Veliyettin Ulusoy ile Halil Balta Röportajı

Hacı Bektaş-ı Veli Postnişini Sayın Veliyettin Ulusoy ile Halil Balta'nın Özel Röportajı *H.Balta: Sn. Ulusoy, öncelikle bizimle bu röportaj...

Hacı Bektaş-ı Veli Postnişini Sayın Veliyettin Ulusoy ile Halil Balta'nın Özel Röportajı *

H.Balta: Sn. Ulusoy, öncelikle bizimle bu röportaj için zaman ayırdığınız için teşekkür etmek istiyorum.

V.Ulusoy: Ne demek çalışmalarınız için küçükte bir katkımız olursa ne mutlu bize.

H. Balta: Ben bu röportajı, Aleviler Birliği forumu adına yapıyorum ve genelde de forumumuzda merak edilenlerden yola çıkarak direk H.Bektaş’ın Dergâhının birinci kişisinden cevaplanması bizim için önemli her ne kadar bildik sorular olsa da sizin tarafınızdan cevaplanması anlamlı.

V.Ulusoy: Teşekkür ederim.

H.Balta: Efendim yıllardır hep süregelen devletin tutumu hep Alevilerin istekleri ve taleplerine kulak tıkamak oldu ve bu anlamda da kısım kısım bizleri sinirlendiren söylemlerde cabası ama her yıl düzenlenen senliklerde de oysa devlet ve devleti temsil edenlerin bulunması bir çelişki değil midir?

V.Ulusoy: Hacı Bektaş o dönemde Alevilerin yoğun olarak katıldığı bir döneme denk geliyor. Siyasetçiler açışından bir takım seçim yatırımı yapılacak ve bir takım vaatler verilecek oy için. Tüm amaçları bu yoksa Alevilerin istek ve taleplerini dinleyip sorunlarını çözme gibi bir istekleri ve gayretleri kesinlikle yok.

H.Balta: Öylede olsa devlet tarafından bir takım sözler ya da vaatler veriliyor sonuçta

V.Ulusoy: Evet bir takım sözler veriliyor ama hiçbiri yerine getirilmez, getirilmedi, bütün gerçek bu. Devlet erkânı olarak baktığımızda da değişen bir şey yok.Aleviler için bugüne kadar hiçbir şey yapılmamıştır.

H.Balta: Aleviler ve diğer inançlar için bir şey yapmayan devlet bir mezhep için seferber olmuş durumda olması devletin laikliği ile bağdaşır mı?

V.Ulusoy: Anayasada bahsedildiği gibi laik olsak Devletin Diyanet gibi bir kurumu olmamalı. Diyanet Sünni-Hanefi görüşün devlet katındaki adıdır. Yani bunun dışında kalanlar hiçbir destek ve yardım alamazlar.

H.Balta: Bu noktada Aleviler ne yapmalı neyi savunmalı?

V.Ulusoy: Diyanetin dışında kalanlar ve bizim bir takım sivil toplum örgütlerimiz çeşitli şekillerde bunu gündeme getiriyor. Kimisi kaldırılmalı derken kimisi bir takım haklar alalım bizde faydalanalım şeklinde iddialarda savlarda bulunuyorlar ama benim şahsi görüşüm. Eğer söylenildiği gibi laik ve demokratsak DİYANET gibi bir kurum olmamalı. Yani devlet eliyle din işleri olmaz, devlet inançlardan elini çekmeli farklı olunca da işte, Devletten sadece Sünni-Hanefi görüşü faydalanıyor. Avrupa’da ya da başka yerde olduğu gibi herkes kendi inancını finanse etmeli, devlet sadece hakem görevi üstlenmeli. Herhangi anlaşmazlık ve hakaretvari durumlarda ooo dur bakayım diyecek konumda hakemlik yapmalı.

H.Balta: Yani Diyanet Kaldırılmalı mı?

V.Ulusoy: Tabii kesinlikle kaldırılmalı

H.Balta: Peki bunu sadece talep etmek yeterli mi?

V.Ulusoy: Yeterli değil tabii ha buna gücümüz yeter mi derseniz su an için belki yeterli değil ancak hedef olarak kabul edip bunu hedeflerimiz arasına almalıyız. Yoksa bu Sünni-Hanefi mezhebine karşı değil demokrasinin gereği olarak algılanmalı. Bu kuruma bizimde vergilerimizden pay aktarılıyor.

H.Balta: Evet bu vergilerle muazzam bir güç oluştu maalesef

V.Ulusoy: Kesinlikle, herkesinde söylediği gibi 5-6 bakanlığın bütçesinden fazla olan bu kurumun sadece bir mezhebe hizmet vermesi bile başlı başına devletin ayıbıdır. Bu kurum bu nedenle kadro ve personeli ile en ücra yerleşim birimine kadar ulaşıp resmi görüşünü sistematik olarak dayatmaktadır.

H.Balta: Bu görüşün finansmanı sadece Diyanet olarak mı var acaba?

V.Ulusoy: Bunun dışında en önemli vakıflardan biri Türk Diyanet Vakfı dır. Muazzam bir servete sahip ve çok zengin kaynakları var. Bu vakfın geliri diyanet kadar azımsanmayacak ölçüde.

H.Balta: Herkesin bir handikabı var. Bunlardan biride diyanetin kalkması ile aşırı dinciler için daha çok fırsat anlamına geleceği söyleniliyor?

V.Ulusoy: Evet böyle bir endişe var hiç olmazsa diyanet bunları kontrol ediyor deniliyor ama kesinlikle kontrol etmiyor.Aşırı olanlar aşırı durumda hepsi istediğini yapıyor zaten.
Bu yüzden bu endişeye düşmemek lazım.

