CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, TRT’nin tarikat televizyonuna dönüştüğünü iddia ederken, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, TRT Kanunu Tasarısını, "kadrolaşmayı esas alan sıradan bir düzenleme" olarak nitelendirdi.
TBMM Genel Kurulunda, TRT Kanunu ile Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunda değişiklik yapılmasına ilişkin tasarının görüşmelerine başlandı. Tasarı üzerinde CHP grubu adına konuşan Baratalı, TRT’nin, hem kanunu hem de Anayasa ile kendisine verilen görevleri yerine getiremediğini, belirtilen görevlerin kağıt üstünde kaldığını savundu. Kamu yayıncılığı yapan TRT’nin sahibinin 70 milyon Türk vatandaşı olduğunu vurgulayan Baratalı, halkın tüm renklerinin ve seslerinin TRT’de kendine yer bulamadığını söyledi.
Baratalı, kamu yayıncılığının gerektirdiği idari ve mali özerklik ile editoryal bağımsızlığın da TRT’de görülmediğini ileri sürdü. Düzenlemeyle, TRT’nin sürdürülebilir güvenceli bir mali yapıya kavuşturulamayacağını, yürütmenin geliri elinde tutacağını belirten Baratalı, "Aceleyle hazırlanmış bu tasarının tek amacı, AKP kadrolaşmasını sağlamaktır. Zaten TRT’de değiştirilmeyen yönetim kadrosu kalmadı, hatta birkaç kez değiştirildi. Yönetim kademelerine getirilenler arasında tek bir yayıncı yok" dedi. Baratalı, TRT Genel Müdürünün, ayrıca AVEA ve Türk Telekom’da yönetim kurulu üyeliği yaptığını, ancak bunlara özgeçmişinde yer vermediğini ifade etti.
Kişiye özel yönetmelik değişikliği ve Osmanlı özentiliğinin kurumun yeni yüzü olduğunu ifade eden Baratalı, TRT’de dini yayınların artış gösterdiğini savundu. Baratalı, "TRT, tarikat televizyonu haline gelmiştir. Artık Fethullah Gülen cemaatine yakın dinci basına bakmaya gerek yok, TRT’yi açtığınızda da bu tür yayınları görüyorsunuz. Ayrıca, TRT’ye bu kurumlarda çalışanlardan geçişler olmuştur" diye konuştu.
"TRT MİLLİ OLMALIDIR"
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da tasarının tümü üzerinde yaptığı konuşmada, tasarının yetersiz olduğunu belirterek, iktidarın hem yasal düzenleme yapmakta geç kaldığını hem de kadrolaşmayı esas alan bir düzenleme yaptığını savundu. Yerel ve Türkiye’ye ait değerlerin gelecek kuşaklara aktarılmasında ve geliştirilmesinde TRT’nin misyonu ve vizyonu olması gerektiğine işaret eden Şandır, "ancak getirilen sıradan bir düzenlemeyle bunun yapılamayacağını" söyledi. Şandır, "TRT milli olmalıdır. Ticari ya da bir reyting kuruluşu değildir. TRT, çağdaş bir yapıya mı kavuşturulmak isteniyor yoksa başka bir şey mi amaçlanıyor?" dedi. TRT’nin kendisine verilen misyonu yerine getirmesinde sanatçıların önemli bir rolü olduğunu ancak bu kişilerin başka kurumlara gönderilmek
istendiğini anlatan Şandır, "TRT’de, sanat ve sanatçı olmadan ne yapacaksınız? Hangi gerekçelerle sanatçıları göndermek istiyorsunuz?" diye sordu. TRT’nin yeni yapılanmasında siyasetin gölgesinde kalacağını savunan
Şandır, ayrıca dışarıdan hizmet satın almayla ilgili hükümlerin de yanlış olduğun söyledi. Şandır, "Hükümetin tüccar siyaset anlayışının TRT’de olmaması gerektiğini" ifade etti.
"TRT’DE TEK RENK, TEK SES VAR"
DTP grubu adına konuşan Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak, düzenlemenin; kadrolaşmanın önünü açtığını, kurumda "ayrıcalıklı personele" imkan tanındığını, Genel Müdüre sınırsız yetki tanındığını, ayrıca TRT çalışanlarını dağıtmayı, tasfiye etmeyi öngördüğünü söyledi. Tasarıyla, TRT’nin yeniden yapılandırılamayacağını, özerk hale getirilemeyeceğini savunan Kışanak, şöyle konuştu: "TRT’nin arkasında bir holding, sermaye grubu yok, halk vardır. 70 milyon yurttaş her ay, elektrik faturalarıyla TRT’ye para aktarmaktadır. Bu nedenle TRT yöneticileri ve çalışanları halka karşı sorumludur. TRT’nin görevi halkın rengini sesini ekranlara ve radyolara taşımaktır. Savaş çığırtkanlarının, hortumcuların, mandacıların medyası varsa, ezilenlerin, yoksulların, demokratik hukuk devletinden yana olanların TRT’si olmalıdır. Ancak TRT’de tek renk, tek ses duyuyoruz. TRT siyasi iktidarların, bugün de AKP’nin yayın organı gibi çalışıyor." Kışanak, TRT’de Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerde yayın yapıldığını ancak yayın saatinin yetersiz olduğunu söyledi.
MİLLİYET - 10 Mayıs 2008