İslamcı basından Vakit, Malatya’daki katliam davasında cinayeti değil, müdahil avukatların kimliklerini önemsedi; Yeni Şafak ve Zaman, mağdurların “hoşgörü mesajları”nı yansıttı.
Protestan Kiliseleri Birliği Hukuk Danışmanı Orhan Kemal Cengiz, Malatya'daki Zirve Yayınevi'ne yönelik katliamla ilgili dava öncesinde müdahil avukatların izlenen yayınlarla hedef gösterildiklerini açıkladı.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 23 Kasım'da görülen duruşmada Cengiz, savunma haklarını yerine getirdikleri ve görevlerini yaptıkları için aleyhlerinde kampanya yürütüldüğünü ifade etti.
Cengiz: Yayınlar kışkırtıcı nitelikte, şikayetçiyiz
Cengiz, "Yerel basın ve televizyonların tutumundan şikayetçiyiz. Yayınlar kışkırtıcı niteliktedir. Bu tür yayınlar bu tür suçların azmettiricisi niteliğine bürünüyor" dedi. Ancak mahkeme bu konuda bir karar vermedi.
Misyonerlerin öldürülmesiyle ilgili davada avukat Orhan Kemal Cengiz, Ergin Cinmen, Fethiye Çetin, Sezgin Tanrıkulu, Erdal Doğan gibi hukukçuların müdahil avukatlar olarak görev yapmaları "Vakit" gazetesini rahatsız etti.
Vakit, katliamın yargılanmasından rahatsız
Davanın başladığını günün ertesinde (24 Kasım 2007) gazete "Misyonerlere PKK avukatı" başlığını attı. Haberde Elçi'nin fotoğrafına da yer verilerek Abdullah Öcalan'ın avukatlığını, yaptığı, Öcalan'ı hapiste bulunduğu İmralı Adası'nda ziyaret ettiğini ve Öcalan'ın zehirlendiği yolundaki iddiaların araştırılmasını talep ettiğine de yer verildi.
Katliam sanıklarından hiç söz etmeyen ve müdahil avukatlardan Abdülkadir Güleç, Sezgin Tanrıkulu, Erdal Doğan, Fethiye Çetin, Murat Dinçer, Oya Aydın ve Ayşe Batumlu'nun üstlendikleri davaları daha önemli bulan Vakit gazetesi, Ankara'dan Ertuğrul Cesur kaynaklı haberinde, duruşmada yaşananlarla ilgili çok sınırlı bilgiyle yetindi.
İlk başlık, Günaydın'ın "PKK'yı övüyorlardı" sözleri
Gazete, tutuklu sanık Emre Günaydın'ın "Arkadaşlarımı Hıristiyanlığa ilgi duyan kişiler olarak tanıttım. Hıristiyanlık üzerine konuşmaya başladık. Biz soru soruyorduk, onlar da cevaplandırıyorlardı. Necati, İslam dinini kötülüyordu, Hıristiyanlık ve İncil'in iyi olduğunu söyleyip, PKK'yı övüyordu. Ben bu konuşmalara sinir oluyordum..." sözlerini öne çıkardı.
İkinci başlık: TÜHAD-DER'in avukatı
Diğer yandan Vakit, "PKK avukatları" olarak tanıttığı hukukçuları, Öcalan, Roj TV'nin kapatılmamasını isteyen 56 belediye başkanı, derneklerinin kapatılmamasını isteyen gay ve lezbiyenler, Hrant Dink cinayeti, 301 ve 216. maddeden yargılanan akademisyenler Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve Prof. Dr. Baskın Oran ile ilgili yargılamalarla olan ilgileri nedeniyle dışladı.
Yeni Şafak ve Zaman, mağdur ifadelerini yansıttı
Vakit'in bu yayıncılığı dışında diğer İslamcı günlük gazetelerden Yeni Şafak ve Zaman, katliamda öldürülen Tilman Geske ve Necati Aydın'ın eşleri Susanne Geske ve Şemse Aydın'ın "hoşgörülü" sözlerine yer verdiler.
Yeni Şafak gazetesi, "Katliam Davasında HOŞGÖRÜ MESAJI"; Zaman da, "Suzanna Geske: Eşim öldürüldüğünde komşularım bana üç gün yemek getirdi" başlıklarını tercih etti.
Yeni Asya gazetesi, “Yayınevi cinayetinde ilk duruşma yapıldı” haberini, duruşmada yaşananlarla sınırlı tuttu.
Milli Gazete de, “Yayınevi cinayeti davasına yabancılardan büyük ilgi” başlığıyla ölldürülenlerin yakınlarının duruşma öncesinde konuşmaktan kaçındıklarını yazdı. (EÖ)
BİA Haber Merkezi - İstanbul
26 Kasım 2007, Pazartesi