Atilla Taş'ın son günlerde İslamcı basınla bazı "Alevi" derneklerinin girdiği yakın ilişki hakkında yazısı.
ATİLLA TAŞ / ALEVİONLİNE
Vakit'le vakitli vakitsiz bu muhabbetin maksadı nedir?
Ne yaptığını süzemeyecek duruma gelmiş, söz söyleyelim, bizim de adımız sanımız bir yerde geçsin, ağırlığımızı hissettirelim diyerek açıklama yapan Alevi kurumları yaptıkları açıklamalarla Alevi toplumuna ne kadar fayda sağladıklarını yukarıdaki başlıkla daha da iyi anlamışlardır umarım!
Hep hoşgörüden bahseden, ama basına açıklamalarıyla dile getirdiği sıkıntılarını asla muhataplarına açıklamayan, onlarla ortaklaşıp sorunlara çözüm aramak yerine, o kurumları yok sayan, onlara kendi karşıtlarına gösterdiği hoşgörüyü göstermeyip, konuşmaya bile zahmet etmeyen ve bu noktada arkadan koşunur izlenimi yaratan bu tavırla da samimiyetleri tartışma konusu olacak olan Alevi kurumlarını ibretle izliyoruz.
Alevi Vakıfları Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu adlı kurumların yayımladıkları ve Vakit'in de manşetten desteklediği bildiriyi okuduğumuzda miting hakkında ya hiç bilgi sahibi olmadıklarına ya da talepleri ve kitleyi görmezden gelmeye çalıştıklarına ve dahi oradaki taleplere karşı oldukları anlamına gelen açıklamalarının da ciddi anlamda "bilinçsizce" ve "öznel yaklaşımla" kaleme alındığına şahit olduk ve tabiri caizse bu "bilinç ve yaklaşım" tüylerimizi diken diken etti!
Diyorlar ki bu taleplere karşıyız!
Yani diyorlar ki biz zorunlu din derslerine karşı değiliz, diyorlar ki cemevleri ibadethane olarak kabul edilmesin.
Yazının altında imza olmasa bu metni bir Alevi kurumunun kaleme aldığına inanmak gerçekten zor! Federasyon olarak kendini tanımlayan, bu denli ciddi ve iddialı bir konumda bulunan ama herhangi bir bilinç ve bilgi sağlaması yapmaktan erinen bu kurumların yapacağı çalışmalar hakkında bilgi sahibi olmak isteyen Alevi toplumuna Vakit gazetesine abone olmayı öneririm, ki böyle giderse en önemli yayın organları Vakit olacaktır.
Alevi toplumunun sorunlarına bugüne kadar en dikkat çekici eylemi gerçekleştiren ve siyasetin gündemine bu sorunları tekrar taşıyan eyleme değil de eylemi kimin yaptığına bakarak değerlendiren kurumlar bariz bir şekilde "ben"lik gütmektedirler.
'Bizim yapmadığımız herşey yanlıştır'a denk gelen tavırlarıyla Alevi toplumunun değil de kendi kurumlarının ismini bir yere taşımak amacıyla kuruldukları eleştirileri de bu tavırlarla maalesef gerçeklik kazanıyor!
Kim veya hangi kurum Alevi toplumuna bir gramcık katkı sağlayan bir kişi ya da kuruma destek vermekten erinirse onun samimiyetinden kuşku duymak hakkımızdır!
Attğımız adımlara bakmadan yürürsek düşmek kaçınılmaz.
Vakit'le vakitli vakitsiz bu muhabbetin maksadı nedir? sorusunun cevabını Alevi toplumu merak etmektedir.
Gerici-faşizan, Cumhuriyet düşmanı Vakit'e malzeme olan, bir anlamda Vakit'in reklamını yapan, Vakit'in desteklediği ve Alevi toplumunun birliğine ciddi zaran veren her türlü adımı şiddetle kınadığımı bildirmek isterim.
ATİLLA TAŞ / Alevionline - 20 Kasım 2008