Yıldıray OĞUR : Alevilerle nefsülkıyas
Geçen haftanın önemli üç haberini birbirine çarpıştırdığımızda ortaya kendiliğinden bir manifesto çıkacak diye bir his var içimde.
Bu yazı tümdengelimci bir bilimsel yöntemle yazıldığı için hemen en baştan bu manifestonun “dünyanın tüm işçileri birleşiniz” cümlesini verebiliriz:
“Mazlum kim olursa olsun ondan yana, zalim kim olursa olsun ona karşı.”
İlk haberimiz Meclis’ten Reha Çamuroğlu’nun girişimiyle AKP’nin başlattığı Alevi açılımı çerçevesinde muharrem ayında Başbakan’ın Alevi cemaatine vereceği iftar, Alevi örgütleri kızdırdı. Hatta büyük bir Alevi federasyonunun başkanı “Bu asimilasyondur” dedi.
Haberlerimizden ikincisi de Meclis’te Kültür Bakanlığı bütçesi görüşülürken gerçekleşti. Sivas katliamının yaşandığı Madımak Oteli’nin müze yapılması ile ilgili bir soruyu yanıtlayan Kültür Bakanı Ertuğrul Günay şöyle dedi: “Madımak Oteli’nin altında bir kebap salonu olması beni iğrendiriyor. Bu durumun düzeltilmesi için elimden geleni yapacağım.”
Üçüncü haberimiz İstanbul’dan geldi. Ramazan ayında yemek yediği için öğretmeni tarafından dövülen liseli bir Alevi öğrencinin şikâyetini inceleyen İnsan Hakları Komisyonu olayın gerçek olduğunu ortaya çıkardı. Dövülen çocuğun babası Başbakan Erdoğan’ı, Tevhide Kütük’ü arayıp kendi oğlunu aramadığı için eleştirdi.
Şimdi haberlerimizi birbiriyle çarpıştırabiliriz.
Muharrem ayında iftar şeklinde de olsa bugüne kadar CHP’li iktidarların bile yapmaya çekindikleri bir Alevi açılımı yapmaya çalışan bir iktidara karşı Alevi örgütlerinin tutumu evet çok anlaşılır değil. Uzatılan bir eli geri çevirmek Bektaşi geleneğine de uymuyordur herhalde.
İşe bu noktada ikinci ve üçüncü haberlere bakıyoruz.
Peki, Madımak Oteli’nin müze yapılması girişimlerini engelleyen, hatta altında bir kebap salonu açılmasına sesini çıkarmayan duyarsız, gerçeklerden kaçan anlayışı ne yapacağız? Bunun yanlışlığını görmek için soldan Ertuğrul Günay’ı transfer etmeye mi ihtiyacı var AKP’nin?
Evet, Aleviler AKP’ye karşı fena halde önyargılı. Evet, Alevi örgütler Cumhuriyet mitinglerinden mitinglerine koşmakla meşguller. Türkiye’deki demokrasinin gelişmesinin kendilerinin de yararına olacağını göremeyecek kızgın, öfkeli statükocu bir ruh hali içindeler. Hâlâ kendi haklarını arayan değil, dindar Sünnilerin yaşamını zorlaştıracak siyasetler onları heyecanlandırıyor.
Aleviler bu tavırlarında tümüyle haksız sayılabilirler mi? Belki hâlâ Sivas katliamı sanıklılarının avukatlığına soyunmuş Refah Partili yöneticileri hatırlıyorlardır? Ertuğrul Günay’ın gösterdiği insanî iğrenme hissiyle geçen duygudaşlık oluşmamıştır AKP’lilerle aralarında. Sivas’ta yaşanan toplumsal travmadan kaçarak, yakılarak öldürülen insanların trajedisiyle, onları yakanların vahşetiyle yüzleşemeyerek mesafe alınamıyordur? Belki muharrem iftarından önce yapılması gereken başka jestlere ihtiyaç vardır? Bunun için iyi fırsattı dövülen Alevi gence Tevhide Kütük gibi sahip çıkmak. Sadece Başbakan’ın değil, daha önce asılsız çıkmış benzer haberlerle ‘dövülmeye çalışılmış’ mütedeyyin kamuoyunun da bu savunma refleksinden kurtulup Cumhuriyet gazetesi asparagası olmadığı ortaya çıkan bu olay karşısında net bir duruş ortaya koymaları gerekirdi.
Neyse ki gecikerek de olsa bunu yaptılar.
Zorlama olabilir, tam içten olmayabilir. Ama böyle jestlere ihtiyacımız var. Hem de Alevilerin Tevhide Kütük’e sahip çıkmasını beklemeden. Çünkü ahlak bir alışveriş değildir.
Aleviliğin kurucu ötekisi Sünnilik. Bu yeterince bir travma yaratıyor zaten. Sivas katliamı, ona karşı Sünnilerin “provokasyondu bu”dan öteye gidemeyen duyarsız halleri bu travmanın gelecek kuşaklara aktarılmasını sağladı. Şimdi açılımdan önce Alevilerle nefsülkıyas (empatinin pabucunu dama atan Kürtçe tabir) etme zamanıdır.
Yıldıray Oğur
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy24385 = 'yildirayo' + '@';
addy24385 = addy24385 + 'yahoo' + '.' + 'com';
var addy_text24385 = 'yildirayo' + '@' + 'yahoo' + '.' + 'com';
( '' );
24385 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
TARAF GAZETESİ - 10 Aralık 2007 Pazartesi
NOT : Bu yazıyı alevihaber.com ile paylaşma nezaketini gösteren sayın Yıldıray Oğur'a çok teşekkür ederiz.