ALEVİ-BEKTAŞİ HAREKETİNİN BİRİKİMLERİ VE KANAAT ÖNDERLERİNE
Ülkemizde, evrensel değerlerle örtüşmeyen bir laiklik uygulaması, ürettiği sorunlar her gün katlanarak büyüyor. Bu ucube laiklik anlayışı içinde; devletin, dini eğitimden geçirdiği kadrolar tam tekmil ülke yönetiminde söz ve karar sahibi oldu. Bu yöneticiler, artık devleti ve sosyal hayatı dini (Sünni) esaslara göre şekillendirmek için gemi azıya almış durumdadırlar. Pervasızca gündemi kendileri belirliyor ve belirlenen gündemin ardından da tüm muhalifler sadece yorum yapıyor.
Demokrasi mücadelesi veren güçler ne yazık ki, sadece dergilerde yazarak, salonlarda da birbirine konuşarak vakit öldürüyor. Sıradan bir köy derneğinden, siyasi partilere dek tüm kurumsal yapılarda, iç çekişmelerden kurtulup dışa dönük bir mücadele ve açılım yaratılamamaktadır. “ Açılım ” ifadesi dahi halkı bir bütün olarak geriye götüren, yoksullaştıran ve ülke kaynaklarını emperyalistlere peşkeş çeken ve laikliğin kırıntılarını da ortadan kaldıran siyasi iktidarca dillendiriliyor. Bu durumda demokrasi güçleri bir çekim merkezi de olamıyor.
Daha düne dek, Alevi sözcüğünün geçtiği köşe yazıları, dergiler, kitaplar ve söylemler meşruiyetimiz için umut verici görülürdü. Alevi aydınlar, yazılarını yayınlatacak köşe yazarları, dergi ve gazete ararlar ve yazısını yayınlatan Alevi aydın da mutlu olurdu. Alevi kurumlarının kurulması, yöneticilerinin anılmaya ve övgüye değer katkıları ve mücadeleleriyle kendi dergileri ni çıkarmaya başladılar. Yazdıkları yazıyı yayınlatabilmek için dergi ve gazete arayan Alevi aydınlarının artık yüz akı dergileri de olmuştu. Alevilerin talepleri bu dergilerden dillendirilmeye başlandı.
Her yayın organının belli bir etki alanı vardır. Dergi ve radyonun günümüzde ihtiyacı karşılamakta yeterli olmadığını görüyoruz. Günümüzün en etkili iletişim aracı hiç şüphe yok ki Televizyon ve internet siteleridir. Bu gerçeğe göre proje geliştiren AABK, Değişim isteyenlerin Televizyonu düşüncesini, yayınladığı bir deklerasyonla kamuoyuna açıkladı.
Kurumun çok sınırlı olanakları ve özverili canlarımızın büyük katkıları ile yayın hayatına giren Yol tv, çok kısa sürede merak edilen, izlenen ve benimsenen bir kanal olma şansını yakaladı. AABK ve ABF aldıkları ortak karar ile Televizyonun Türkiye ayağını, yine Alevi hareketinin her aşamasında yer almış arkadaşların da katkısıyla Ankara’da oluşturdu.
Ankara’da bu toplumsal ödevlendirmeyi üstlenen arkadaşlar olarak, yokluklarımızı değil, olanlarımızı, dahası içtenliğimizi ve özverimizi büyütüp, içinizden arkadaşlarla program yapımına başladık.
Ankara’da stüdyo olarak faaliyet gösterdiğimiz yer HBVAK Vakfınca Yol tv ye tahsis edildi. Vakıf ve yöneticilerinin bu katkısı da övgüye değer.
Yaklaşık üç aydır çok sınırlı olanaklarla ve çok dar kadro ile yürüttüğümüz bu ödevi artık Alevi hareketinin tüm birikimleriyle buluşturmak ve paylaşmak istiyoruz.
7 Mart 2008 tarihinde Yol tv Ankara temsilciliği olarak, Ankara’da Alevi hareketinin dinamikleri ve kanaat önderleri, Sivas şehit aileleri, ozanlar, dedeler, bilim adamları, demokratik kitle örgütü temsilcileri, yöre dernekleri, Sendikalar ve Siyasi parti yöneticileriyle tanışma ve dayanışma yemeğinde buluşmak istiyoruz.
Kıra döke yol alınmıyor. Alınan her kilometreye de eksilerek ulaşmış oluyoruz. Bu durumun, aklıselim hiçbir canımızı da mutlu etmediği kesin. Şeriatın ayak seslerini ensemizde hissederken, birikimleri ayrı tutmaya, güçleri bölüp dağıtmaya hiç ama hiçbir kimsenin hakkı olmasa gerek.
Alevi hareketine düşünsel ve madden katkı veren tüm canları ayrımsız ve rezervsiz YOL TV gecesinde buluşmaya, yepyeni bir sayfadan başlayarak, özgürlükçü, eşitlikçi, insanca bir yaşamı gerçekleştirmeye ve çocuklarımızın övgüyle anacakları bir tarihi yaratmaya davet ediyoruz. 14.02.2008
Saygılarımızla..
YOL TV ANKARA TEMSİLCİLİĞİ