CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar’ın yanı sıra Erzincan’da gözaltına alınan MİT görevlilerinin de Alevi kökenli olduğu bilgisinin kendisine ulaştığını vurgulayarak, “Eğer farklı mezhepten olduğu için bir insanı hırpalamaya, tasfiye etmeye dönük girişimler varsa bu mutlaka önlenmelidir. Bu, toplumda büyük travma yaratır. Kimse altından kalkamaz” uyarısında bulundu.
CHP Merkez Yönetim Kurulu’nun (MYK) dünkü toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Baykal, “Yarbay Tatar’ın eşi ‘Ordudaki Alevileri fişliyorlar. Hep Alevi subayları içeri alıyorlar’ diyor. Bu sözler çok önemli. Bunlar konuşmaya başlanırsa bir süre sonra mezhepsel çatışmaya dahi dönüşebilir” dedi. Baykal, özetle şunları söyledi: Yarbay Tatar’ın eşinin sözlerini duyunca ‘Eyvah’ dedim. Toplum şimdilik böyle görmüyor olabilir. ‘Biz Alevi subayız diye bizi alıyorlar’ kaanati yaygınlaşıyorsa, bazı şeyler için geç kalınmış olabilir. Yarbayın da MİT personelinin de tutuklanma süreçlerinde yargılama yerine, eziyet ederek cezalandırma anlayışı var. MİT de personelinin tutuklanmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Birileri, TSK ve MİT’e yönelik mezhepsel tasfiye sürecine mi girdi? Belli merkezler, bu kurumların içinde ayrışmaları zorluyor olabilir. Tasfiye ve sindirme anlayışına dayalı bir durumun varlığı iddia ediliyor.
Berlusconi sendromu
Baykal, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelik suikast iddiası ile İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’nin uğradığı saldırı arasında ilişki kurarak, “İktidarda Berlusconi sendromu var. Berlusconi yumruktan sonra puan kazandı. Hükümet sansasyonel suikast haberleriyle puan toplamaya çalışıyor” dedi.
Hürriyet - Okan KONURALP / ANKARA - 24 Aralık 2009