Tunceli Dernekleri Federasyonu (TUDEF) 1994 yılı Ekim ayında ‘terör’ gerekçesiyle yakılan köylerinin hesabını sorarak köy yakmaları protesto etti. Odakule’de bir araya gelen 200 kadar TUDEF’li, alkış ve sloganlar eşliğinde Galatasaray Meydanı’na yürüdü. ‘Onurlu ve insanca yaşamayı doğduğumuz topraklarda öğrendik’ yazılı pankart taşıyan TUDEF’liler, sık sık ‘Munzur onurdur onuruna sahip çık’, ‘Munzur özgürdür özgür akacak’, ‘Munzur’a uzanan eller kırılsın’ sloganları attı.
Yapılan basın açıklamasında konuşan Ercan Kırmızıtaş, 1994 yılının soğuk bir Ekim günü yüzyıllardır yaşadıkları evlerinden, köylerinden kovularak İstanbul’un yoksul mahallelerinde çaresizliğe itildiklerini söyledi. Evlerinin bir kısmının daha kendileri köyden çıkmadan içindeki eşyalarla beraber gözlerinin önünde yakıldığını belirten Kırmızıtaş, “Bazılarının duman bulutunu gördük köylerimizin semalarında, diğerleri ise sonradan yakıldı ya da yıkıldı” şeklinde konuştu. İnsansızlaştırılan köylerine 10 yıl boyunca adım atamadıklarını anlatan Kırmızıtaş, büyük kentlere uyumsuzluktan ve kendilerine reva görülen muamelelere dayanamayıp, ölen yakınlarının cenazelerini atalarının yanına gömemediklerini kaydetti.
Failler ortaya çıkarılmadı
“Kendi vatandaşlarını evlerinden kovan, evleri talan edip yakan-yıkan güvenlik güçlerine karşı işledikleri bu ağır suç nedeniyle suç duyurusunda bulunduk, adalet bekledik, fakat binlerce suçun tek bir faili bulunamadı” diyen Kırmızıtaş, gördükleri muameleleri şöyle anlattı: “Köyümüze dönüp evlerimizi onaralım, mülklerimizden, yaylalarımızdan faydalanalım dedik, dönüşümüze izin verilmedi. Bizim kullanmamıza izin verilmeyen yaylalarımız, meralarımız yetkililerce başka illerden gelen hayvan sahiplerine kiralandı.”
Köylülerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduklarını vurgulayan Kırmızıtaş, mahkemenin Hozat ilçesi Boydaş köyünden 15 kişi hakkında ‘kendilerinin haklılığını tespit ve tescil eden’ diğerlerine de örnek olan bir karar verdiğini söyledi. Tunceli Valiliği’ne yaptıkları başvurular sonrasında İçişleri Bakanlığı’nın valiliklere genelgeler gönderdiğini belirten Kırmızıtaş, bu genelgelerle zararların değerlendirme ölçütlerinin hiçbir bilimsel, yerel koşullara dayanmadan tamamen keyfi bir biçimde değerlendirildiğini ve dosyaların incelenme sürelerinin arttığını söyledi.
Yıllarca yaşadıkları insanlık dışı muameleye rağmen adalet beklentilerini canlı tutuklarını ifade eden Kırmızıtaş, “Zararlarımızı karşılayacak adil bir sonuç için İçişleri Bakanlığı ve valiliğin tutumlarını adil tazmin yönünde yeniden gözden geçirmeye çağırıyoruz. Zararlarımız karşılanmalı ve köyümüze dönüşümüz için gerekli altyapı çalışmaları yapılmalıdır” dedi.
İstanbul / EVRENSEL - 18 Şubat 2008