Müftüyü dede postuna oturtup, Cemde İlahiyatçıları konuşturduğu gerekçesiyle görevden alınan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Çorum Şubesi eski Başkanı Durmuş Aslan, Yeni Akit Gazetesi'ne konuştu. Yeni Akit'in (Eski adı Vakit Gazetesi) 28 Kasım 2010 tarihli sayısında "ALEVİ DEDESİNE MAHALLE BASKISI" başlığıyla anasayfadan yayınladığı o haber:
Alevi 'Dede'si Kuran okur mu?
Alevi 'Dede'si: Bana dediler ki; 'Kur'an okuyor musun?' ‘Evet okuyorum' dedim.
Devlet Bakanı Mehmet Aydın'ın Hacı Bektaşı Veli Kültürünü Yayma ve Yardımlaşma Cem Evi'nde düzenlenen ‘Birlik Cemi'ne katılması olay oldu. Alevi dedeleri ve bazı Tuncelililer, siyaset için cem yapıldığını savunarak, bunun Alevi inancında yeri olmadığını söylediler. Alevi dedeleri ve bazı sivil toplum örgütleri Aleviliğin yozlaştırılmaya çalışıldığını ileri sürdüler.
Benzeri bir olay da Çorum'da yaşanırken, olayın merkezindeki isim olan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Çorum Şubesi eski Başkanı Durmuş Aslan, Akit'e yaptığı açıklamada şok iddialarda bulundu. Geçtiğimiz aylarda vakfın genel merkezi tarafından bu görevden alınan Durmuş Aslan, “Çorum Müftüsü ile İlahiyat Fakültesi Dekanı'nı cem törenine davet ettiği için görevden el çektirildiğini” savundu.
“ÇORUM'U SÜNNİLEŞTİRDİ” DİYE HEDEF ALDILAR
Vakfın özellikle yurtdışındaki Alevi sivil toplum kuruluşları ile Ali Balkız gibi isimlerin etkisinde kaldığını ifade eden Durmuş Aslan, şunları kaydetti: “Çorum Müftüsü'nü ceme getirmişim ve dede postuna oturtmuşum. Muharrem'de iftar yemeği vermişim.. Hz. Hüseyin'e hakaret etmişim.. MHP'lilere sağlık ocağı açtırmışım. Özetle Çorum'u sünnileştirmişim.. Bunlar söylendi bana. Bu gerekçelerle 15 yıldır sürdürdüğüm görevimden alındım.”
“MÜFTÜ YEZİT, SEN DE Mİ YEZİT OLDUN?”
“ ‘Niye Müftü'yü cem törenine çağırdın' diye bizi görevden aldılar. Bize ‘Müftü yezit, sen de mi yezit oldun' dediler. Bir din adamı yezit olur mu? Bizim amacımız vatandaşların kaynaşmasını, birleşmesini sağlamaktı. Ceme herkes gelebilir. Zira bu Hızır ile Musa'nın arasında geçen olaydır. Burada Alevi-Sünni, dinli-dinsiz ya da başka bir neden aranmaz. Biz Hızır lokması veriyoruz. Hızır ile Musa'nın arasında geçen olayı yansıtmak için lokma veriyoruz. Sultan Hacı Bektaş Veli felsefesi bunu gerektirir.”
“DEDE KUR'AN OKUR MU?”
Aslan şöyle devam etti: “Bana dediler ki, ‘Kur'an okuyor musun?' ‘Evet okuyorum' dedim. Okuyorum tabii, ne var bunda? Dediler ki, ‘Gördünüz mü arkadaşlar, Kur'an okuyormuş, Dede hiç Kur'an okur mu, Alevi Kur'an okur mu?' Onlara göre işte ‘Efendim Kur'an çöl kanunu', Hz. Peygamber' tövbe haşa ‘Çöl bedevisi'. Cemlerde böyle tartışmalar yaşadık.”
17 SENE ARAPÇA OKUDUM, ALEVİLİK DİYE BİR DİN DUYMADIM
Yaşananları anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan Durmuş Aslan, “Ben 17 sene Arapça okudum, Alevilik diye bir din duymadım. Sünni diye de bir din duymadım. ‘Dinimiz birdir' dedim, ‘İslam'dır' dedim. Ama birileri ‘Alevilik ayrı bir dindir' diyor, birileri de ‘Alevilik dinsizliktir' diyor. Ve maalesef bugün Türkiye'de Alevi nüfusunun en fazla olduğu illerden olan Çorum'da bu görüşü savunanlar başta. Vakfın yönetiminde şimdi bunlar var. Çorum ikiye bölünmüş durumda. Allah halkımıza yardım etsin inşallah” dedi.
YENİ AKİT - 28 Kasım 2010
İLGİLİ HABERLER :
Asimilasyonda son nokta : İl Müftüsünü ve İlahiyatçıları posta oturttular!