'Sessiz devrim'in mimarı : Tehditler aldım

AİHM'in Türkiye'deki nüfus cüzdanlarında yer alan din ibaresinin, din ve vicdan hürriyetine aykırı olduğu yönündeki kararının mimarı Sinan Işık, Anadolu Ajansı'na ve NTV'ye açıklamalarda bulundu.

İZMİR - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurarak, Türkiye'de nüfus cüzdanlarında din ibaresinin yer almasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili 9. maddesine aykırı olduğu yönünde karar aldıran Sinan Işık, mahkemenin kararını değerlendirdi.

İzmir'in Konak Belediyesi'nin Gültepe semtindeki kütüphanesinde çalışan ve nüfus cüzdanı hanesine 'Alevi' yazdırmak için 2004 yılında İzmir'de mahkemeye başvuran Işık, Aleviliğin, İslam'ın dışında bir din anlayışı olduğuna inandığını dile getirdi. Işık, Anadolu Ajansı'na ''Sessiz bir devrim gerçekleştirdiğime inanıyorum'' dedi.

Işık ajansa şöyle konuştu:

Bu davranışım nedeniyle en çok ''Alevilik İslam'ın özüdür'' diyen Alevilerden tepki aldım. Ben açtığım davanın doğru olduğuna inanıyordum. Laik bir yurttaş olarak benim isteğim din hanesinin tamamen ortadan kaldırılmasıydı. Ancak devlet eğer bunu yazmakta ısrar ediyorsa, o zaman benim din haneme Alevi yazılmasını istedim.

Bu konu Aleviler arasında ciddi tartışmalara neden oldu. Bana karşı çıkan çoğunluğun yanı sıra, beni destekleyenler de oldu. Benim eşim dahi bana bu konuda tepki gösterdi. Yerel mahkeme, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan görüş alarak talebimi reddetti.''

AİHM'nin kararını memnuniyetle karşıladığını dile getiren Işık, ''Devlet şimdi AİHM'nin kararını yerine getirmelidir. Nüfus cüzdanlarındaki din hanesi kaldırıldığında her duyarlı vatandaş gibi ben de çok sevineceğim. Çocuklarıma iyi bir miras bırakmış olacağım'' şeklinde konuştu.

NTV'YE KONUŞTU: TEHDİTLER ALDIM

Akşam haberlerinde NTV'ye konuşan ve Banu Güven'in sorularını yanıtlayan Sinan Işık, kimliğinde yazılı olan 'İslam' ibaresinin kendisiyle ilgisi olmadığına karar verdiğini ve inancıyla ilgili probleminin giderilmesi için yola çıktığını söyledi.

Başka gerekçeler de olduğunu söyleyen Işık, "Laisizmi savunan bir insanım. İstiyorum ki devlet de bunu yazılı bırakmasın, uygulamaya geçirsin. Ben laiğim, devlet de laikse bunun olmaması gerekiyor... Orada bana ait olmayan bir şey yazıyor. 'Devlet ya kaldıracak ya da benim inancımı yazmak zorunda kalacak' dedim..." şeklinde konuştu.

ASIL SORUN!

Çok büyük tepkiler aldığını söyleyen ve 6 yıl boyunca bunlarla mücadele ettiğini belirten Işık şöyle konuştu:

"Tehdit, hakaret, isimsiz mektuplar, intenet sitelerindeki yazışmalar.. AİHM'in kararıyla birlikte ilginç de bir şey yaşadım. Alevi bir vatandaş şöyle yazdı: "Bu davayı açan kişi, yarın beni, karşılaşacağım katliamdan nasıl kurataracak."

Aslında sorgulanması gereken durum budur..."

Kaynak: Ntvmsnbc ve Ajanslar - 02 Şubat 2010