Ali BALKIZ / EVRENSEL
Bizans’ta oyun bitmez de Osmanlı’da biter mi?..
Bu oyunculuk birike birike mirasa dönüşüp bugüne ulaşmaz mı?..
Sivas’ın Şarkışla ilçesinde hortlayıp Aşık Veysel’in başına konmaz mı?..
Soruları şunun için sordum:
Yıllardır Sivas Valiliği, Kültür Bakanlığı’nın da desteğiyle Şarkışla Kaymakamlığı, Şarkışla Belediyesi ve Veysel’in ailesinden kandırıp yanlarına aldıkları para pul düşkünü, zayıf karakterli bir kişi ile birlikte, her temmuz ayı geldiğinde Aşık Veysel’i anma etkinlikleri düzenlerler. Bu etkinliklere Alevi- Bektaşi Dernekleri, ozan dernekleri, folklor dernekleri, yöre dernekleri çağrılmaz. Aşık Veysel Derneği ile Sivrialan Derneği ise olabildiğince uzakta tutulur, işe karıştırılmaz.
Devlet kendi çalar, kendi oynar.
Kalem kendi ellerinde, mikrofon hemen önlerinde olunca; Aşık Veysel’den Türkçü, İslamcı, ırkçı, koyu sofu bir şahsiyet yaratmaları da kolaylaşır. O bizim bildiğimiz barış dolu, sevgi dolu, söz ustası, ses ustası, halkına aşık, doğasına aşık, ince sözlü, gönül gözlü Veysel gider, yerine başka bir Veysel gelir. Anası kalksa mezarından, görse bu Veysel’i; “Abooovvv…” der, “Muaviye’ye bak…”.
Değiştirme, dönüştürme, başka bir şeye benzetme, ya da kendi kendine benzetme dediğimiz şey budur işte.
Bu işi bazen, o denli kaba, ölçüsüz, fütursuz yapıyorlar ki; işi Aşık Veysel’in başına takke geçirme boyutuna dek götürebiliyorlar.
Takkeli Veysel…
Türbanlı Veysel…
Yarın, saz yerine elinde bir çift takunyayla cami yolunda Veysel…
Küçük adamlar velhasıl…
Hem de çok küçük…
Kabahatin büyüğü ise bizde.
Sivrialan büyük bir Alevi köyü, onca okumuş-yazmış, dünyayı görmüş, politikaya soyunmuş, devrimci, demokrat yetiştirmiş. İş hayatında, devlet hayatında, kültür sanat hayatında onlarca Sivrialanlı var.
Öncelikle bunlar; Sivrialan Derneği’ne, Veysel Derneği’ne sahip çıkmazlarsa, muhtarlıkla da buluşmazlarsa; Şarkışla Kaymakamı, köyde yapılan etkinlikte kimin ne konuşacağını bile belirler, sansür uygular.
Sonrasında; edebiyatçı, yazar, şair, ozan örgütleri, tek tek aydınlar… Aşık Veysel’in o ölümsüz eserlerini dünyaya yayan sanatçılar, yorumcular…
Kuzey Irak’ta Türk askerinin başına çuval geçirmekle, Şarkışla’da Aşık Veysel’in başına takke geçirmek arasında ne fark var?..
Ve elbette Alevi- Bektaşi dernekleri, Kızılırmak Yerel Dernekler Federasyonu… Sizlerin de ihmali yok mu?...
Kuşkusuz Veysel’in torunları…
Bütün bu çevreler güç birliği yaparlarsa, Takkeli Veysel’in yerine fötr şapkalı Veysel konulabilir.
Koca Veysel, sazıyla- sözüyle dünyaya mal olmuş orada duruyor işte demeyin… Şekilde başlayacak bozma, bozulmaların gün gelip ruha da sirayet edeceğini, edebileceğini hesaba da katmak lazım.
EVRENSEL - 31.07.2009