"Ulubey Kaymakamı Fetva Yayınladı: Alevi Dedelerine Fındık vermeyin"

"Ulubey Kaymakamı Fetva Yayınladı: Alevi Dedelerine Fındık vermeyin"Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız, Ulubey Kaymakamı Kudret...

"Ulubey Kaymakamı Fetva Yayınladı: Alevi Dedelerine Fındık vermeyin"

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız, Ulubey Kaymakamı Kudret Kurnaz'ın "Alevi Dedelere fındık verilmemesi, muhtarlar ve toplayan dedeler hakkında yasal işlem yapılacağı" yönündeki resmi yazısı ve "Alevileri eğitim düşmanı gibi gösterme" iddiaları ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Ankara Mülkiyeliler Birliği'nde gerçekleştirilen basın açıklamasında ABF Genel Başkanı Ali BALKIZ tarafından okunan açıklamayı aktarıyoruz:

* Ulubey Kaymakamı Fetva Yayınladı: Alevi Dedelerine Fındık vermeyin.

* Çağdaş Bilime inanan Alevileri hiç kimse Eğitim düşmanı olarak gösteremez.

Ordu önceki Valisi Ali KABAN, sanki başka işi yokmuş ve sanki Ordu ilinin sorunları tükenmiş gibi aklını pisuvarlarla bozmuştu. Öyle gözüküyor ki, Ulubey Kaymakamı da aklını Aleviler ile bozmuş.

Ordu-Ulubey’de Yüksek okul yapmak için, kaymakamlık, fındık ve para toplamak üzere kampanya başlatmış. Ancak bu faaliyet, kaymakamlığa göre yasal olmadığı gerekçesiyle, bazı kesimlerce engellenmiş. Hatta Alevi köylerinde dedelerin telkiniyle, bu yardımların üniversite için değil, kendilerine fındık toplandığı doğrultusunda duyumlar almışlar.

Ulubey Kaymakamı Kudret Kurnaz, yukarıdaki bilgileri 08.09.2009 tarih ve B.05.4.VLK.4.52.71.01/491/700 sayılı yazısında aktardıktan sonra, bir cümle daha ekliyor; “Bu nedenle Alevi Dedelere fındık verilmemesi, muhtarlar ve toplayan dedeler hakkında yasal işlem yapılacağının bilinmesini, rica ederim.” diye buyuruyor.

Sanki Cumhuriyetin Kaymakamı değil, Osmanlının Hızır Paşa isimli valisi.

Değerli Basın Mensupları;

Öncelikle bir soru sormalıyız: Kaymakam Kurnaz kendini ne sanıyor? Cumhuriyet’in kaymakamı mı, Osmanlı’nın Şeyhülislamı mı?...

Şeyhülislamlar böyle fetvalar yayınlarlardı. “Işık Taifesi” dedikleri, Kızılbaş ve Aleviler için “Katli vacip”,  “Alevi katledenin yeri cenneti mekândır”, “malı, canı, namusu helal” diye hükümler kurarlardı. Bu nedenle Yavuz’dan bu yana hep Aleviler katlediliyor.

Kaymakam bey de tam da böyle fetva buyurmuş: “Bu Aleviler eğitime karşılar, eğitim yuvası istemezler. Hele hele yüksek okul yapılması onların menfaatlerine aykırıdır. Fındık toplamayı, çocuklarınızın okuyacağı yüksek Okuldan daha önemli görürler.” vb.

Şimdi buradan kaymakama; be hey cahil sen Alevileri hiç tanımazsın. Önce onları tanı demek haksızlık olur mu? Eğitimi savunan bizler değil miyiz? Ülkeye bu kadar cami yapılacağına okul yapılsın diyen, Diyanet İşleri Başkanlığı lağvedilsin, bütçesi Eğitime ve sağlığa aktarılsın diyen bizler değil miyiz?

Diğer taraftan, Ulubey kaymakamı Alevi köylerinde inançsal hizmetini, devlete yük olmadan yürüten Alevi Dedelerine; gönüllük esasına ve razılıkla verilen “hakkullah, çıralık” adı altındaki Dede hakkının Dedelere verilmesini de yasaklamaktadır.

Alevilerin inanç önderleri, başkalarından alınan vergilerden pay almayıp, inanç hizmetini sunduğu insanların rızalıkla verdiği hakkullahlarla hizmetlerini yerine getirirler.

Alevilerden kesilen vergilerle; Diyanet İşleri Başkanlığı kadroları, cami imamları, müftüler beslenmektedir. Biz bunlara hakkımızı helal etmiyoruz. Ama helal ederek dedelere verdiğimiz hakkullahlara hiç kimse karışamaz. Dedelere hakkullah verenler hakkında soruşturma açacağını resmi yazı ile açıklayan Ulubey Kaymakam’ı hakkında yasal haklarımızı kullanacağımızın bilinmesini isteriz.

Saygı ile kamuoyunun bilgisine sunarız."

KAYNAK : Alevihaber.com - 6 Ekim 2009

Alevi Kurumlarından Haberleri

Osmanlı’dan bu yana en büyük Alevi kırımının adı; Dersim 38!
Avusturya devleti 'Aleviliği' tanıdı !
Bir 'Alevi Dede'si düşünün...
Müslüm Doğan'ın Aleviler içindeki karşılığı Çin'de devrilen bir çuval pirinç kadardır!
Alevi kadınlar mutfaktan çıkıp devrim yaptı