On beş yıl önce bugün, Sivas’ta, otuz yedi aydın insan, tarihte eşine ender rastlanır bir vahşetle diri diri yakılarak öldürüldü.
Güvenlik güçlerinin ve binlerce insanın gözü önünde gerçekleşen bu inanılmaz vahşet, toplumsal bilinçaltımızda onarılmaz bir suçluluk duygusuna yol açtı. Geniş kesimlerde bu olay sanki hiç olmamış gibi unutulmaya çalışılsa da; insanların yakıldığı yer kebapçı olarak varlığını sürdürse de, bu utanç, tarihimizin en kara lekelerinden biri olarak yüzyıllar boyu bizi rahatsız etmeyi sürdürecek.
Çünkü yüzleşmeyi, hesaplaşmayı değil, unutmayı yeğledik.
Ama bu denli yürek yakan bir vahşeti unutmak ne mümkün!
***
İşte bu yıl Genco Erkal’ın büyük bir başarıyla yazıp yönettiği Sivas 93 adlı oyun, son yıllarda sahnelerimizde rastlanmayan bir coşku yarattı. Her gösteriminde salonlar doldu taştı. Toplumun bilinçaltına itilen yüzleşme, hesaplaşma isteği bu oyunla yeniden gün yüzüne çıktı. O anları dakika dakika aktaran oyunla hepimiz, bütün toplum yeniden yandık Sivas’ta, Madımak Oteli’nde.
Sivas olayı, edebiyatta da yankılandı, yankılanmayı da sürdürüyor.
Kemal Özer’in “Yangın Şiirleri” altbaşlığını taşıyan, Temmuz İçin Yaralı Semah (Yordam Kitap) adlı yeni kitabı da bu olay üzerine yazılmış şiirlerden oluşuyor.
***
Kitabın ilk şiiri “Sunu”, bunca yılın sessizliğine bir açıklama getirerek başlıyor: “Dilini düğümleyen sessizlikti bunca yıl / söyleyecek olduğun sözü çünkü / damarlarında taşımalıydın ey ozan”.
Kitapta yer alan şiirler, şairin olaylara kişisel bakışının yanı sıra, tarihsel bağlar, toplumsal göndermelerle örülü. Şairin sesi, kimi zaman, bir eski zaman destancısının sesine dönüşüyor, kimi zaman isyancı bir halk ozanının, kimi zaman da çağın acılarını duyan çağdaş bir şairin sesine.
Temmuz İçin Yaralı Semah, Sivas olayıyla yaşadığımız toplumsal travmaya, edebiyatın penceresinden, benzersiz duyarlıkta yaklaşımlar getiriyor. Okudukça şiirin gücünü duyumsatan, edebiyatın yüceliği yanında sorumluluğunu da anımsatan bir yapıt.
Madımak, orada bir insanlık müzesi olarak duruyor.
O aynada herkes kendine bir kez daha bakmalıdır.
***
Bir yürüyüş eyleyenlerin
yolu bu
uzak dünlerden bugüne
Görecekler sona ermezliğini
bir yangınla çıkanlar
o yolun önüne
Turgay FİŞEKÇİ
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy48604 = 'turgay' + '@';
addy48604 = addy48604 + 'fisekci' + '.' + 'com';
var addy_text48604 = 'turgay' + '@' + 'fisekci' + '.' + 'com';
( '' );
48604 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
CUMHURİYET - 02 Temmuz 2008