DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız, TBMM Başkanlığına verdiği 1 Mayıs’la ilgili 25 ve 30 Nisan 2008 tarihli yazılı soru önergelerinin TBMM Başkanı Köksal Toptan tarafından iade edilmesi üzerine yeni bir soru önergesi verdi.
Yağız'ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanması talebiyle verdiği önerge şu şekilde:
Partinizin TBMM Grubu’nda 22 Nisan 2008 günü yaptığınız konuşmada, 1 Mayıs’ın “Emek ve Dayanışma Günü” olarak ilân edildiğini belirterek, “Tabii ki bugünü bizden resmî tatil günü olarak bekleyenler var. Eğer şöyle bir hesap yapacak olursak, bir günün maliyeti Türk ekonomisine yaklaşık iki katrilyondur. Fazlası var, azı yok. (..) Fakat burada bir şeyi daha söylemem lazım. O da şu: Değerli arkadaşlar, ayakların başları yönettiği bir yerde kıyamet kopar” dediniz. Bu bağlamda sormak istiyorum:
1- 1 Mayıs’ı “Emek ve Dayanışma Günü” ilân etmenize karşın bu günü tatil kapsamına almamanız ne anlama gelmektedir?
2- İşçiler ve tüm emekçiler, siz ilân etmeden önce de zaten bu günü kutluyorlardı; sizin ilân etmeniz ilâve ne gibi bir anlam getirmiştir? Bu ilânınızla nasıl bir yeni sayfa açılmasını sağlamış oldunuz?
3- 1 Mayıs’ın tatil günü olması hâlinde bir günlük tatilin ülke ekonomisine maliyetinin iki katrilyon olduğu, üstelik “fazlası var, azı yok” iddianız doğru mudur?
4- “Fakat burada bir şeyi daha söylemem lazım. O da şu: Ayakların başları yönettiği yerde kıyamet kopar” ifadenizi hangi amaçla kullandınız?
5- Bu sözünüzü, sendikacıların, 1 Mayıs’ı, İstanbul Taksim Alanı’nda kutlama taleplerini dillendirdikleri günlerde kullanmanız, doğal olarak ilgili çevrelerde rahatsızlık yaratmıştır; sizce bu uygun bir benzetme olmuş mudur?
6- “1 Mayıs Taksim’de kutlanırsa provokasyon olur, o nedenle başka yerde kutlayın” denilmiştir; provokatörler Taksim’de üs mü kurmuştu ki, bu tür açıklamalar yapılmıştır?
7- Adalet Bakanı Sayın Mehmet Ali Şahin’in, İstanbul'da açık hava toplantılarının nerede yapılacağının açıkça belli olduğunu belirterek, ''Bu böyle olduğu hâlde, 'ben bildiğimi okurum' denirse bu açıkça mevcut Anayasal düzene bir başkaldırı olarak değerlendirilir'' sözü, demokratik taleplere karşı uygun bir tutum mudur?
8- 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen sendikacılarla inatlaşmaya gitmek yerine, gereken önlemleri alarak bu talebi karşılamak, başka bir ifadeyle emekçiler için özel bir anlamı olan Taksim’de kutlamaya izin vermek daha doğru bir tutum olmaz mıydı?
ALEVİ HABER AJANSI- 09 Mayıs 2008