AKP kural tanımaz.
AKP emeğe düşmandır.
AKP sola düşmandır.
AKP Amerikancıdır.
AKP gericidir.
AKP karşı-devrimcidir.
Türkiye Komünist Partisi, AKP karşıtlarına dönük artık kontrolden çıkan ve giderek inandırıcılığını yitiren soruşturma terörünü protesto ederken, AKP ve her tür halk düşmanı, işbirlikçi odağı ancak emekçi halkın durdurabileceğini, toplumun sindirilerek devlet içindeki kanatlar arasındaki bir çatışmanın seyircisi durumuna düşürülmesine seyirci kalmayacağını ilan eder.
Adalet ve Kalkınma Partisi emekçi halka düşmandır. Bizim bildiğimiz darbeler hep emekçi halka karşı yapılır. Sosyal güvenlik sisteminin tasfiyesi, kıdem tazminatının kaldırılması, özelleştirmeler ve benzeri uygulamalar AKP’nin ekonomi politikalarının temel unsurlarıdır. Bu politikalardan demokrasi çıkmaz. AKP’nin demokrasiyi koruduğunu iddia edenler bu politikalardan fayda uman çevreler ve bunların peşine takılanlardır.
Adalet ve Kalkınma Partisi, ABD ve AB’nin emrinde çalışmaktadır. Bugün en görmeyen gözler bile Erdoğan ile Vaşington ve diğer emperyalist merkezler arasındaki ilişkiyi fark etmektedir. Ne zamandan beri Vaşington darbelere karşı tavır alıyor? Ne zamandan beri emperyalizmle kol kola demokrasi mücadelesi veriliyor? AKP’nin savunduğu demokrasi, ABD’nin bütün dünyaya dayattığı piyasa diktatörlüğünden başka bir şey değildir.
Adalet ve Kalkınma Partisi, karanlığı savunmakta, Türkiye’de toplumsal ve siyasal yaşamı daha fazla dincileştirmek, din kurallarına bağlamak için çaba harcamaktadır. Buradan demokrasi çıkmaz. Buradan İslamcı faşizm çıkar. Darbeye ve çetelere karşı mücadele adı altında yürütülen kampanyalarla AKP’nin kendi çeteleri ve darbeciliği gizlenmektedir.
Çetelerden söz eden Tayip Erdoğan, incir çekirdeğini doldurmayan iddialar yerine 1 Mayıs 1977’deki CIA operasyonundan söz etsin… Kahramanmaraş ve Çorum’da yaşanan katliamlardan söz etsin. 7 TİP’li gencin öldürülmesinden, 16 Mart’ta öğrencilere atılan bombadan söz etsin. Sivas’ta gerici molla güruhunun onlarca insanı yaktığı karanlık eylemden söz etsin. Vedat Aydın ve daha onlarca Kürt siyasetçisinin öldürülmesinden söz etsin.
Edemez… Çünkü bütün bunlarda suç ortaklığı vardır ve daha önemlisi bütün bunlarda ABD’nin doğrudan rolü vardır. Edemez, çünkü cinayet ve katliamlarda şimdi AKP ile birlikte “demokrasi” mücadelesi veren MHP’nin parmağı vardır.
Şimdi kalkmış Türkiye’yi darbecilerden ve çetecilerden temizliyoruz diye böbürleniyorlar. Yaptıkları, Türkiye’yi Amerikancı, piyasacı, gerici bir faşist diktatörlüğe götürmektir.
Buna asla izin verilmeyecektir.
Türkiye Komünist Partisi
Siyasi Komite
21 Mart 2008