Şiirin devrimci sesi Pablo Neruda
Şiirin devrimci sesi Pablo Neruda“Ölümü bugün cellatların suratına fırlatılmış bir korkunç mısra oldu. Teslim olmadan ölenlerin...
Şiirin devrimci sesi Pablo Neruda
“Ölümü bugün cellatların suratına fırlatılmış bir korkunç mısra oldu. Teslim olmadan ölenlerin ölümü gibi, Che Guevera, Nguyen van Troy gibi…
Pablo Neruda öleli 35 yıl oldu. Latin Amerika edebiyatının, toplumcu şiir akımının en iyi temsilcilerinden biri olan devrimci şair Pablo Neruda, 23 Eylül 1973 günü Santiago'da yaşama veda etti. Neruda, “Canto General-Büyük Şarkı” şiiriyle kıtasının ve diktatörlerin tarihini miras bırakır bizlere…
11 Eylül 1973… Şili’de seçimle iktidara gelen Salvador Allende, faşist General Pinochet tarafından öldürüldüğü gün olarak geçti tarihe. Sosyalist Allende darbecilere teslim olmaz, direnir. Elinde silahı ile General Pinochet’in faşist katilleri tarafından makineli tüfekle öldürülür Allende…
Pablo Neruda’nın ölmeden üç gün öncesine kadar tuttuğu ve ölümünden sonra yayınlanan “Yaşadığımı İtiraf Ediyorum” isimli güncesinden, Allende’nin son gününün anlatıldığı satırları birlikte okuyalım: "Anılarım için bu satırları çabuk çabuk yazıyorum. Büyük yol arkadaşım başkan Allende"nin ölümüyle sonuçlanan o çileden çıkarıcı olaylardan üç gün sonra öldürülmesinin nedenini gizlediler. Ölüsünü gizlice gömdüler. O ölümsüz ölünün mezarına kadar yalnızca dul eşine izin verdiler birlikte gitsinler diye. Saldırganların yazdığına göre ölü olarak bulunduğunda, kendi canına kıydığının apaçık belirtileri varmış! Fakat yabancı ülkelerde yazılanlar bambaşkaydı. Hava bombardımanından hemen sonra tanklar saldırıya geçmişti. Tek bir adama karşı savaşabilmek için korkularından pek çok tank kullandılar. Şili Cumhurbaşkanı Allende, onları çalışma odasında bekliyordu. Yüce yüreğinden başka kimse yoktu o anda. Dumanlar ve alevler her yanı sarmıştı.
Saldırganlar böylesi bir olanaktan yararlanmalıydı. Saldırganların onu makineli tüfekle biçmesi gerekti. Zira o görevini bırakmamıştı!" [1]
Neruda kanserle savaşmaktadır hasta yatağında. Allende’nin ölümünü saklar yakınları. Darbeciler Neruda’yı hasta olduğu için tutuklamazlar. Evi kuşatılır, basılır… Yaşadıkları, yoldaşı Allende’nin ölümü Pablo Neruda’nın büyük üzüntü duymasına neden olur ve darbeden on iki gün sonra 69 yaşındaki büyük şair kalp yetmezliğinden ölür.
Arjantinli ünlü yazar Julio Cortazar, 1975 yılında “Neu Deutsche Literatur” dergisinde “Neruda Aramızda” başlığı ile yayınlanan yazısında Neruda’nın ölümünü şu satırlarla anlatır: “Neruda’nın gürültüler ve üniformalı canavarlar arasındaki ölümü onun en son savaş şiiri değil midir? Kanser tarafından ölüme mahkûm edilmiş olduğunu biliyoruz. Ölümü bir süre sorunuydu ve eğer bu muzaffer çapulcular evini talan etmeseler de o aynı gün ölebilirdi. Ama yazgısı ona en sonuna dek kendi olmak istediği gibi olmasına yardım etti. Hesaplı ya da hesapsızca çevresinde olanlara hep uzak kalıp, evini talan edenlere bir albatros kuşu gözüyle bakarak. Ölümü bugün cellâtların suratına fırlatılmış bir korkunç mısra oldu. Teslim olmadan ölenlerin ölümü gibi, Che Guevera, Nguyen van Troy gibi.” [2]
İspanya İç Savaşı’nda faşistlere karşı dövüşen, Şili Komünist Parti üyesi, Senatör, 1950 Dünya Barış Ödülü, 1953 Stalin Ödülü, 1971 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi şair, yazar Pablo Neruda şiirleriyle yaşıyor.
[1] Yaşadığımı İtiraf Ediyorum, Pablo Neruda, Alan Yayınları, 1990.
[2] Militan dergisi, Ekim 1975, Sayı: 10.
BİRGÜN - DERKENAR - 21 Eylül 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.