Son dönem IŞİD'in elindeki araçlarla gündeme gelen Toyota, yeni pikap modelini tanıttığı son reklamında ünlü Alevi deyişi "Haydar Haydar"ın bestesini kullandı. Reklamdaki müzik ve tema sosyal medyada tartışma yarattı.
Adı son dönemde sıkça IŞİD'e gönderilen araçlarla geçen Toyota, son
reklamında Alevi deyişi Haydar Haydar'ın bestesini kullandı. Reklamda
kırda sakallı bir adamın sevgilisinden gelen mesajla Toyota Pikap'ın
yeni modeline binip, yolda sakallarını kesmesi ve smokin giymesi,
sonunda ise sevgilisiyle buluşması dikkat çekti. Reklam, sosyal medyada
Toyota pikapların üstüne yapışan "IŞİD'in arabası" imajından kurtulma çalışması olarak yorumlandı. IŞİD, özellikle Suriye'de Aleviler'e yaptığı katliamlarla adını duyurmuştu.
İşte o reklam:
Ali Ekber Çiçek'in eseri olan Haydar Haydar, Türk Halk Müziği'nin en
senfonik eserleri arasında sayılıyor. Eserin sözleriyse şöyle:
"ondört bin yıl gezdim divanelikte
sıtk-ı ismin buldum pervanelikte
içtim şarabını mestanelikte
kırkların ceminde dara düş oldum
kırkların ceminde haydar haydar dara düş oldum
güruh-u naci'ye özümü kattım
insan sıfatından çok geldim gittim
bülbül oldum firdevs bağında öttüm
bir zaman gül için zara düş oldum
bir zaman gül için haydar haydar zara düş oldum"
ABD'NİN GÖNDERDİĞİ ORTAYA ÇIKMIŞTI
IŞİD yayınladığı videolarda saldırı için kullandığı araçların büyük
kısmının Toyota marka olması ABD yönetimini harekete geçirmişti.
Washington yönetimi Toyota’dan bu konuyla ilgili bilgi istemiş, Toyota
ise, "Terör örgütlerinin araçlarımıza nasıl sahip oldukları konusunda en ufak bilgiye sahip değiliz" yanıtı gelmişti.
Bunun üzerine ABD merkezli Ron Paul Barış ve Refah Enstitüsü, IŞİD'in
kullandığı çok sayıdaki Toyota marka araçlarla ilgili çok kritik bir
açıklama yaptı. Enstitüden yapılan açıklamada, Toyota marka araçların
ABD Dışişleri Bakanlığı ve İngiltere hükümeti tarafından 2013-2014
yılında Beşar Esad yönetimine karşı savaşan Özgür Suriye Ordusu'na
gönderdiği belirtildi. Açıklamada, "ABD
Hazine Bakanlığı, IŞİD'in elindeki Toyota marka araçlarla ilgili soruyu
Toyota şirketine değil, ABD Dışişleri Bakanlığı'na göndermeliydi.
Washington, bu konuda Toyota'ya sorular yönelterek, insanların IŞİD'in
elindeki araçlar hakkında ABD'den şüphelenmesini engellemek istemiş
olabilir" denildi.
Bu dönemde Toyota marka araçların pazarlama ve satışının tamamının
yakınının 2012 yılında Suudi Arabistan Merkezli Abdul Latif Jameel’in
sahibi olduğu ALJ Grup’a ait olması da tartışma yarattı. Bir diğer
dikkat çeken nokta ise Toyota’nın 2012 yılında Suriye'ye araç
sevkiyatını resmen durdurduğunu açıklamış olması.
KUZEY IRAK'TAKİ O İSME DİKKAT
Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın ise 16 Ekim 2015 tarihli
köşesinde, Toyota tartışmalarına ilişkin çarpıcı bilgiler paylaştı.
Güneydoğu ve Irak’ta görev yapmış subay Abdullah Ağar’ın kitabından
alıntılar yapan Yalçın şöyle yazdı:
“Adı, Abdullah Ağar (d. 1967)…
Subaydı. Yıllarca Güneydoğu ve Irak’ta görev yaptı. Yaralandı.
2010 yılında devlete ve özel sektöre “güvenlik konularında
danışmanlık” yapmak üzere Irak’a gitti. 4 yıl kaldığı bu ülkeyi yakından
tanıdı.
Nisan 2015’te çıkardığı “IŞİD ve Irak” (Remzi Yayınları) kitabında Toyota meselesini yazıyor:
“Malum, IŞİD’in kullandığı arabaların kahir ekseriyeti Toyota.
Hatta size modelini de vereyim. Hemen hepsi dört çeker ‘çift ve tek kabin’ Toyota Hilux pikap…
Peki nereden geldi bu Hiluxlar? Gökten zembille inmediler ya! Hadi Amerika’nın zeplinleri hâlâ Irak semalarında dursa, söz yakışır belki, ama onlar da yok.
Kerkük’ten Erbil’e giderken, Erbil’e yaklaştığınızda dağ taşın sıfır arabalarla dolu olduğunu görürsünüz. Bu arabaların büyük çoğunluğu Toyota’dır.
Burası, Irak’ın en büyük araç satış şirketlerinden birine aittir.
Şirketin sahibi Kürt, şirketin adı da Serdar Group’tur.
Bildiğim kadarıyla bu şirkete Neçirvan Barzani de ortaktır.
Sahadan gelen bilgilere göre, ‘petrol karşılığında 15-20 bin araba satmışlar.’
Tabii bu araçların doğrudan doğruya ve/veya hepsinin IŞİD’e
satıldığını söylemek doğru olmaz. Ama IŞİD’in araçları ortada. Bu
araçları Irak’ta kimin sattığı da…
Sonuçta arada birileri olsun olmasın, bu araçların bir şekilde IŞİD’e gittiğini Irak’ta çocuklar bile bilir…””