Yusuf ÖZKAN : 15 yıllık 'travma'

Yusuf ÖZKAN : 15 yıllık 'travma'Eindhoven Şehir Tiyatrosu salonunu dolduranların çoğunluğu genç. Sahnedekiler de öyle. Üzerlerine,...

Yusuf ÖZKAN : 15 yıllık 'travma'

Eindhoven Şehir Tiyatrosu salonunu dolduranların çoğunluğu genç. Sahnedekiler de öyle. Üzerlerine, yobaz alevlerine kurban gitmiş 35 “can”ın fotoğrafları basılı tişörtler giymişler. Ellerinde birer mum. Sıvas katliamında yaşamını yitirenlerin adı anons edildikçe teker teker sahneye geldi gençler. Mumlar giderek çoğaldı ve karanlık sahne aydınlığa kesti. Fonda, Edip Akbayram’ın yanık sesi, “Türküler yanmaz…

Avrupa’da, Hitler faşizminden arta kalan ve masum insanların yakıldığı kara fırınları barındıran toplama kamplarını gezenleriniz vardır mutlaka. Faşizmin yarattığı o karabasanın unutulmaması için, en ufak ayrıntı bile atlanmadan toplama kampları birer müzeye dönüştürülmüş. Bu müzeleri dolaşırken çoğunluğu Yahudi milyonlarca insanın, nasıl insanlık dışı uygulamalarla karşı karşıya kaldığına, tüyleriniz ürpererek tanıklık ediyorsunuz. Ama, insanın kanını donduran ve kusma hissi veren asıl yerler “fırın”lar. Kapkara, ürkütücü… Cızırdayan insan etinin kokusunu duyar gibi oluyorsunuz… Genzinizi yakan bir acı oturuyor içinize. Nefesiniz kesiliyor… Kampı dolaşan ve “insanım” diyen herkes, önce temiz havaya atıp kendini, ardından faşizmi ve 20. yüzyılın utanç anıtı gibi duran katliamları lanetliyor. 60 yıl önce yaşanan o büyük dramı bir kez daha anımsıyor.

Oysa bırakın 60 yılı, 15 yıl önce tarihin bir başka büyük utancı yaşandı. Hem öyle toplama kamplarında falan da değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinin iki adım ötesinde, Sıvas’ta… Gerici yobazların, salyalarını akıta akıta çevrelediği Madımak Oteli’ndeki umarsız 35 can, kulaklarını ve vicdanlarını çığlıklara tıkayanların gözleri önünde cayır cayır yakıldı. Bu ülke, Asım Bezirci’sini, Behçet Aysan’ını, Metin Altıok’unu, Nesimi’sini, Akarsu’yunu, birbirinden yiğit onlarca canını, karanlığın ateşine kurban verdi.

Bırakın Madımak’ın müze yapılıp bu “gözü dönmüş yobaz vahşeti”nin unutulmamasını sağlamayı, katliam sanıkları doğru dürüst yargılanmadı bile. Yargılanmak şöyle dursun yakalanamadılar dahi. Yaptıkları yanlarına “kâr” kaldı. Çoğu Almanya’da iş güç kurdu. İktidardaki “kardeşlerinin” de “manevi” desteğiyle kaygısız, sorunsuz gününü gün etmeye başladılar.

35 can öldükleriyle kaldı. Katliamda yaşamını yitiren o güzel insanların ailelerinden bir “özür” bile esirgendi. Yani sözün kısası, Hitler’le birlikte öldü sanılan o faşist ruh, bu kez “İslamcı” kimliğine de sarılıp, dünyanın gözü önünde yeniden hortlarken, kimse oralı olmadı. “Sıradan” bir olaymış gibi geçiştirilip gitti. Hükümette bakanlık yapan kişiler, katliam sanıklarının “avukatlığını” yaparken, utanmadan halkla alay etmeyi de unutmadılar. Bu nedenle, umutsuz ve kırgındık Sıvas katliamının 15. yılı nedeniyle Hollanda Alevi Birlikleri Federasyonu’nun Eindhoven’de düzenlediği anma törenini izlerken. Türkiye’nin şu an yaşadığı çıkmazın anahtarı aslında 15 yıl öncesinde, Sıvas’ta gizli. O gün, o insanlık dışı vahşetin “sıradanlaştırılıp yok sayılması” sayesinde oldu her şey.

Laik, demokratik Cumhuriyeti ve Anadolu aydınlanmasını “travma” olarak gören karanlık zihniyetin, Türkiye’ye yaşattığı o büyük “travma”, peşi sıra yeni yeni travmalar doğurdu…

YUSUF ÖZKAN

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy31367 = 'ozkanyusuf' + '@';

addy31367 = addy31367 + 'hotmail' + '.' + 'com';

var addy_text31367 = 'ozkanyusuf' + '@' + 'hotmail' + '.' + 'com';

( '' );

31367 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


AMSTERDAM - Cumhuriyet - 29 Haziran 2008

Diğer Haberler

Onarılamayan yara Maraş Katliamı 46. Yılında
Honaz Alevi Köyleri
AABF’ye karşı ‘hakkını arayan’ Beyhan İpek’ten çağrı!
Ölümsüz bir analiz olarak: Büfeci İslamı - Ufuk Güldemir
Kerbela: Gerçek mi mitoloji mi?
Muharrem Orucu ve Yas-ı Matem Takiyyesi
Alevilik ve İslam farklıdır, Alevilik nedir?
12 imamlar bizden değildir
Minaresiz Camiye benzeyen Cemevleri
Metin Karataş: 'Alevilerin ibadethanesi dört duvar arası değildir!'