Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Tophane’deki sanat galerilerine yapılan gerici saldırı ile ilgili yaptığı açıklamada olayı Madımak Katliamı’na benzetti
ABF’den yapılan açıklamada saldırganların “kılıkları, kıyafetleri, düşünceleri, sözleri ve sloganlarıyla” Madımak Katliamı’nı gerçekleştirenlerle aynı olduğu belirtildi. Dolapdere’de Kürtlerin, Manisa’da Romanların, Edirne’de solcuların, Çorum’da Alevilerin daha önce sürgüne zorlandığını hatırlatan ABF, “Artık kendilerine mahsus, mahalleleri, marketleri, şirketleri, okulları, yurtları, üniversiteleri, tesettürlü otelleri, plajları, kasapları, pastaneleri bile var. Ne yazık ki; AKP iktidarı ile başlayan bu tür yayılma ve ayrışma faaliyetleri hız kazandı. Şeriatçı yaşam anlayışına göre oluşturulan adacıklar, giderek genişliyor, giderek adalara, kentlere dönüşüyor” dedi.
Uyuyanlar uyansın
Tophane saldırısının “uyuyanları uyandırması” gerektiğini belirten ABF, “bana değmeyen yılan bin yaşasın” anlayışında olanların durumun farkına varmasını istedi. ABF açıklamasında, referandum sonrası bu tür girişimlerin sıklaşabileceğini de belirtti.
Sanat galerilerinde saldırıya uğrayanlara geçmiş olsun dileklerinde bulunan ABF, açıklamayı şu şekilde sonlandırdı; “Unutmayalım Tophane’de Gülen’in eli vardır. Gülencilerin emeği vardır. Onca teşekküre işte bu nedenle mazhar olmuştur. Durum bugün böyle de olsa; yarın bunun önüne geçmenin bir yolu mutlaka vardır. O yol bilinmiyor değil: Asgari müştereklerde buluşmak, örgütlenmek ve direnmek.”
Sendika.Org - 24 Eylül 2010