Tarih 2 Temmuz 1993... Kızım henüz yaşını doldurmamış. Ateşi var, huysuzluk ediyor. Elimde biberon, bir yandan da sirkeli soğuk suya batırdığım bezlerle ateşini düşürmeye çalışıyorum. Kulağım haberlerde... Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas’da bulunan aydınlar, Madımak Oteli’nde kıstırılmış. Dışarıda öfkeli bir kalabalık var. Otelde 35 kişi ateşler içinde cayır cayır yanıyor. Katlediliyorlar. Onlar da analarının biriciğiydi. Onların da anaları ateşleri çıktığında, başuçlarında sabahladılar. Ne emekle büyütüp, okuttular. Hepsi birer aydın olup, memleketleri için yazdılar, memleketleri için sorguladılar, sorgulandılar. Hak etmedikleri bu “acı son” için mi?
15 yıl önce, onlar Madımak Otel’de alevlerin içinde katledilirken, minik yatağında 39 derece ateşle ağlayan bebeğim şimdi bir genç kız oldu. Artık o da sormaya ve sorgulamaya başladı. Genco Erkal’ın geçen hafta sergilenmeye başlanan Sivas’ 93 oyununu özellikle görmek istedi. Tüm salonu dolduran izleyici, televizyonlarda yayınlandığı günlerden aşina olduğu Sivas görüntülerinin önünde, kara dumanlar içinde boğuldu, öfkeli kalabalığın arasında ezildi. Fazıl Say’ın müzikleriyle, acı içlerine daha da işledi.
Oyun bittiğinde kızım, “Keşke o oteli müze yapsalar” dedi ve ardından sordu, “Suçlular şimdi ne oldu?” “Kızım, o otelin alt katı şimdi bir kebapçı oldu” dedim. Sorusunun cevabını ise ben de bilmiyorum. Belgeler, mahkeme tutanakları ve tanıklardan oluşturduğu metine, hiç bir yorum katmadan Sivas katliamını sahneye aktaran Genco Erkal’a gelecek nesiller teşekkür borçlu. Bu arada, geçenlerde Habertürk’deki programında Genco Erkal’ı ağırlayan Özlem Gürses, istatistiklere göre tiyatroya yılda bir kez gidenlerin, yüzde 16 dolaylarında olduğunu söylediğinde, 50 yıllık tiyatro adamı hüzünle “gerçeği onun da yarısıdır” cevabını verdi. Aslında oyun kapalı gişe oynuyor. Galiba, aydınlar Genco’yu bu kez şaşırtacaklar...
Türe Özçelik
AKŞAM - 26 Ocak 2008