Emre Aköz'ün HSYK'daki Alevi üyeleri gerekçe göstererek Alevilere dönük ayrımcı bir yazı yazmasına karşı PSAKD tarafından bugün yapılan açıklamada, Aköz'ün yargıyı imam hakimler ve imam savcılarla doldurmayı amaçlayan AKP iktidarına yaltaklanmayı amaçladığı söyleniyor.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş tarafından HSYK tartışmalarında Alevilere dönük ayrımcılık içeren bir köşe yazısı yazan Sabah gazetesi yazarı Emre Aköz ile ilgili bir açıklama yapıldı. “Aleviyiz; darbeye,şeriata, ırkçı ve faşistlere, iktidar yalakalığına ve her türden gericiliğe karşıyız” başlığını taşıyan açıklamada Aköz'ün yazısının yanı sıra İmam Hatipler için üniversiteye giriş katsayılarının düşürülmesi gibi konulara da değiniliyor ve Alevilerin 12 Eylül darbecilerinin yargılanması, Sivas katliamının teşhir edilmesi, yolsuzluklar, “faili meçhul cinayetler”in aydınlatılması, zorunlu din derslerinin kaldırılması gibi konularda görev üstlenmeye hazır oldukları belirtiliyor.
AKP'nin yargı alanını da “imam hakimler ve imam savcılar”la doldurmayı amaçladığı ifade edilen açıklamada Emre Aköz'ün de Alevilere saldıran yazısıyla “siyasi iktidara daha fazla yaltaklanmaya” çalıştığı belirtiliyor. Açıklamada Emre Aköz ve benzerlerinin zihniyeti: “Hırsız olabilirsin. Deniz Fenerci olabilirsin. Önemli değil, bu ülkeyi yönetebilirsin. Rüşvet alabilirsin. Önemli değil, bu ülkeyi yönetebilirsin. Elin Sivas katliamına karışmış olabilir, Maraş’a karışmış olabilir. Hrant Dink cinayetine göz yummuş olabilirsin. Önemli değil, bu ülkeyi yönetebilirsin. Darbeler yapmış, 17 yaşındaki Erdal Eren’in yaşını büyüterek astırmış olabilirsin. Önemli değil. Çünkü sen zorunlu din dersi uygulamasını da başlatansın. O halde bu ülkeyi yönetebilirsin, üstelik yerin de cennet olur! Hırsızlık, rüşvet, yolsuzluk, cinayet, bu ülkeyi yönetmenin önünde engel değil. Ne engel? Alevi olmak, solcu olmak, dürüst olmak engel. Evet, eğer solcu isen, alevi isen, hem darbeye, hem de şeriata karşıysan bu ülkeyi yönetemezsin. Emre Aköz bunu söylemek istiyor” sözleriyle niteleniyor.
Açıklamada ayrıca Alevilerin sorumluluk üstlenmeye hazır oldukları belirtilen konulardan bazıları da şöyle:
•Geçici 15. Maddenin kaldırılabileceğini ve darbeci generallerin de yargılanabileceğini göstermek
•Bugüne kadar işlenmiş bütün siyasi cinayetlerin ve katliamların ‘faili meçhul cinayet’ olmaktan çıkartılarak ‘faili belli’ olmasının mümkün olduğunu göstermek
•‘Baba beni okula gönder’ kampanyaları yerine ‘Deniz Feneri’ başta olmak üzere yüzlerce yolsuzluk dosyasının nasıl deşifre edilebileceğinin ve yolsuzluk yapan bütün kurum ve kişilerin nasıl cezalandırılabileceğini görmek
•Türkiye sınırları içinde yaşayan Kürtlerin temsilcileri parlamentoda iken, onlarla tokalaşmayıp, çözüm için onlarla oturup konuşma yerine, ‘çözümü dışarıda aramamak’
•Diyanet işleri Başkanlığı, Kuran Kursları, zorunlu din dersleri gibi resmi politikalarla toplumun dokusunu değiştiren, siyasal İslam lehine toplumu muhafazakârlaştıran ve farklılıkları ortadan kaldıran politikaları değiştirebilmek
•Eğitim, sağlık ve enerji gibi alanlarında özelleştirme yapılmadan da kamu yararına adım atılacağını göstermek, madenlerin, limanların ve tarımın Türkiye için yararlı kullanılabileceğini göstermek için
•NATO’ya karşı sahte çıkışlar yerine ‘6. Filo’dan kurtulmanın’ mümkün olduğunu göstermek
•Üniversitelerin kurumsal olarak özerk, eğitim olarak özgür olabileceğini gösterebilmek
•Maraş veya Madımak katliamları gibi Türkiye’nin ayıbı olan katliamları teşhir etmenin, bu tür katliamlar bir kez daha olmasın diye müzeler açmanın, belgeseller yapmanın, broşürler çıkarmanın ayrılıkları ve düşmanlıkları körüklemek yerine toplumda utanma duygusunu artırarak, toplumsal vicdanı yeniden ayakları üzerine oturtabilmesi
•Cemaate ihtiyaç hissetmeden okuyabilen ve yeteneğiyle iş bulabilen, kariyer yapabilen, sorgulayan ama aynı zamanda da uygulayabilen bir gençliğin olduğunu göstermek
Emre Aköz ne yazmıştı?
Emre Aköz 23 Temmuz tarihli Sabah gazetesindeki köşe yazısında “Yüksek yargı kadroları belli bir mezhepten hukukçuların hâkimiyetinde mi?” sorusunu sormuş ve karşılığında da Alevileri kastederek “Nüfusun yüzde 15'ini oluşturan bir mezhep üyelerinin, yüksek yargıdaki koltukların diyelim ki yüzde 50'sine oturmaları normal mi? Hele hele, bu mezhepten vatandaşlar, istisnalar haricinde, kitlesel olarak CHP'yi destekliyorsa... Darbe amaçlı cumhuriyet mitinglerinde aktif olarak yer aldılarsa... Ergenekon'un hükümetin uydurması olduğu propagandasını yapıyorlarsa...” diye yazmıştı.
(soL-Haber Merkezi) - 30 Temmuz 2009