Ülkemiz genelinde toplam nüfusun tahmini en az %30 una tekabül eden ciddi bir nüfus gücüne sahip olan Aleviler, bütün olumsuzluklara rağmen her daim egemenlerin baş ağrısı,engeli olmaya devam etmişlerdir.
Ülkemizde egemen siyasetin tüm kurnazlıklarına,tuzaklarına  karşın varlıkları ile düzen için endişe kaynağıdır.
Alevilerin Toplam nüfusu nerdeyse ülke sathına göç ve baskılar sonucunda yayılırken ciddi derece asimilasyonun etkilerine maruz kalmalarına karşın, özelikle metropol kentlerde, mahalleler kurarak , kendini koruma doğal reflekslerini ,yeni nüfuz alanları yaratmışlardır.
Anadolu, Trakya,Balkanlar,Mezopotamya  nın  nerdeyse tüm coğrafyalarda Alevi mahale köy ve mezralara rastlamak mümkündür.
Yapılan bütün mezalimler,zulümler,kırımlar asimilasyoncu  uygulamlar,ciddi dejenarasyon yaratmasına karşın sistem Aleviliği tehdit olarak algılamaktadır.
İslam gericiliği,ırkçılık vs. tüm sağ ve sığ yaklaşımların tamamı Alevi düşmanlıkları yapmışlardır.
Kitlelere ulaşmada din üzerinden kullanıma açık politikalar, gerici faşit kurum ve yapılanmalarda egemenlerin uşakları olarak Aleviliği her daim düşman olarak görmüşlerdir.
80 öncesi  ,70 öncesi ve daha öncesi Aleviler her zaman sistemin karnına,başına ağrılar olarak algılanmış ciddi saldırıların hedefi olmuşlardır.
Kürt sorunun gelişmesi derinlik kazanması ile birlikte Alevi inançsal kimlikli Kürtler başta olmak üzere,Aleviler genel olarak, geçmişte olduğundan daha fazla ayrımcılığa ve sinsi politikalara, malzeme edilmişlerdir.
Bölgesel olarak ,Ülkenin bulunduğu konum, Uluslararası Emperyalist politikalar,İslamcı gericiliğin en ilkel hali ile toplumların,insanlığın başına bela edildiği süreci,Ilımlı islam, yeşil kuşak projesinden,Bop projesine kadar,İran islamı vs. Ülkemizde ciddi etkilerini ,tehditlerini Aleviler yaşamış,yaşamaya devam etmektedir. Yüzyılın başında, zor zorbalık,kırım,sürgünler tedip tenkil Islah ile ittihatçı  belli politikalar  üzerinden   hizaya getrilmeye çalışılan Aleviler o dönemde üretilmiş aradan yüz yıl geçmiş  politik argümanlarının esaretini, tramvalarını halen günümüzde yaşamaktadırlar.
Zülmün yüzlerce yıllık tarihinde bize giydirmek istediği elbise, Dünyadaki ve bölgemizdeki gelişmeler ,hafızası karartılmış,tarihi yok edilmiş  hertürlü yalanın kol gezdiği bir ortama, Alevileri mahkum etmişlerdir.
Türk ırkçılığının temeli ,ithatçılık ve akabinde,Kemalizimdir..!!
Jön Türk olarak, batı kaynaklı Ulus,milliyetçilik Ülkede Türk islam sentezi politikalar gelişip egemenlerin hizmetine girmiştir.
Türk islam sentezi, ne Türk'e, nede Ülkemizde yaşayan halklara, inançlara kimseye fayda sağlamamıştır. Çatışmalar,
Huzursuzluk,yoksuluk, kölelik,geri kalmışlığın,Emperyalistlere uşaklık için temel oluşturmuştur.
Gelişen dünya,aydınlanan toplumların yanında, Ülkemizde günümüzdeki hal bellidir.
Hayat durağan değildir, Aleviler yaşadıkları politikalar, yoksuluk vs.nedenler ile günümüzde neredeyse tüm dünyaya dağılmış özelikle Avrupa'da ciddi nüfusun tahmini 1,5 milyonu aşkın  sayılara ulaştığı söylenmektedir.
Yeni dönemin imkânları ,iletişim çağı Alevilerin bir araya gelme istemleri  özelikle ülke egemenlerinin, Aleviler üzerinden tedbirlerini, sinsi politikalarına ,güncel uygulamalar eklenmiştir.
Yüzyıllardır kafir diyerek katledilen Aleviler, birden bire, din kardeşi kisvesi altında,islamın bir mezhebi,tarikatı,yolu olarak, asimilasyonun etkisi ile şia versiyonu içeren,  işi ,gücü ,oruç, dua, itiat, kulluk, kutsi kişilik, sorgulamayan, ötekini linç edebilecek, bağnaz karekterlerin çoğaldığı, rantçılara ,hırs sahiplerine,kindarlara ,her türlü politik ahlaksızlığa kapı açılmıştır.
Bu kapıyı açan elbette egemenlerdir. Onların elinde olan, derin, karanlık yapılanmalar ,onların yetiştirip Alevilerin içine eklemlenen, fanatik bağnaz ,islamcı rol modellerdir.
Ajanların Aleviler içinde olmadığını hangi izan sahibi, kim söyleyebilir.
Donanımlı,destekli, hane içinden bizden gibi olanlar, bunlar içerden dışardan destekleyenler, herkesçe malumdur.
