Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan sorumlu Bakan Said Yazıcıoğlu, 'Alevilik zıtlaşma değil, zenginlik olarak algılanmalı' dedi
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan sorumlu Devlet Bakanı Said Yazıcoğlu, Aleviliğe şimdiye kadar bir tanım biçtiklerini, ancak bunun yerli yerine oturmadığını söyledi.
Yazıcıoğlu'nun, önceki gün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda verdiği mesajlar şöyle:
CEMEVİ İBADETHANE DEĞİL: Cemevi ibadethane değildir. İbadethane dinlere mahsustur. Alevilik din değil, İslamiyetin farklı yorumudur. Şimdiye kadar biz Aleviliğe bir tanım biçmeye çalıştık, fakat yerli yerine oturmadı. Alevilik, zıtlaşma unsuru değil, zenginlik olarak algılanmalı.
DİN EĞİTİMİ: Din eğitimi için 1982 Anayasası'nın çizdiği çerçeve çok iyi. Konu zaman zaman AİHM'ye taşınıyor. Türkiye aleyhine kararlar çıkmaya başladı. Bunların çoğalması durumunda formül bulunabilir mi diye zor da olsa arayış içindeyiz. Din kültürü ve ahlak bilgisi tamamen kültüre dayalı eğitimdir. Kültür dışında dini eğitim, öğrenme ihtiyacı hissediyorsa devlet açık kapı bırakmış. Maalesef bu şimdiye kadar çalıştırılamamıştır.
DİNK VE SANTORO CİNAYETİ: Hrant Dink, Trabzon ve Malatya suikastlarını kınayan ifadeler haklıdır. Diyanet, bu tip olaylarda gerekli tavrı takınmıştır. Yüce dinimizin ve örfümüzün gereği olan başka din mensuplarına her türlü ibadet imkânı sağlanması bizim temel felsefemizdir. Laik devletin gereğidir. Misyonerlik faaliyetlerinin yasaklanmasıyla ilgili bir yere varamayız.
KİLİSE YAPIMI: Bugün ülkemizde binlerce yabancı gayrimüslim insan yaşıyor. Şayet farklı amaç yoksa bunlara ibadethane açılmasında mahsur yok. Bugün Almanya'da 1000 civarında cami ve mescit var. Çoğu kubbeli ve minareli. Derneklere bağlı cami sayısı da 3 bin civarında. Alanya civarında 8-10 bin emekli gayrimüslimin bir mabet ihtiyacı varsa, bir imkân vermek, hem milli hem dini hem de laik devlet anlayışının gereğidir.
ÖNDER YILMAZ Ankara
MİLLİYET - 02.11.2007