Munzur Hidroelektrik Santralleri Projesi'nin en önemli ayağı olan Tunceli’deki Uzunçayır Barajı, protesto edildi. Protestolar 13 Eylül günü Taksim'de düzenlenecek bir eylemle devam edecek.
Türkiye'deki akarsu ve doğal sit alanları üzerindeki tahribat politikaları sürerken, çevreye ve doğal yaşam alanlarına protesto eylemleriyle sahip çıkılmaya devam ediliyor. Alibeyköy Dersimliler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, bugün gerçekleştirilen bir oturma eylemiyle, Tunceli Mazgirt'te yapımı tamamlanan ve birçok alanı sular altında bırakan Uzunçayır Barajı'nı protesto etti. Cengiz Topel Caddesi'nde bir araya gelen eylemciler, "Dersim'de barajlara geçit vermeyeceğiz", "Kapaklar açılsın katliam durdurulsun", "Munzur özgür akacak" yazılı pankart ve dövizleri taşıdılar.
Eylemde açıklama yapan dernek başkanı Mesut Gerçek, Mazgirt ilçesinde yapılan Uzunçayır Barajı'nın tamamlandığını ve su tutmaya başladığını belirterek, barajın ÇED raporu hazırlanmadan, doğal kültürel miras envanteri oluşturulmadan, doğaya ve insana vereceği zararlar düşünülmeden ve bilimsel veriler sunan uzmanların açıklamalarına kulak tıkanarak tamamlandığını vurguladı.
Mesut Gerçek, "kim diyor ki bu baraj enerji üretecek? Mevcut elektrik üretiminin yüzde 17'si iletim hatlarındaki tedbirsizlikten, bakımsızlıktan zayi olmuyor mu? Bu otuz tane Uzunçayır Barajı demektir. 'Kamu yararı', koca bir yalandır. Bu projede kamu yararı yoktur, kamunun talanı vardır" şeklinde konuştu. Gerçek, protesto eylemlerine katılım çağrısı yaptığı konuşmasında, "hiçbir Dersimli, hiçbir vicdan sahibi bunu kabul etmeyecektir. Bu barajlar iptal edilinceye kadar ısrarlarımız devam edecektir. Bu uzun soluklu mücadelemizdeki duraklarımızdan biri de 13 Eylül Pazartesi günü Taksim'de yapacağımız protesto eylemidir. Herkesi bu eyleme davet ediyoruz" dedi.
Eylemler ve açıklamalarla tahribata dikkat çekildi
Tunceli Dernekleri Federasyonu adına yapılan açıklamada ise Uzunçayır Barajı'nın "Utanç Gölü" olduğu belirtilirken, politikacıların bilimsel verilere ve yapılan tüm çağrılara kulaklarını tıkadıkları vurgulandı. Açıklamada, yıllardır yöre insanının göçe zorlandığı, şimdilerde ise yöre insanının, sahip olduğu zengin doğasını, sözlü kültürünü, inanç merkezlerini kaybetmek üzere olduğu ifade edildi.
Açıklamada, "Munzur barajlar projesi tarihimizi, kültürümüzü ve doğamızı yok edecektir. Ancak ne olursa olsun Munzur'un, 'mirçika pepuk'un çığlığı durmayacak. Hepinizi bu yok oluşa karşı durmaya çağıyoruz. Yetkilileri gerekli önlemlerin alınması için harekete geçmeleri konusunda uyarıyoruz. Geleceğimizi karartarak özgür ve sağlıklı yaşam koşullarımızı ortadan kaldıran, bugün 30 bin insanı sağlıksız ortama mahkum eden, beynimizle bedenimize cebrî istimlâk kilidini vuran bir devlet anlayışına karşı hukuk içinde ne yapılması gerekiyorsa yapacağımızın bilinmesini istiyoruz" denildi.
Daha önce Tunceli'nin Mazgirt ilçesinde de gerçekleştirilen eylemlerde Çevre Kanunu'na dikkat çekilmiş, Uzunçayır Barajı gibi tesislerin bulunduğu yerler hakkında Çevresel Etki Değerlendirme raporları hazırlanması gerektiği belirtilmişti. Tüm bu işlemlerin hiçbirinin yapılmamış olmasına rağmen Uzunköprü Barajı'nın suyunun tutulmuş olmasının, en iyi tabirle insan hakları ihlali olacağı vurgulanmıştı.
(soL - Haber Merkezi) - 06.09.2009
Uzunçayır Barajı oturmaya eylemiyle protesto edildi
Geçtiğimiz günlerde yapımı tamamlanan ve birçok alanı sular altında bırakan Tunceli Mazgirt ilçesindeki Uzunçayır Barajı, Alibeköy Tuncelililer Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından gerçekleştirilen oturma eylemiyle protesto edildi. Alibeyköy Cengiz Topel Caddesi girişinde bir araya gelen yaklaşık 100 kişi, dört yol durağına kadar yürüyüş gerçekleştirdi.
Ellerinde “Dersimde barajlara geçit vermeyeceğiz” yazılı pankart ve “Kapaklar açılsın katliam durdurulsun”, “Munzur özgür akacak” yazılı dövizler taşıyan dernek üyeleri, yürüyüş boyunca sık sık “Munzur onurdur, onuruna sahip çık”, “Uzunçayır Barajı utanç gölüdür” sloganlarını attı.
‘KAMU DÜŞMANI BİR PROJEDİR’
Eylemde açıklama yapan Dernek Başkanı Mesut Gerçek, barajın ÇED raporu hazırlanmadan, doğal kültürel miras envanteri oluşturulmadan, doğa ve insana vereceği zararlar düşünülmeden ve bilimsel veriler sunan uzmanların açıklamalarına kulak tıkanarak tamamlandığını söyledi. Barajın şimdiden bataklık halini aldığına dikkat çeken Gerçek, barajların artık ilkel çözümler olduğunu söyledi. Gerçek, “Hiçbir Dersimli, hiçbir vicdan sahibi bunu kabul etmeyecektir. Bu uzun soluklu mücadelemizdeki duraklarımızdan biri de 13 Eylül Pazartesi günü Taksim’de yapacağımız protesto eylemidir. Herkesi bu eyleme davet ediyoruz” dedi.
Eylem, açıklamanın ardından yapılan oturma eylemi ile sona erdi.
EVRENSEL / İSTANBUL - 07.09.2009