Sincan, Pir Sultan ile aydınlanıyor 

ANKARA (29.07.2009)- PSAKD, milliyetçi, muhafazakar yoğunluğu ile tanınan Ankara Sincan'da hummalı bir faaliyet yürütüyor. 2009 başında kurulan PSAKD şubesi, düzenlediği etkinliklerle ilçedeki Alevilerin buluşma adresi oluyor. Şube Başkanı Ali Başak, çalışmalarını gazetemize anlattı.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Ankara'nın Sincan ilçesinde başlattığı faaliyet ile 29 Mart yerel seçimlerinde gerici, faşist düzen partilerinin üstünlük sağladığı Sincan'da Alevi derneği kurdular. Dernek çalışanları, altı ay gibi kısa bir zaman diliminde başarılı bir çalışmaya imza attı.

Dernek çalışanları zor koşullara rağmen, özverili çalışmaları ile şubeyi Ankara'daki en kurumsallaşmış şubelerden biri haline getirdi. 30 kadar geç saz ve semah kurslarına devam ediyor. Dernek, önümüzdeki günlerde de 10'un üzerinde gönüllü öğretmen ile üniversite sınavlarına takviye kurslar hazırlamayı planlıyor.

Ağustos yoğun geçecek

PSAKD Sincan Şubesi, Ağustos ayında da çeşitli etkinlikler ile çalışmalarını büyütecek. 1 Ağustos günü 13.00-18.00 arasında dernek binasında, kulak, burun, boğaz, göz ve dahiliye alanlarında bir sağlık taraması yapılacak. 2 Ağustos günü ise Emekli-Sen şubesinin maaş zammı protestosunu destek verecek. 14 Ağustos günü saat 17.00'de Sincan Lale Meydanı'nda bulunan Belediye Kültür Merkezi'nde şenlik düzenleyecek. 15 Ağustos günü ise yapılacak Hacı Bektaş Şenlikleri için ilçeden ücretsiz otobüs kaldıracak.

Alevi kültürünü yaşatmaya kararlıyız

PSAKD Şube Başkanı Ali Başak, kısa sürede büyük mesafe aldıkları çalışmalarını gazetemize anlattı. Sorularımızı yanıtlayan Başak, şunları söyledi:

Sincan'da dernek kurma fikri... Neden Sincan?

Pir Sultan Abdal'ın geçmişten geleceğe halkın gözündeki duruşu, yüzyıllar sonra bize nasıl taşındıysa, bizlerde onun bu duruşunu geleceğe taşıyacağız. Pir Sultan düzenin haksızlıklarına karşı bir sembol olmuştur. Bizde bu geleneğin temsilcileri olarak, Pir Sultan’ı yaşatmaya kararlıyız. Çünkü O, dönem içinde emek sermaye çelişkisini bu döneme taşımıştır. Aynı çelişkiler son sürat devam ediyor. Düzenle yaşanan çelişkiler o kadar net ki buralarda, çelişkileri ortaya çıkarmak bizim ve bizim gibi insanların asli görevi olmalı. Tek fark var, o dönem tek Hızır Paşa vardı, şimdi binlerce Hızır paşa var.

Hangi görüşten olursa olsun herkes bir şekilde eziliyor. Tüm bunlarla birlikte bu koşulları yaşayan insanları Sincan gibi bir yerde bir araya getirip örgütlü mücadele yürütmenin ön ayağını oluşturmak, toplumsal muhalefeti örmek için derneğimizi kurduk. Burası, 28 Şubat yaşamış ve tankların yürüdüğü bir yer. Her yerin kendine has zorlukları var. Biz neler yaşayacağımızı tahmin ederek kurduk derneği. AKP burada yüzde 52 oranında oy aldı. MHP yüzde 30 oy aldı. Diğer sağ kesimde yüzde onun üzerinde oy aldı. Geriye yaklaşık yüzde on oranında bir kesim kalıyor.

Bu bölgede ekonomik zorluklar içinde yaşam mücadelesi vermeye çalışan yoksul insanlar çok. Biz insan ayrımı yapmayacağız. Herkes bir şekilde düzenin içinde bir köşeye atılmış ve unutulmuş bu devlet tarafından.

Dernek ne zaman açıldı? Ne gibi faaliyetler yürüttünüz?

Derneğimizin açılışını 6 Ocak 2009 tarihinde gerçekleştirdik. 7 Mart'ta da bir etkinlikle çalışmaların startını verdik. Saz kursu açtık ve çalışmalara başladık. Ardından Alevi kültürü olan semah kursu açtık, yoğun ilgiyi karşılamaya çalışıyoruz. Gece, piknik gibi etkinlikler düzenledik. Sincan Organize Sanayisi'nde aylardır devam eden TEGA işçilerinin grevini ziyaret ettik. Üç dört aylık çalışma sonrasında, halk meclisi toplantısıyla 70 kişiyi bir araya topladık ve geçici bir yönetim oluşturduk. Şubemizde 30 kadar genç saz ve semah kurslarına devam ediyor. Üniversite sınavlarına yönelik takviye kursları hazırlamayı planlıyoruz. 10'un üzerinde gönüllü öğretmen şimdiden gençlerle buluşma için gün sayıyor.

Cemevi kurma çalışmanız olacak mı?

Belediye başkanıyla bir görüşmemiz oldu, olumlu geçti, yer tahsisi konusunda söz verildi. Bizden proje bekliyor. Bizde kitlemize yavaş yavaş duyuru yapıyoruz. Kısa bir zaman diliminde Cemevi açmak aklımızın köşesinden bile geçmezdi. Ama gelişmeler hızlı oldu. Ekonomik olarak bir çalışma yapmak zorundayız. Özellikle Avrupa'da bir kampanya yapmayı düşünüyoruz.

Son olarak şunu şunu söyleyebilirim; emek sermaye çelişkisinin olduğu her yerde mücadele verecek olanların yanında olmaya devam edeceğiz. Alevi kültürünü yaşatmaya ve gelecek kuşaklara aktarma görevini sürdürmekte kararlıyız.

ATILIM HABER - 30 Temmuz 2009