Keçiören’deki içki çaydırıcılığının ilk işareti ilçe girişindeki tabela. Zabıtalarca dövülen Metin Şahin’in dükkânında ise belediye başkanına tepki afişleri bulunuyor.
FOTOĞRAF: HÜSEYİN HAYATSEVER
Tekel bayii sahibinin zabıtalarca dövüldüğü Keçiören’de belediye, içki satışını engellemek için ‘bezdirme yöntemleri’ uyguluyor. Tekel bayii, çalışanı önlük giymediği için bile kapatılabiliyor
ANKARA - Tekel bayii işleten Metin Şahin’in zabıtalarca dükkânını saatinde kapatmadığı için öldüresiye dövülmesiyle gündeme gelen Keçiören’de alkollü içki satın almak, ya da bir restoranda oturup içki içmek çölde vaha bulmak kadar zor. Bulacağınız tekel bayileri de Belediye’nin ‘sıkı denetimleri’yle bezdirilmeye çalışılıyor. Ankara’daki başka şubelerinde alkollü içki satan süpermarketler ve akaryakıt istasyonları Keçiören’deki şubelerinde içki satışı yapmıyor.
Ankara’nın Keçiören ilçesinin girişindeki Belediye Başkanı Turgut Altınok imzalı tabela, Belediye’nin mesajlarını veriyor. Hacı Bektaş Veli’nin “Bir olalım, iri olalım, diri olalım” ve Yunus Emre’nin “Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz” sözlerinin en üstünde Hz. Muhammed’in “İçki kötülüklerin anasıdır” hadisi yer alıyor.
Keçiören girişindeki benzin istasyonunda alkollü içki satılmıyor. Görevli, aynı markaya ait istasyonlardaki genel durumu şöyle özetliyor: “Bazı istasyonlarda satılıyor, bazılarında satılmıyor, yapılan anlaşmaya bağlı. Bizim anlaşmamız böyle, satmıyoruz...”
Keçiören’e özgü tezgâh
Ankara’nın birçok semtinde şubeleri bulunan bir süpermarket zincirinin Keçiören şubesinde, diğer şubelerin aksine alkollü içki satışı yok. Mağaza yetkilileri, diğer şubelerde satılmasına rağmen bu şubede neden içki satılmadığı sorusuna, “Bina sahibi izin vermiyor. Kira sözleşmesine alkol satılmama şartı koymuş” yanıtını veriyor.
Yasak ama sadece içkiye
Tekel bayilerinin sahipleri, belediyenin baskısından korktukları için ismini vermeden derdini anlatıyor. Bir tekel bayii sahibi sorularımızı yanıtladıktan sonra “Bak, ismimi yazmayacaksınız değil mi” diye ısrarla soruyor ve ekliyor: “Son zamanlarda durumumuz kötüleşti, çok sıkıştırıyorlar. Geçen gün geldiler, satış sırasında beyaz önlük giymediğim için üç gün mühürlediler dükkânı. Dışarıda dönerci, yan tarafta lokantacı giymiyor ona ceza yok, ben beyaz önlük giymedim diye dükkânı kapatıyorlar.”
Bayi sahibi, tekel bayilerini zabıtanın sürekli gözaltında tuttuğunu anlatıyor: “Saat gece 23.00’ü bir dakika geçsin dayanıyorlar kapıya, anında basıyorlar cezayı. Dükkânın dışında en ufak bir şey, mesela bir bira kasası görünmemesi gerekiyor, görünürse yine ceza. Baktığınızda kanunsuz iş yok, her şey kanuna göre. Ruhsat alırken sorun yok, zorluk çıkarmıyorlar; ama ruhsatı aldığının ertesi günü geliyorlar...”
Zabıtanın zaman zaman açık sözlü olduğunu anlatan bayi sahibi, “Geçen yılbaşında geldi zabıtalar, ‘Biz de emir kuluyuz kusura bakma, ceza yazmak zorundayız’ dediler, yazdılar cezayı. Yılbaşında çalışmamızın cezasını çektik” diye konuşuyor.
Kapatma tehdidi
Başka bir tekel bayii sahibi de zabıtaların gece 23.00’den sonra dükkânı açık tuttukları için kestikleri cezalardan şikâyetçi: “Çok sıkıntılıyız. iki gün önce 23.00’ü beş dakika geçtiği için geldiler, 250 YTL ceza kestiler. Bir daha aynı ceza kesilirse süresiz kapatacaklarmış dükkânı. Biz namusumuzla çalışıyoruz, dükkânın önünde alkol aldırmıyoruz, komşularımızla hiçbir sorunuzum yok. Niye bizi bu kadar engelliyorlar anlamıyorum. İçki satmak suçsa toptan kaldırsınlar.”
Dayağa pankartlı tepki
Keçiören Belediyesi zabıtalarının öldüresiye dövdüğü Metin Şahin’in işlettiği tekel bayiinin önüne geldiğimizde bizi yine belediye zabıtaları karşılıyor. Şahin’in dükkânının camlarına “Şehir eşkıyalarının başı Turgut Altınok, kararmış ampulun arkasına saklanma, gel şeffaf ekranda belediyeciliği tartışalım. Kim mat olursa Ankara’yı terk etmeyen namerttir”, “Zulme karşı 222 gün daha savaşacağım. Turgut gidecek, şehir eşkıyalığı bitecek” yazılı pankartlar asılmış.
Zabıtalar bunların indirilmesini istiyor. Metin Şahin’in annesi “Tamam, indireceğiz” diyerek gönderiyor zabıtaları. Oğlunun suçunun ‘tekel maddesi satmak’ olduğunu söyleyen anne Şahin, zabıtaların oğlunu sıkıştırıp sopalarla dövdüğünü, ‘Abi kapatacağım, vurmayın’ demesine rağmen vurmaya devam ettiklerini anlatıyor. Anne Şahin, “Yerde hukuka, yukarıda Allah’a güveniyoruz. Bizim ruhsatımız 01.00’e kadar çalışma izni veriyor, elimizde mahkeme kararları var, tanımıyorlar” diyor.
HÜSEYİN HAYATSEVER
RADİKAL - 21.08.2008