AKP Hükümeti, yüzlerce yıl boyunca yasaklarla, inkarla, hatta katliamlarla asimile edilemeyen Aleviliği asimile etmek için Reha Çamuroğlu'nu taşeron kullanarak ortaya attığı taslakla ilgili olarak düzenlenen televizyon programına hem Alevi 'bilim adamı', 'yazar, araştırmacı' kimliğiyle katılanlar; hem de 'ben Alevi değilim, ama' diyerek Alevilikle ilgili ne kadar da çok büyük hizmetler ettiğini savunan birileri hep birlikte Demokratik Alevi Hareketinin lokomotifi olan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği genel başkanına büyük bir koalisyon örneği sergileyerek saldırılarda bulundular.
Biz Aleviler, 27 Kasım akşamı yayımlanan Tarafsız Bölge programında Alevi temsilcisi diye CNN Türk ekranlarına çıkanların bazılarından utandık. Alevilerin asıl temsilcilerinin günümüzde kimler olduğu bu akşamki tartışmanın içeriğinden bir kez daha anlaşılmıştır. Ve Aleviliğin asimilasyonuna yardım edenler de bir kez daha anlaşılmıştır. Yıllardır bu devletin dininden - diyanetinden çektiğimizi bilmezden, görmezden gelerek nasıl da bu bozuk çarkta birer dişli olmayı kabul edebiliyorlar?
Halen Alevi toplumunun kendini nasıl tanımladığı konusunda Alevilere değil, resmi ideoloji güdümlü, Alevi hocası, sözde bilim adamlarına başvurulmasının ne hukuk ne sosyolojik ne de teolojik bir değeri vardır. Ancak ideolojik bir argümandır ki, bu ideolojinin kendilerine yüklediği misyon da Alevileri Sünnileştirme görevidir.
Eğer samimiyetle, Alevi sosyolojik yapısının inanç tanımlaması yapılacaksa bu teolojinin alanıdır, teolojinin metotları ile incelenir.
Eğer hukuki boyutu ortaya konulacaksa; devletin bir vatandaşının dinini tanımlaması hiç bir hukuk normuna uymaz. Vatandaş dinini kendisi tanımlar. Bu tanım mevcut ilahi dinlere uyar ya da uymaz.
Eğer sosyolojik bir inceleme yapılacaksa; içinden geldikleri toplumun yargıları ve taleplerinin bir diyanet odası olmadığını bilmelidirler.
Program boyunca, özellikle İzzettin Doğan ve Rıza Zelyut’un, Sayın Kazım Genç'e ağızbirliği etmişçesine saldırmaları bu tutarsızlığın ve devlete teslim olmuşluğun bir ifadesidir.
Bütün saldırılara rağmen, asimilasyon ve inkar faaliyetlerine rağmen, Alevilikle ilgili Sünnileştirme operasyonlarına rağmen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, başından beri asimilasyon, inkar ve imhaya karşı sürdürdüğü kararlı mücadelesini sürdürecek ve Alevi toplumuyla Demokratik Alevi Hareketinin asıl temsilcisi olmaya da devam edecektir.
Sultan Demiroğlu
27.11.2007