Antalya'dan tiyatro daveti

PSAKD Antalya Şubesi Tiyatro Atölyesi, 'Şeyh Bedreddin Destanı'na çağırıyor:

Mademki bu kerre mağlubuz
Ne etsek neyleysek zait.
Gayrı uzatman sözü
Mademki bu fetva bize ait
Verin ki basak bağrına mührümüzü!

Tarih: 25 Mart Salı
Saat: 20.00
Yer: Antalya Büyük Şehir Belediyesi Kültür Salonu

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği
Tiyatro Atölyesi

Antalya'da tiyatro daveti

PSAKD Antalya Şubesi Tiyatro Atölyesi, 'Şeyh Bedreddin Destanı'na çağırıyor:

Ülkesinde kaldığı zaman diliminde fikirleri ve devrimci kimliğinden ötürü defalarca tutuklanıp, hapis yatan dünyanın gelmiş geçmiş en büyük şairlerinden Nazım Hikmet'in kendi toplumunun tarihine ilişkin ilk eseri Şeyh Bedreddin Destanı ile karşınızdayız... İlk basımı 1936 yılında yapılan Şeyh Bedreddin Destanı, döneminin (14. yüzyıl) en ileri toplumsal hareketlerinin doruğudur. Bu hareketi ilkel köylü sosyalizmi diye tarif eden Nazım Hikmet, Şeyh Bedreddin'i ve ayaklanmasını tarihin tozlu sayfalarından, hâkim ve baskıcı sınıfların tahribatından kurtarmak için kâh İznik gölüne iner Bedreddin’le görüşür, kâh Kara Burun'a gider Börklüce ile kucaklaşır. Yoksul köylülerle yanar yıkılır, kahrolur ama ne Bedreddin yiğitleri ne de Nazım asla diz çökmez zorbalığın önünde. Ve Nazım, Şeyh Bedreddin'in dilinde seslenir tarihten geleceğe:

Mademki bu kerre mağlubuz
Ne etsek neyleysek zait.
Gayrı uzatman sözü
Mademki bu fetva bize ait
Verin ki basak bağrına mührümüzü!

Kendi içinde ritimli, soluk soluğa yaşanmışlığı anlatan bu eserin içindeki yaşayışı, ritmi, bizler sahneye aktardık. Destansı anlatımı dans karografimizle besledik. Anlatıcı olarak 7 kişiden oluşan oyunda, Nazım’ı da dâhil ettik. Kendi yazdığı eserin içinde, yani kendi yarattığı hayal dünyasında ona, tabiri caizse zaman yolculuğu yaptırdık. Bugüne kadar çok kez sahneye aktırılan Nazım Hikmet’in, Şeyh Bedreddin Destanı’na biz de bir yorum kattık kendimizce.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Antalya Şubesi Tiyatro Atölyesi olarak bizler, ekonomik yoksunluklardan, kadro yetersizliklerine ama en başta da kendi ufuk yokluğumuza oturup ağlamadık. Ona teslim olmadık. Önce yürek yüreğe dinledik birbirimizi. Sonra yokladık çıkınımızı. Oradan bilinç çıktı, irade çıktı, emek çıktı. Attık adımımızı, başladık yol almaya. İznik Gölü'ne inip, esnaf çarşısını dolaştık. Aydın elinden Rumeli’ne geçtik. Etli zeytinlerden, sütlü davarlardan, aslan yeleli atların arasından süzülüp "Şeyh Bedreddin Destanı" ile dikildik karşınıza. İyi seyirler dileriz.

Tarih: 25 Mart Salı
Saat: 20.00
Yer: Büyük Şehir Belediyesi Kültür Salonu

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği
Tiyatro Atölyesi

Alevi Haber - 18 Mart 2008