Sorgulayan Akıl
Vay halimize vaylar halimze..;
Yıl 1993 tezgah dönüp dolaşıp seyit Rıza yı katlettiren jurnalci dürüst dede soyu nun torunlarının kendi halkım üzerindeki pazarlaması ve sonunda parçalara bölmesi..!
Aynı safları tutan aynı suregi süren aynı yolda yürüyen ve ağzı salyalı köpeklere salyalarını silmeleri ve akıttıkları salyanın kendi mahsulü olduğu bu nedenle Kötü söz sahibinin dir. Öz deyimi ile ağzına tıpa tıkanan aynı toplum arasında nifak tohumu ekmeyi becerdiler,Birde aynı dili kullanarak aynı telli kur'anı işleterek aynı yolun yolcusu olup iki otogar kullandırarak.
Bu tezgahlar bu alevere dalevereler yine üst akıldan icazet alıp dinbazlık yapanlar din tüccarları, hacı yı hocayı taşı duvarı yok sayan dogrular doğrusu çok bilmiş cenaze yuyucular,
Tarihi kendileri yazanlar ve bunların kalemşor nida yayıcıları..!
Dağılmadan toplanmaz,bulanmadan durulmaz desturu ile sadaket sabit ve hoş görüşe rağmen,
timsah göz yaşı döküp milyar götürenler boy boy reklam panoları renkli basın ve cd lerde lanse olanlar,
hepsine kulak tıkandı göz kapandı dil bağlandı.
Kol kırılır yen içinde kalır, anlayışı ile rahata erdirildi derken geldi çattı 2019 ...!
Evet aradan geçen 30 küsur yıl ve kaybolan güven kaybolan akıl kaybolan öz ve kendimiz..!
Şimdide kurtarıcılarımız son yüz yıllık süreçte 3-4 keź katliamlara imza atan ve ara ara kapılarımızı işaretleyen vatanperver kadirşinas Bektaşi tekkelerinin bir numaralı savunucuları Osmanlı kahraman katilleri devşirme,ermeni yahudi karma esir çocuğu YENİÇERİ sevdalıları..
1500'lü yıllarından 1928 e kadar emdikleri kanı şimdi koruma görevini kurtarıcı görevini üstlenen vampiler ve bunlara aldanma post-taht sevdalısı eğitimciler Osmanl torunları.
Dogan'lardan sonra Şahinler ,Ulusoy'lar ( ...? ) özeline münhasır kurtarıcı yol gösterici önder Arap sevgilisi,Çöl bedevisi ve ulu manitu askeri Komutanları,artık umud Cellatlarımızda.
Bizler kendi aslımıza özümüze ne zaman dönecek,Karanlıkları ne zaman ilimle aydinlatacagız,
İNSANI okumaya ne zaman başlayacağız,
Taşa duvara durmaktan ne zaman vaz geleceğiz,
Bizi kendimizi anlatmayan, söylence rivayet ve uydurma hareketlerle ne zamana kadar kendimizi avutacak kandıracağız..!
Yazanın bile " yâşamin yasası kuralı kaidesi " dediği lugati, Haq' a ugurlamalarımızda okuyup üfürecegiz..
( merak etmeyin korkmayın haq her lisanı bilir..)
Kendi dilimizi ne zaman konuşarak haq ile haq olacağız,ne zaman küfürü de beduayı da anlamak için anlamadığımız kuş dilinden vaz geçip birbirimizi doğrularımızı yanlışlarımızı ve neler hissetiklerimizi söylemek istediklerimizi
( El alem ne söyler,Konu komşu nasıl düşünür demeden ) kendimiz için kendi dilimizle ve kendimize haq olan dilimizle anlatacak,
dua,Bedia,küfür,yergi,Sevgilerimizi söylerek daha anlaşılır olacağız.
Kendimiz Osmanlı olmaktan ,Bedevi olmaktan,Başkalarının yerine yaşamaktan öz benligimizle ne zaman iletişim kurarak Öz olarak Kendimiz olacağız..!
Yoksa , hep başkalarının istediği biri olmak için kendimizi yok mu sayarak yaşar gibi bitecegiz.
Korkunun ecele faydasının olmadığını bilerek sırf korku belasına yaşamış gibi yapacağımıza korkmadan Hallac-ı Hüseyin Mansur , Pirsultan olabilmek için aşk ile..