Prof. Sait Yazıcıoğlu saydığım ve sevdiğim bir bilim adamıdır. Şu anda Diyanet İşleri'nden sorumlu bakan. Geçenlerde bir televizyon kanalındaki söyleşiye takıldım.
Konu Alevilerin ibadethanesi olan cem evlerinin resmi ibadethane sayılıp sayılmayacağıyla ilgiliydi.
Önce devlet adına yapılan bir itiraf geldi: "Biz devlet olarak Alevilere bir elbise biçtik, olmadı" dedi Yazıcıoğlu, "şimdi böyle bir elbise zorlama niyetimiz yok!"
Bu iyi haberdi kuşkusuz.
"Cem evlerinin ibadethane sayılmasına ne diyorsunuz?"
Yazıcıoğlu bu konuda olumsuz: "Alevilik ayrı bir din değil ki, cem evleri ibadethane sayılsın" diyor. "Mezheplere ayrı ibadethane olmaz!"
"Müslümanların ibadethanesi camidir, Müslüman olanlar camiye gelir" demek istiyor.
Sayın Yazıcıoğlu'nun bu tavrı (ki Diyanet İşleri'nin de öteden beri benimsediği tavır olmuştur) tutarsız değil midir?
Birinci tutarsızlık , 'Artık zorlama, elbise dikme yok' dedikten hemen sonra Alevilere ibadethane adresi olarak cem evi yerine camiyi göstermektir.
İkincisi, mezheplere neden ayrı ibadethane olmasın? Tam tersine, mezheplerin ayrı ibadethaneleri olur, vardır. Katolikler, Protestanlar, Ortodokslar.. hepsinin ibadethaneleri farklıdır. Yalnız Amerika'da değil, bizde de farklıdır. Amerika gibi ülkelerde küçücük tarikatların bile kiliseleri veya ibadethaneleri vardır. Alevilik gibi milyonlarca kişinin inandığı bir mezhebin takipçilerine 'Sizin cem evlerinizi ibadethane saymıyoruz' demek ne kadar doğrudur?
Üçüncüsü, AKP değil midir 'din ve vicdan özgürlüğünü' savunan bir siyasal geleneğin mirasçıları tarafından kurulmuş olan parti? Sünnilere din ve vicdan özgürlüğü, istediği gibi ibadet özgürlüğü sağlanacak, sıra Alevilere gelince dar elbiseler dikilecek! Ayıp olmuyor mu?
Dördüncüsü, Aleviler camiye gitmiyorsa cem evlerini tercih ediyorsa elbette bunun bir nedeni vardır. Alevilerin ibadeti Sünnilerin ibadetinden farklıdır. Alevlerin, kadınlı-erkekli, şiirli, müzikli, danslı, şerbetli bir ibadet biçimi vardır. Alevilerin bu ibadeti hangi Sünnilerle, hangi camide yapacağını söyler misiniz?
Alevilere "Müslümanların tek ibadet yeri camidir, başka yer tanımayız, buyurun gelin camide namaz kılın" demek, "İnanışlarınızda köklü değişiklikler yapın" demekle aynı anlama gelmez mi? Kimin buna hakkı vardır?
'Din kültürü' derslerinde Alevilere yeteri kadar yer verilmediği eleştirisi var, ki doğrudur. Ama eğer ismiyle müsemma olacaksa bu derslerde ateizmin, Hıristiyanlığın, Museviliğin, Budizmin, Hinduizmin, Şamanizmin, agnostisizmin, panteizmin, laikliğin.. de öğretilmesi gerekmez mi?
Bunları öğrenmek neye mi yarardı? İnsanı ve onun yeryüzündeki macerasını, ruhunu anlamamıza yarardı. İnanın, evrenin yapısını anlamak kadar önemli bir şeydir bu. Ama bu noktadan o kadar uzağız ki... Rahip ve misyoner cinayetlerine bakın, ne demek istediğimi anlarsınız.
Türker ALKAN
28 Aralık 2007 - RADİKAL