Sabahat Akkiraz ile Mustafa Özarslan’ın düeti halk müziği adına iyi bir çalışma.
Sabahat Akkiraz ve Mustafa Özarslan’ın ‘Birlikte Türküler Söylüyoruz’ albümü, halk müziğinde düete güzel örnekler veriyor
İki icracının müzikal uyumunun bir ürünü olan “düet”, Türk halk müziğinde ilk olarak Ruhi Su ile onun öğrencisi ve iz sürücüsü olan Sümeyra Çakır’ın çalışmalarında kendisini göstermişti. Bu müziği 1980 sonrasında geniş kitlelere sevdiren ve “düet”i enstrümantalin nimetlerinden de yararlandıran Arif Sağ ve Musa Eroğlu gibi ustalar, onlarla aynı duruşu sergileyen; Belkıs Akkale, Sabahat Akkiraz gibi sanatçılarla biraraya gelerek, kavramın içini doldurmayı başarmışlardı. Genç kuşaktan Zafer Gündoğdu ile Güler Duman’ın yıllar öncesinden kalan albümlerinin bu konuda önemli bir yerde durduğu; Erdal Erzincan, Erol Parlak gibi isimlerin de albümlerinde, bir ezgiyle sınırlı kalarak da olsa adı geçen kadın sanatçıların desteğiyle “düet”e seçkin örnekler verdikleri unutulmamalı. Özlem Özdil gibi bir yetenekle de mikrofonun karşısına geçen Güler Duman’ın, hocası Musa Eroğlu ile gerçekleştirdikleri çalışmadan sonra bu konuda göze batacak bir çalışma yapılmamıştı.
Sabahat Akkiraz ile Mustafa Özarslan’ın, Akkiraz Müzik’ten çıkan Birlikte Türküler Söylüyoruz başlıklı albümü, “düet” konusunda boşluğu dolduran bir çalışma olarak dikkatleri üzerine çekiyor.
Türk halk müziğinin popüler örneklerinde olduğu gibi, Alevi- Bektaşi deyişlerinin yanında türkü formundaki eserlere, uzun havalara ve halaylara yer veren çalışma; diğer örneklerden, -düzenlemelerde sergilenen ustalık gözönünde bulundurulunca- ayrı bir yerde değerlendirilmeyi hak ediyor. Erdal Erzincan, Ertan Tekin gibi müziğe çok yönlü bakışın bilincinde olan sanatçıların gayretiyle ilerleyen albüm, bilinçli dinleyiciyi üzmeden kulaklardaki pasları silmeye çalışıyor. Alevi-Bektaşi deyişlerini yorumlayan kadın sanatçıların kuşkusuz en önemlilerinden olan Sabahat Akkiraz, Davut Sulari ve Âşık Mahsuni Şerif’e ait eserleri seslendirirken, solo çalışmalarından Seyran’daki yetkinliğini hatırlatan bir performans sergileyerek, bu türün yozlaşmasına neden olan çalışmalardan ne kadar uzakta durduğunu bir kez daha göstermiş oluyor.
Türkünün aranan ismi
Lamekan’da yer verdiği Ali Kızıltuğ’un dizelerini bu çalışmada da görmezden gelmeyen ve Âşık Beyhani’nin satırlarına da başvuran Akkiraz, türkü formundaki eserlerin de aranılan ismi olduğunu belleklere iyice kazıyor. Akkiraz’ın dilinde anlamını artıran uzun hava formundaki eserler, dinleyicileri yine derin düşüncelere daldırarak onların dünyanın gidişatına üzülmelerini ve üzülmekle kalmamalarını sağlıyor. Halay Akkiraz’ın önceki albümlerinde gölgede kalsa da bu çalışmada toplumsal işlev üstlenmiş haliyle dinleyicileri şenlendirirken, Zaralı Halil Söyler gibi bir kaynağı konuk ederek dinleyicileri bir muhasebeye doğru yönlendiriyor...
Kurucuları arasında bulunduğu Grup Çığ dağıldıktan sonra köşeye çekilmeyen ve iki solo albüme imza atan Mustafa Özarslan’ın, Akkiraz’ın karşısında verdiği sınavdan geçtiğini özellikle vurgulamak gerekiyor. Seslendirdiği her formda sesini gereksiz yayan ve özgün olma adına kaş yaparken göz çıkartan Özarslan, zaaflarını en aza indirdiğinin müjdesini veriyor. Sanatçı, Akkiraz’ın dinleyicilerde yaşattığı duyguları aynı dozda yaşatıyor ve ustasının gölgesinde kalmayacağını dinleyicilerine hatırlatıyor.
“Düet” daha çok, öğretmen- öğrenci birlikteliğinin bir ürünü olarak bilinirken, Birlikte Türküler Söylüyoruz, bir yürek birlikteliğinin altını ucu sipsivri kalemlerle çiziyor.
Bizler, aynı zamanda seçkinliğiyle adından söz ettirecek olan bu birlikteliklerin bir albümle sınırlandırılmamasını, popüler olunarak da iyi işler yapılabileceğini belgeleyen çalışmaların çoğalmasını dileyerek, Türkiye’nin doğusundan, insani duruşa ve duyarlılığa önem vererek diyarlar ötesine seslenen bu çalışmaya yenilerinin ekleneceği umudumuzu her daim canlı ve diri tutuyoruz.
Sabahat Akkiraz-Mustafa Özarslan/Birlikte Türküler Söylüyoruz/Akkiraz Müzik/2008
MEHMET AKİF ERTAŞ / RADİKAL - 25.01.2009