H.Balta: Efendim son dönemin Dede İmam olayı sizce nasıl değerlendirilmeli?

V.Ulusoy: Ben buna tamamen karşıyım. Bir dedeye eğer devlet maaş veriyorsa o dede politik olur. Devletin ve iktidarın dediğini yapmak zorundadır. O zaman dede dedeliğini yapamaz. Devletin maaşlı memuru olur. Devlet sen şunu şunu öğreteceksin der onun dışına çıkamaz.

H.Balta: Bazı çevreler “diyanetten bizde faydalanalım bize de pay verilsin ya da yer” diyorlar. Size böyle bir teklif gelse kararınız ne olur?

V.Ulusoy: Ben Diyanette kesinlikle çalışmam. Bir dedenin ya da Alevi sorunları için herhangi bir kimsenin o kurumda çalışmasını istemem. Çünkü o orada Alevilerin sorunlarını çözemez devletin emrini yerine getiren bir memur olur. İktidar değiştikçe de onlara hizmet etmek zorunda kalır o zaman Aleviliğini nereye koyacağız. Hele bugünkü gibi Aleviliğin karşısında olan bir iktidar geldiğinde orada ki Alevi görevliye şunu şunu yap dediğinde yapamamazlık yapamaz mecburdur yapmaya devlet memurudur çünkü.

Görev ya da paya tamamen karşıyım. Kaldırılmalı Bugün yapamazsak ta yarın yapacağımıza umudum var.

H.Balta: Umut derken Avrupa Birliği ile bağlantısı var mıdır?

V.Ulusoy: Yarın Avrupa Birliği için görüşmelerde bu kamburla hiç bir devlet kabul etmez. Hiçbir Avrupa Birliği ülkesinde diyanet ve benzeri bir kambur yok.

H.Balta: Herkes gibi benimde merak ettiğim, Serçeşme konumundaki Hacı Bektaş neden Alevilik ve Aleviler konusunda devleti zorlayamıyor. Çoğu zaman resmi görüsü kabullenmiş gibi bir konum sergileniyor?

V.Ulusoy: Hacı Bektaş resmi bir konumda değil hatta illegal bile diyebiliriz bu nedenle resmi olarak bunu zorlayacak konumda değil.

H.Balta: Hazır bu konu açılmışken 1925 yıllara gidelim. Yani yasaya göre Postnişin kaldırılması olayı, ne olmuştur ve nasıl olmuştur?

V.Ulusoy: Bu çok farklı bir durum var. O dönemde Cemalettin Celebi dedem zamanında Babagan kolu dergâhta hâkim durumda yani Sersem Ali Baba devamı olan daha çok Arnavut asilli dervişler. O zamana göre günün yasaları içerisinde devletin kolluk kuvvetleri bile dergaha giremezmiş yani bir hırsız kaçıp dergaha sığınsa gelip alamazlarmış. Çok bozulmuş durumda daha fazla açıklayamam. Ve bu kapatılmayı Veliyeddin Dedem destekliyor tamam kapansın diyor. Yoksa bazılarının anlattığı gibi zorla ya da Atatürk kapattığı söylemi doğru değildir. Elimizde o döneme ait belge telgraf vs mevcuttur. Tarihe baktığımızda da 15. asra kadar sorun görünmüyor ondan sonra sürgünler, katliamlar deyim yerindeyse anamızı ağlatıyorlar.

H.Balta: Bu coğrafyada her kurulan devletin ilk baslarında Aleviler etkin ama gel gelelim sonra üvey evlat daha sonra ise hep bildik asimilasyon ya da jenosid uygulamaları peki bizim tarafımızdan sorun nedir? Kullanılıyor muyuz hep?

V.Ulusoy: Bu bizim genlerimizle alakalı sanırım. Bizim aldığımız felsefede benlik yok. İktidar gibi hırslar yok. Mesela Veliyeddin dedeme gel milletvekili ol diyorlar. Bana kalırsa Kabul edip bir iki sözde sen söyle mecliste. Kullanılmak değil ama bizim felsefemizle alakalı diye düşünüyorum.

H.Balta: Zaten buna en iyi örnek “İncinsen de İncitme” ve Haksızlığa boyun eğme onurunla savaş” yan yana pek durmuyor gibi sanırım?

V.Ulusoy: Bu çok farklı bir olay, incinsen de incitme kendi içimizdeki sorunlara bakış açımız ve bunu karşıya da mümkün oldukça kullanırız fakat Haksızlığa gelince de boyun eğmeyiz o nedenle biri içimizde diğeri dışımızdaki iki farklı olaydır.

H.Balta: Dedem daha konuşulacak konu var ama Cem başlayacak programda aksatmamamız lazım.

V.Ulusoy: Evet bana her zaman ulaşabilirsin. Soru ve sorularınız oldukça benimle her zaman görüşebilirsin. Bu anlamda elimden geldiğince bildiklerimi paylaşırım.

H.Balta: Teşekkür ediyorum. Bize zaman ayırdığınız için tekrar.

V.Ulusoy: Ben teşekkür ederim sana ve forumunuzdaki tüm canlara selamlarımı yolluyor başarılarınız daim olsun diyorum.

* * *

KAYNAK: www.alevilerbirligi.com

* Bu yazıda ki Türkçe yanlışları tarafımızdan düzeltilmiştir. Yazını orjinali için kaynak linke bakılabilir.

Röportaj Haberleri

Alevilerin Dışavurumu: Müzik ve Kimlik
Ali Ekber Yurt: 'İmam hatip ve ilahiyat mezunu iki ‘dede’yi Diyanet’e biz önerdik'
Gani Pekşen ile röporaj
Alevi Haber Sözcüsü: 'DAD Hasret Gültekin anıtının yıkılmasını savunuyor!'