Akademik kimlikler ,Kemalist,Sosyalist Sol görünümlü yapıların en azından bir kısmının sempatizanları,  Ocakzade kimliğide kullanılarak,islam baş at görünmek üzre, Peygamber, Ehli beyt, Kuran , propaganda etmektedir.
Alevilik adına kulanılan dil gerici kindar lugat,Aleviler empoze edilmektedir.
Alevi değerlerinin aşınmasına yok edilmesine ,düşmanın dışardan beceremediğine, Alevilik adına ,biyolojik Alevi kimlikli işbirlikçilere yaptırılmaktadır.
Çakma Alevi kurumları oluşturmak, var olanları ,iş yapamaz hale getirmek,
Oluşturulan ortam ile kişiligi,bilinci yeterince gelişmemiş kişileri örgütlüyerek, kendilerine adeta tampon oluşturmak,  bunlar üzerinden  kitlelere ulaşmada araç olarak kullanmaktadırlar.
Kirli propagandalar ile kendilerine engeller çıkaran, yönetici ,üye bireylerin bir şekilde harcanması sağlanmaktadır.
Elbette zaafları ve egoları olanları teslim almak, manipülatif bilgilere yalanlara ikna etmek ,bu işin bir başka boyutudur.
Aleviler üzerinden geliştirilen bir çok oyunu ,çözümlemleri olayları,örnekleri üzerinden anlatabilmek, kitaplar dolusu yazıya dökmek gerekir.
Alevilere ,Ülkede, özelikle Alevilerin inançsal değerlerinin  olduğu mekân ve ziyaretlerde ,Siyasal Alevi islamcılar cirit atmaktadır.
Yalan gerçeğin yerini almış gerçek sanılmaktadır..!!!
Pir Sultan, ın evinin restorasyon  adı altında, yapılanlar gözler önündedir.
Pir Bektaşi Veli dergahı resmi olarak el konulduğunu egemenlerin istemleri çerçevesinde bir pozisyonda tutulduğu herkesçe bilinmektedir.
Dergah ve ziyaretlere yalan dolu  tabelalar konarak , hem inançsal ,hem tarihsel hafızanın, tamamen silinmesi hedeflenmektedir.
Bunlar sadice hemen herkesin gördüğü ,fakat çokta bilince çıkarmak istemediği, uğraşmadığı gerçeklerdir.
Siyasal Alevi islamcıların görevi, bu mekanlara ,egemenlerce biçilen kıyafeti giydirmek, bunu rantını yemektir.
Elbette şia merkezlerine insan taşımak, organize turlar düzenlemek
Yayın evleri kurarak,kirliliği en üst seviyede çoğaltmak,iletişim kanallarını ,sosyal medya vs.albildiğince kulanılmakta siyasal Alevi islamcı troller , faaliyetleri ,şia dili sembolleri,saldırganlıkları olabildikçe aktive edilmiştir.
Kurum ve Cem evlerinin dedeliği sıfatı ile bu değirmene su taşıyan aymazlar olduğu gibi ,bu durumu bilinçli şekilde kulanan,sayıları az gürültüleri çok siyasal işbirlikçiler mevcuttur.
Bazı aymazların kendine rol biçenlerin içine düştüğü durum aşağdaki fıkrada ölen MADAM,ın kocasına benziyor.
****
Madam Hayganuş'un kocası Agop ölmüş.
Hayganuş çok üzgün. Sevgili kocasının mezarının başında oturmuş ağıt yakıyor.
Komşuları, arkadaşları da elleri önlerinde bu dramatik anı saygı içinde sessizce izliyorlar.
Hayganuş'un kocası Agop'a yaktığı ağıt herkesin gözlerini yaşartıyor:
‘‘Ah Agop efendi ah... Sen ne güzel, ne alim adam idin...
Fransızca bilir idin...
İngilizce'yi, Alamanca'yı fevkalade konuşur idin...
Sen edebiyattan, fizikten, kimyadan, riyaziyeden çok iyi anlar idin...
Şiir bilem yazar idin...''
İzleyenler suskunluk içinde bekliyorlar, ama ölçüyü kaçıran Hayganuş'un Agop'a sıraladığı övgüler bir türlü bitmek bilmiyor.
Artık biri dayanamıyor ve patlıyor:
‘‘Yahu Madam Hayganuş, amma da büyüttün ha!.. Agop'u hepimiz tanır idik. Rahmetli hiç de dediğin gibi bir adam değil idi.
Mesela, Fransızca filan bilmez idi. Şiir de yazmaz idi. Az biraz okuması, yazması var idi. Hepisi o kadar...''
Madam Hayganuş, komşusunun bu sözlerini duyunca hemen ağlamasını kesmiş ve başını kaldırarak gururlu bir sesle şöyle yanıt vermiş:
‘‘Olsun... Heves eder idi.''
Evet Dedeliğe heves ederek,yöneticiliğe heves ederek   ama ne olduğu ,örgütlü olmanın,örgüt olmanın,dostu düşmanı bilmenin bilincini taşıma ihtiyacı duymayanlar işin sonunda mefta olacaklardır.
Egemenlerin onlarla elbette işi bitince  arada ayak altında kalacaklardır.
YOL  için hizmete kalkan,emek ve mücadele eden cümle canlara..
Gerçekler demine..
Aşk ile..

01.04.2021
Binali ipek