Sorunların çözümü demokratik bir yapıda

Narlıdere’de bulunan Alevi Bektaşi Kültürünü Tanıtma Derneği ve Malatyalılar Derneği başkanları ile ülke gündemindeki sorunlar ve dernek çalışmaları hakkında görüştük.

Derneğiniz nasıl bir ihtiyacın sonucu ve hangi tarihte kuruldu?

Mustafa Aslan (Dernek başkanı): Derneğimiz 1991 yılında kuruldu, Türkiye’de Alevi-Bektaşi ismiyle kurulan tek dernektir. Derneğimiz, Alevi-Bektaşi inancı ve kültürünü tanıtmak, bu kültüre ait insanların dini ihtiyacının karşılanmasına hizmet etmek amacıyla kuruldu. Bununla birlikte Alevi toplumunun diğer demokrasi güçleriyle buluşmasını sağlamak derneğimizin amaçlarındandır.

AKP’nin Alevi ‘açılımı’nı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gündeme getirilen ve amacı Alevi cephesinde çatlaklar yaratmak olan bir politika söz konusu. AKP, var olan Alevi örgütlerini dışlayarak kendi yandaşı örgütler yaratmayı amaçlamaktadır. Örgütlü Alevi toplumu, düzenlenen yemeğe katılmayarak tepkisini ortaya koymuştur.

Başta Alevi-Bektaşi Federasyonu ve ona bağlı tüm kuruluşlar, yıllardır Alevi toplumuna yönelik dile getirdiğimiz sorunların çözümünü ancak gerçek anlamda demokratik bir devlet yapılanması içerisinde görmektedir. Bugünkü devlet yapılanması ne laik ne de demokratiktir. Devletin, bir dini ve onun bir mezhebini devletin resmi dini kabul edip diğer inanç mensuplarına zorunlu din dersini dayatması, inançlar arasında taraf olduğunun da ifadesidir. Eğer laik bir ülkeden söz ediyorsak, hiçbir dinin ya da mezhebin devlet dini kabul edilip finanse edilmemesi gerekmektedir. Bizim talebimiz açık ve net: Diyanet’in dağıtılması ve zorunlu din derslerinin kaldırılması...

Yine güncel bir sorun olan türban konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Genel olarak söylersek türban, ülkemizde siyasi bir takke olarak kullanılmakta. Bugün açısından konuşursak halkın gerçek taleplerinin üzerinin örtülmesinin işlevini görmektedir.

Aleviler olarak ortaya atılan anayasa taslağını nasıl değerlendiriyorsunuz?

AKP’nin sözde sivil anayasa dediği taslağın ‘82 Anayasası’ndan da gerici bir anayasa olacağı, mevcut sendikal hakların gasp edildiği bir taslak olmasıyla anlaşılmıştır. Vurgulamak istediğim özelleştirmenin, sendikasızlaştırmanın önünün açılması anlamında ‘82 Anayasası’nı geride bırakmıştır. Alevi-Bektaşi örgütleri olarak yapılacak anayasanın özgürlüklerin, sosyal adaletin, sendikal örgütlenmenin, tüm etnik ve dini kesimlerin taleplerinin yansıdığı demokratik ve gerçek anlamıyla laik bir anayasa olmasını istiyoruz.

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Dernek olarak başta Narlıdere olmak üzere var olan tüm demokratik kitle örgütleriyle birlikte hareket etmek istiyoruz. İki hafta önce kurulan Alevi-Bektaşi ve Yöre Dernekleri Platformu’yla bir adım atmış bulunuyoruz. Ayrıca Narlıdere Demokrasi Platformu ile birçok eylem ve etkinlikte birlikte hareket etmekteyiz. Evrensel gazetesine, sayfalarını yerellere açtığı teşekkür ederiz.

Devletin dini olmaz

AKP’nin Alevi politikası, yeni anayasa, türban konularında düşünceleriniz nelerdir?

Mehmet Pektaş (Malatyalılar Derneği Başkanı): Türbanın bu tarzda ele alınıp halkın gerçek sorunlarının önüne geçirilmesine karşıyız. Türban üzerinde tepinmek yerine, insan hak ve özgürlüklerinin önündeki engeller kaldırılsa sorun çözülürdü.

AKP’nin Alevi politikasını Alevi örgütleri içerisinde bir bölünme yaratma girişimi olarak değerlendiriyoruz. Dernek olarak Alevilerin Diyanet’te temsil edilmesi ya da dedelerimize maaş bağlanması gibi bir talebimiz yok. Bizim talebimiz Diyanet’in ve zorunlu din derslerinin kaldırılmasıdır. Yeni anayasa olarak tartışılan taslak, vatandaşın dışında bırakıldığı bir anayasa taslağıdır. Biz gerçek anlamıyla laik, demokratik bir anayasa istiyoruz. Yani Kürtlerin, Alevilerin kimlik ve inançlarının tanındığı, sendikal hak ve örgütlenmenin güvenceye alındığı bir anayasa istiyoruz. Önümüzdeki yerel seçimlere yönelik kaygılarımız var. AKP’nin yerelde Alevi ve solcu olarak tanınan bir aday arayışı içerisinde olduğunu biliyoruz. Ancak Narlıdere bu girişime prim vermeyecektir.

Haydar Esen / Kemal Özel
İzmir / EVRENSEL - 14 Şubat 2008