Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Basın Açıklaması
Türk İslam sentezi üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin asıl kuruluş amacının temel niyetini yıllardır söylüyorduk. Türkiye’nin ilk partisi olan CHP’nin de milletin partisi olmadığını; Devletin derin kurallarına sadık devlet partisi olduğunu da yıllardır söylüyorduk. Onur Öymen’in yaptığı, sadece bu derin niyetin ve kuralların istemeyerek dışa vuruşudur. CHP’nin tüm üst düzey kadroları Türk İslam sentezinin tavizsiz savunucuları olmuşlardır. Kadrolar süreçle değişse de, zihniyet asla değişmemiştir.
Son dönemlerde ortaya atılan iddialar (Susurluk, Ergenekon gibi...) ve bu olaylarda yer alan kişi ve kurumları göz önünde tuttuğumuzda, ne kadar haklı olduğumuzu yine görüyoruz. Derin devletin derin kişileri, özellikle ordudan, istihbaratçılardan ve mitten olduklarını görüyoruz. Derin devletin derin kişileri de, ne ilginçtir ki, siyasal ilişkileri ve sempati duydukları, ya da destekledikleri parti de genelde CHP ve ona yakın partiler olmuştur. Sözüm ona ordunun saraysız paşaları, Atatürkçüleri, Laikleri ve Cumhuriyetçileri bu derin devletin ve derin devletin sahibi CHP çevresinde odaklandıklarını da görmekteyiz.
Türkiye’de yıllardır, Türk olmayan, Müslüman olmayan, diğer tüm ırklara, tüm inanç sistemlerine karşı yapılan haksız saldırıları kabullenmeyen, onları inkar eden, onları katliamlarla yok etmek isteyen zihniyet, bugün halen güncelliğini dün olduğu gibi devam ettirmektedir. Öyle ki, dün yaptıkları katliamları bugün övünerek örnek gösterecek kadar alçak olabiliyorlar.
Öyle bir alçaklık ki, oylarıyla seçildiği ve partisinin meclise girmesinde çok önemli katkısı olduğu toplumun atalarının, dedelerinin, ecdatlarının 38 Dersim katliamıyla katledilmesini mecliste kürsüye çıkarak, katledilen insanların torunlarının gözlerinin içine bakarak yüzyıllardır süre gelen kin ve nefretini saklamayarak haykırma çirkinliğini gösterebilmiştir.
Burada sorgulanması gereken sadece ırkçı, şeriatçı, faşist zihniyet değildir. Bu zihniyetin tüm barbarlıklarına rağmen halen desteklenmesi ve hiçbir şey yapılmamasıdır. Bundan sonra bu tür kişilerin yaptığı kesinlikle karşılıksız kalmamalıdır. Gereken cevap anında verilmelidir. Herkesi bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yapılan tüm katliamlar, Devletin desteği ile derin devlet ilişkileriyle geçekleşmiştir. Biz Alevi (Kızılbaşlar), artık Koçgiri, Dersim, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi katliamlarını yaşamak istemiyoruz. Yaşamamak için de, yapılan tüm katliamların hesabının verilmesini istiyoruz. İstiyoruz ki, insanlık tarihine kara bir leke olarak düşen bu tür olaylar tekrar yaşanmasın.
Tarihe karşı, insanlığa, insanlık onuruna karşı suç işlemiş devlet ve bu devletin diktatörleri yargılanmalı ve hak ettikleri cezayı çekmelilerdir. Bunun için, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu olarak, kuruluş amaçlarımızdan biri olan haksızlıklara karşı, zalime karşı, mazlumun yanında yer alma ilkemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz ve tüm katliamların takipçisi olacağız. Bu davanın hesabı mahşere kalmayacaktır.
Dersim, Koçgiri damarı, Aleviler için son derece önemlidir. Seyyid Rıza ve dava arkadaşları tüm katliamlara, zulümler rağmen, etnik kökeninden, inancından taviz vermeden bugünlere gelmişlerdir. Bu onurlu mücadele, Alevi hareketine de önemli katkılar sunmuştur.
Dersim katliamını şiddetle kınıyoruz ve bu katliamı işleyen devletin hesap vermesini talep ediyoruz. Ayrıca 38 Dersim katliamında, katledilen Pir Seyyid Rıza ve arkadaşlarının mezarlarının da sahipleri olan Dersim halkına verilmesini istiyoruz. Tüm Dersimlileri, verdikleri bu onurlu mücadelede, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu olarak yalnız bırakmayacağız ve her zaman yanlarında yer alacağız.
Unutulmamalıdır ki, Onur Öymen, 1980 darbesinde faşist general Kenen Evren tarafından yurtdışına elçi olarak atanmıştır. Faşist generallerin atayacağı kişi de, onun gibi azılı bir faşist olabilir. Onur Öymen’in meclisteki bu konuşmasını şiddetle kınıyor ve Onur Öymen onursuzluk yapmadan, Alevi toplumundan özür dilemeli, partisinden ve milletvekilliğinden hemen istifa etmelidir.
Bir sorumuz da CHP’de halen aktif olan Alevi Milletvekillerine ve parti yönetim kurulunda yer olan Alevi üyelerine: Bu gelişmelerden ne kadar rahatsız oluyorlar? Yaptırımları ve tepkileri ne olacak? Doğrusu bunu merak ediyoruz. Tekrar milletvekili mi olmak isteyecekler, ya da bu haksızlığın karşısında Seyyid Rıza’nın duruşunu mu sergileyecekler, bunu merak ediyoruz. Artık herkesin yüzyıllardır tüm katliam ve baskılara rağmen onurlu mücadelesinde kimin dost, kimin düşman olduğunu görmesi gerekiyor.
Kamuoyunun bilgisine saygı ile sunulur.
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu
Alevitische Gemeinde Deutschland e. V.
KAYNAK : Alevihaber.com - 16 Kasım 2009