Bazı cemevlerinde Hakk’a uğurlama erkanlarında Alevi inancına aykırı davranılarak, başka inançlarda olduğu gibi takke ve cübbe giyilmesi Alevi toplumunun tepkisine neden oluyor.
Hakk’a uğurlamada dedenin sarık ve cübbe giyinmesini Hacı Bektaş Veli Dergahı Postnişini Veliyettin Ulusoy’a sorduk.
Ulusoy, Hakk’a yürüme erkanlarını yürüten kişilerin giyindikleri cübbe ve takkeyi eleştirdi.
İstanbul Kartal Cemevi Vakfı Başkanı Selami Sarıtaş’ın “Hüseyin-i Tacı dediğimiz, 12 dilimli Hacıbektaş geleneğinden gelen bir taçtır” sözlerine karşılık Veliyettin Ulusoy “Bizde özel bir kıyafet yoktur” dedi. Veliyettin Ulusoy ayrıca Hakk’a yürüme hizmeti yaparken de özel bir kıyafetin olamayacağını belirterek şunları söyledi:
“Cemlerde, semahta yani inancımızın hiçbir yerinde özel bir kıyafet yoktur. Günlük kıyafetimiz ne ise odur. Sadece toplantılarda, cemlerde temiz giyilir. Yapılanlar komşu inançların üzerimizdeki etkisinin bir sonucudur. Hacı Bektaş Veli hiçbir zaman öyle bir şey yapmamıştır. Hüseyin-i taç, 12 dilimli taç o günlerin kıyafetiydi.”
HACI BEKTAŞ VELİ TAÇ TAKAR MIYDI?
Veliyettin Ulusoy, “Hacı Bektaş Veli 12 dilimli taç ya da benzeri bir başlık takar mıydı?” sorusuna ise “Taktığına dair bir söylenti var. 12 dilimli taçtan çok Horasan civarının kullandığı bir başlık ile resmedilmiş. 12 dilimli olmayabilir de” yanıtını verdi.
“FATİHA OKUMANIN NE GEREĞİ VAR?”
Veliyettin Ulusoy, Hakk’a yürüme erkânlarında kullanılan yeşil renkli bez üzerinde Arapça ‘Her kişi ölümü tadacaktır’ yazısını da yorumladı. Ulusoy, cemevlerinde Kur’an kurslarının verilmesini de eleştirerek şunları söyledi:
“Bizim ulu ozanlarımızın bir Fatiha yorumu var, bir dua söyleniyor ve en sonunda deniyor ki ‘Bilmeyen Nadan Gayrulmağdubiye Secdeler kılan, Hünkar Veli’den gayrıya giden arasa derdine derman bulamaz.’
Yani bizim cenazelerimizde, Hakk’a yürüme hizmetlerini yaptığımızda Arapça dua okumanın ne gereği ne de yeri vardır. Ama komşu inançların etkisi ile biz tamamen onlar gibi cenazelerimizi kaldırmışız. Bunda korkunun da sebebi var ama bizler vakıf olarak Hakk’a yürüme erkanına dair bir hazırlık yaptık. Kendi malzememizden hazırladık bunu. Küçük bir kitap hazırladık ve bunu uygulamaya çalışıyoruz.
Kur’an kursu zaten Türkiye’de yeteri kadar var. Bunların bizlere bir faydası olduğu yok zararından başka.”
Eren GÜVEN/ANKARA