela Cem Vakfı Başkanı İzzetin Doğan, aynı araştırmada şunları söylemiştir:
"Kentli inançlı Aleviler, cemevlerini kendi İslam anlayışını icra ettikleri yer olarak görüyor."
Evet, konu Alevi vatandaşlarımıza da din hizmetleri sunulmasıyla ilgilidir. Cemevleri Alevi İslamın ibadet yerleri olarak görülmeli, çözüm arayışıyla bu dil kullanılmalıdır.
'Politize' dilden ve tavırdan sakınılmalıdır.
Teşvik etmek gerekir
Cemevleri, eski tekke ve zaviyelerin yeni mekânları olarak, Alevi İslamın ibadet yerleridir. İki kesimin bu gerçeği kabul edip ona göre davranması gerekiyor:
Alevi camiasındaki 'politize dernekler' ile ufak bir azınlığı oluşturan ateistler... Elbette bunlar da görüşlerinde özgürdür ama cemevleri ibadethane ise bu konuda Alevi İslama dini inanç olarak bağlı olan kuruluşlar ile ruhani liderler olarak dedeler çözüm arayışında 'özne' olacaklardır.
'Ehli sünnet' itikadında titiz olan Sünniler de, cemevlerinin, Bektaşi ve Mevlevi dergâhları gibi, İslamın geniş yelpazesi içinde ruhani kurumlar ve ibadet yerleri olduğunu kabul etmelidir. Cemevlerine gidenler "Burası ibadet yeridir" diyorsa, cemevlerine gitmeyenler "Hayır, değildir" diyebilir mi?
Erdoğan'ın açılımı tarihten gelen bir gerilimi çözebilir. Onun için, teşvik edilmeli, desteklenmelidir. Parti veya ideoloji bağnazlığı buna engel olmamalıdır.
Taha AKYOL
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy99265 = 't.akyol' + '@';
addy99265 = addy99265 + 'milliyet' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';
var addy_text99265 = 't.akyol' + '@' + 'milliyet' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';
( '' );
99265 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
MİLLİYET - 15 Ocak 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.